Sözcü Gazetesi müellifi Yılmaz Özdil, 10 Kasım 2017’de katıldığı Halk TV’de yayımlanan Halk Arenası programında devlette liyakatın kıymetine dikkat çekmek için bir konuşma yaptı; Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak devirlerinden örnekler veren Özdil, o tarihte makamların başında olan şahıslara ise çeşitli tenkitlerde bulunmuştu.
Özdil’in konuşmasının bir kısmında geçen, “O periyot Genelkurmay Liderinin başında Atatürk var. Artık Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı?” halindeki tabirini, “Komutanlara karşı inanç hissini yok etmeye yönelik tahrik edici hakaret” olarak pahalandıran Hulusi Akar, Özdil’i savcılığa şikâyet etti.
Yılmaz Özdil, hakkında Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla 6 aydan 3 yıla kadar mahpus cezası talebiyle Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı.
“LİYAKAT OLMAYINCA NELER OLACAĞINI DAİMA BİRLİKTE YAŞADIK”
Suçlamaya ait evvelki duruşmalarda savunma yapan Özdil, cürüm kastının olmadığını belirterek “Yaptığım konuşmamın bütününe bakıldığında devlette liyakatın kıymetini vurguladığım bir konuşma olduğu görülür. Pek çok kurumun ismi birebir konuşmada geçmiştir. Hulusi Akar’ı amaç alan bir konuşma değildir. Ast üst alakasını zedelemekten çok büsbütün Genelkurmay Başkanlığı’nın kıymetini anlatmaya çalıştığım bir konuşmadır. Konuşmamda üstünlüğünü tahkir etmek değil, tersine bu makamın ehemmiyetini vurguladım. Hatta Atatürk’ten, İsmet İnönü’den ve Fevzi Çakmak’tan örnekler ile anlattım. Bu makamlarda bulunanlar gereken liyakatı göstermediği takdirde neler olabileceğini daima birlikte yaşayarak gördük. Bunun en yakın ve aktüel örneği 15 Temmuz’da yaşanan darbe teşebbüsüdür.” demişti.
MANİDAR TARİH
Duruşma savcısı ve Akar’ın avukatları Özdil’in tenkitlerinin tabir özgürlüğü hudutlarını aştığını savunarak cezalandırılmasını istedi. Evvelki gün yapılan duruşmada mütalaa verildikten sonra kararını açıklayan mahkeme, Özdil’in devlette liyakat üzerine yaptığı konuşmada geçen sözlerini “Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir yahut kumandanlara karşı itimat hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir yahut tezyif edici fiil ve hareket” olarak kıymetlendirdi ve 5 ay mahpus cezası verdi. Mahkeme, kararın açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Özdil hakkında verilen bu karar şimdilik uygulanmayacak, lakin emsal tipten bir yargılamada ceza alması durumunda hem şimdiki karar hem de yeni karar uygulanacak.
Verilen kararı pahalandıran Özdil, “Takvimde gün yokmuş üzere SÖZCÜ gazetesine 19 Mayıs’ta operasyon başlatmışlardı. Benim hakkımdaki kararı da tam 10 Kasım’a denk getirmişler. Hem SÖZCÜ hem de benim açımdan onur verici bir durum aslında” dedi.
NE SÖYLEMİŞTİ ?
Özdil Halk Arenası programında yaptığı konuşmasında “Bakın hayatı analitik çerçevede kıyaslamamız gerekiyor. Mesela o devirde yaşayan beşerler da memleketimiz işgal edilecek, savaş çıkacak diye düşünmüyorlar. Lakin bir anda kendilerini bu türlü bir şeyin içinde buldular. O periyot Genelkurmay Liderinin başında Atatürk var. Artık Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı? Kalp kırılsın diye söylemiyorum ancak bunlar değerli makamlar” demişti.
Sözcü
