İBB Meclisi’nin şubat ayı oturumlarının son bileşimi Yenikapı Avrasya Şov Merkezi’nde meclis 2. Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı başkanlığında toplandı.
İBB Teftiş Konseyi’nin geçtiğimiz devirde İBB’ye ilişkin toplumsal konutların hak sahibi olmayan bireylere tahsis edildiğine ait raporu üzerine İBB Meclisi’nin 10 Şubat Çarşamba günü gerçekleştirilen oturumda çıkan ‘tetikçi müfettiş’ tartışması yeni bir boyut kazandı.
Oturumun gündem dışı konuşmaların yapıldığı kısmında AKP’li Meclis Üyesi Muhammet Kaynar bu hususta açıklama yaparak “Tarık beyefendi Çarşamba günü toplumsal konutların İstanbul dışında oturanlara tahsis edildiğini söyledi. Bu söz palavra ve uydurma. Bir tane bile İstanbul’da oturmayıp konut tahsis edilen kişi gösteremezler. Tarık beyefendisi bu iddiayı ispata davet ediyorum” dedi.
“ISMARLAMA RAPOR YAZIYORLAR”
İBB müfettişlerine tetikçi demiş üzere yansıtıldığını savunan Kaynar “Benim sözüm şu: O palavra yanlış raporu hazırlayan müfettiş tetikçidir. Büyükşehir belediyesinde kendine yakın gördükleri müfettişler, işaretli müfettişler var. Bu müfettişlere ısmarlama raporlar tanzim ettiriyorlar. Şayet İBB müfettişlerinden kimileri ısmarlama raporlar hazırlıyor ve bunun karşılığında teşvik primi alıyorsa bu müfettişler tetikçidir” dedi.
“MUHAMMET BEYEFENDİ KASTINI AŞIYOR”
CHP Küme Sözcüsü Tarık Balyalı ise, şu tabirleri kullandı:
* Bu ülkede hiçbir müfettiş ısmarlama rapor hazırlamaz, buna inanmam. Belediyemizde hiçbir müfettiş de ısmarlama rapor hazırlamaz. Bunu söylemek hadsizliktir.
* Muhammet beyefendi kastı aşan sözler kullanıyor. Müfettişlerin yazdığı raporu beğenmemiş; muhtemelen okumamıştır. Oradaki isimlerden haberi bile yoktur.
* 10’larca kişi var hepsinin altında ikametgahları yazıyor. İstiyor ki isimleri kürsüden ifşa edeyim. Ben bu türlü bir terbiyesizlik yapmam. İstiyorsa raporu kendisine göndereyim, okur, kıymetlendirir. Palavra mı hakikat mu kendisi karar verir.
* Fakat Muhammet beyefendi işine gelmediği ya da altta kaldığı mevzularda bu bahiste olduğu üzere müfettişlerin ısmarlama rapor yazdığını söylüyor. Bu derhal ispatlanması gereken bir mevzu. Bilgisi, dokümanı varsa yargıya başvurmalıdır. Raporun yargıya tosladığı da palavra. Mevzu daha yargıya gitmedi.
“İDDİANI İSPAT ET”
Balyalı reaksiyonunu şöyle sürdürdü:
* Müfettişlerin raporunu beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, fakat müfettişlerin yazdığı rapora palavra diyemezsiniz.
* Müfettişlere ısmarlama rapor yazdırıldığı argümanını ispata davet ediyorum. Hangi müfettiş arkadaşımıza bu türlü yaklaşılıyorsa çabucak yargıya başvurmalı. Buna maruz kalan bir müfettiş varsa yanında oluruz.
“KONUYU ÂLÂ TAKİP ETMEMİŞ”
Kaynar da “Rapor yargıya bile gitmeyen müfettiş raporunun CHP sözcüsünün elinde ne işi var? Teftiş raporları saklıdır, belediye liderine takdim edilir, yargıya teslim edilir. Ben hayatımda palavra söylemedim” dedi.
Balyalı ise “Muhammet beyefendi mevzuyu iyi takip etmemiş. Bu rapor imzalanmış başkanlığa sunulmuş, başkanlık tarafından kamuoyuna açıklanmış, ulusal basında ve toplumsal medyada yer aldı. Rapor bir müfettiş tarafından bana ya da rastgele bir meclis üyesine verilen özel bir rapor değil” karşılığını verdi.
“KES SESİNİ” TARTIŞMASI
Meclis oturumunun gündem dışı konuşmalar kısmında AKP ve ÂLÂ Parti ortasında da tansiyon yaşandı.
DÜZGÜN Parti Meclis Üyesi Ali Kıdık konuşurken AKP Meclis Üyesi Mehmet Akif Aşık “kes sesini” diye bağırdı. Kıdık da “Kes sesini lan terbiyesiz, sensin şantajcı, alçak herif. Kâfi artık. Burada biz de insanız, etten, kemikten oluşuyoruz. Alçaklık yapmasın” dedi. Tansiyon kısa müddette sona erdi.
Sözcü
