Avlanabilir uzunluk uzunluğu olan 9 santimin altında ve et randımanlarının de düşük olduğu tespit edilmesi üzerine yasaklanan hamsi avı, ek önlemlerle 1 ay ortanın akabinde yine başladı. Balıkçılar, ‘vira bismillah’ diyerek ağlarını hamsi için Karadeniz’in bereketli sularına bıraktı.
KUVVETLİ MESAİ
Karadenizli balıkçılar av için güçlü bir mesai yapıyor. Gün batımına yakın teknelerle denize açılan balıkçılar, gece radardan sürüleri takip ediyor. Hamsi sürülerinin radarda belirmesi ile harekete geçen balıkçılar, ağları sessizce denize bırakıyor. Sürüyü ağın içerisine alan balıkçılar, bir saatte ağları toplayarak tekneye çekiyor. Güç gerektiren sürecin akabinde, gece uzunluğu birkaç deneme daha yapan balıkçılar, sabaha karşı kasa kasa hamsiyle kıyıya dönüyor.
DENİZDEN TEZGAHA FİYAT 3’E KATLANIYOR
Karadeniz’de görevlilerin nezaretinde avlanan hamsiler, kıyıda belirlenen noktalardan karaya çıkarılıyor. Yasağın sona ermesiyle avlanan hamsiler, balıkçı tezgahlarındaki yerini aldı. Hamsi avlandığı bölgeden nakledildiği vilayetlerin uzaklığına nazaran 3 katını bulan fiyatlarda tezgahlarda yerini alıyor. Son günlerde Karadeniz’deki fırtına nedeniyle sonlu avlanabilen hamsinin kilosu Rize’de 20, Trabzon’da 25, Samsun’da 30, İstanbul’da ise 40 ila 50 TL’ye satılıyor.
‘BALIĞIN FİYATINI ÖLÇÜSÜ BELİRLER’
‘Pala Mustafa’ teknesinin kaptanı Mustafa Kuru, 15 TL’ye satılan hamsinin kendilerine maliyetinin 5 TL olduğunu belirterek, “Günlük 1 tonu aşkın mazot harcıyoruz, 25- 30 işçi çalıştırıyoruz, bunun maliyeti var. Bu teknenin bana aylık maliyeti 500 bin lira. Benim bu maliyeti denizden çıkarmam lazım. Çıkaramazsam 2nci ay denize açılamam. Bu 500 bin liralık masrafı 5- 10 liraya mal ettiğimiz hamsiden çıkaracağız” dedi.
Balık toptancısı Adem Duman da, “Balıklar tutulur bize gönderilir, bizde satarız. Yüzde 10 kurulumuzu alırız. Fiyatı, balığın çokluğu ya da azlığı belirler. Az olduğu vakitlerde bazen balığın fiyatını belirlemek için müzayede yaparız. Muhakkak bir fiyat bulunur ve satışı yapılır” şeklinde konuştu.
Balık toptancısı Sami Öz ise “Kasalanan balıklar ülkenin dört bir yanına sevk edilir. Toptancılar balığın satışını yaptıktan sonra perakende satış için tezgahlara sarfiyat. Satıcı gelir toptan haline, tezgahında satmak istediği balığı seçer. Tezgahına koyar. Biz komiteyle satışımızı yaparız. Teknenin tuttuğu balığı satar, yüzde on komite alırız. 50 lira ise 5 lirasını alır 45 lirasını tekneye veririz” dedi.
‘YOL UZAKLIĞINA NAZARAN FİYAT ARTAR’
Tezgahta balık satan Cemal Yavuzer, “Balık fiyatlarını azlığı ya da çokluğu belirliyor, çok olduğunda fiyatlar ucuz, az olduğunda ise değerli oluyor. Komiteciler vasıtasıyla olduğu için balık halka 1inci elden gelmiyor. Bu da fiyatlara yansıyor. Bugün denizde hamsi bol olduysa mesela 5 liraya mal edilen hamsi tezgahta 7,5- 10 lira olabilir. Denizden çıkıp tezgaha gelene kadar balığın fiyatı araya nazaran artar. Dükkanı maliyetleri emekçi maliyetleri de fiyatı artırıyor” diye konuştu.
Balık satıcısı Terim Köroğlu, “Fiyatlar ülkede balığa istek olmasından ötürü yüksek. Kayık, balığı tutuyor, komisyoncuya veriyor, komitecinin nakliye maliyeti, bizim burada kira, çalışan fiyatları eklenerek fiyatlar ortaya çıkıyor. Balık çok olduğunda ucuz, az olduğunda ise değerli olarak satılır” ifadelerini kullandı.
Balık alan Fatma Salfur ise, “Balık yemeye ihtimam gösteriyoruz ancak fiyatlar çok yüksek. Balık olmadığı için fiyatlar çok yüksek oluyor” dedi. DHA
Sözcü
