Muğla’nın Fethiye ilçesi Göcek Mahallesinde doğmasına karşın yurt dışına gitmek için büyük uğraş veren Onur Ugan’ın yaşantısı Halikarnas Balıkçısı’nın “Mavi Sürgün” isimli kitabını okumasıyla değişti. Çocukluğunda dedesinin keçileri ile At Bükü’ne gelerek çadır kurup, bir kışı orada keçilerle getirdiğini belirterek Yörük hayatının akabinde nasıl deniz tutkunu olduğunu SÖZCÜ’ye anlattı.

YÖRÜK VE DENİZCİLİK KÜLTÜRÜYLE HARMANLANDIM

Göçebe hayatın başkanı olan Yörük’lerden olduğunu, Yörük dedesinden dağlarda keçi otlatmayı öğrendiğini, öteki dedesinden kürek ile balığa çıkmayı öğrendiğini belirten Onur Ugan, “Dedem kürekle Göcek Adasını dolaşır, balık tutardı. Yörüklük ve denizcilik kültürünün harmanlandığı bir ortamda büyüdüm. Denize olan ilgimi gören ve Göcek’in birinci sıhhat ocağı hekimi olan Cemil Ağabey’in önerisi ile üniversitede Su Eserleri Fakültesini yazdım ve Ege Üniversitesi’ni kazandım. Dalgıçlık ve Kaptanlık ehliyetlerimi de okuldan aldım. Sonrasında 256 m bir ticari gemide evvel stajer, sonra 4. ve 3. Kaptanlık yaptım. Askerliğimi komando asteğmen olarak Kayseri Komando Tugayı’nda tamamladım. Kulp, Lice, Cudi, Gabar, Kuzey Irak, Van Gürpınar üzere yerlerde çeşitli operasyonlara katıldım” dedi.

FOTO: SÖZCÜ

ASKERLİK VE MAVİ SÜRGÜN İSTEĞİMİ DAHA DA ALEVLENDİRDİ

Eğirdir’den başlayıp Van-Gürpınar’a kadar uzanan askerlik serüveninde yaşadıkları gerçekler ile okuduğu Mavi Sürgün kitabıyla çok daha his derinliği yaşadığını söyleyen Onur Ugan, “Mavi Sürgün, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) 1961 yılında yayımlanan anı tipindeki kitabında asker kaçaklarının idam edilişini eleştiren bir yazısı yüzünden Bodrum’a sürülüşünü ve orada yaşadıklarını anlatır. Bu kitap ile birlikte, yaşadığım yerde tabiat için, kültürel zenginliğimiz için ve gelecek kuşaklar hoş bir şeyler yapma isteğim daha da alevlendi. Askerde yaşadıklarım da bunları perçinledi. Her geçen gün Göcek’i daha da özledim. Göcek’te çocukluğumda birinci okulumuz deniz kenarındaydı. Çabucak yanında muhtarlık iskelesi vardı. Bir tekne geldiğinde öteki yabancı söz bilmediğimizden yalnızca ‘Hello’ deyip kaçardık. Merhaba diyoruz gelenlere ancak neden kaçtığımızı bile bilmiyorum. Çocukluk işte. Biz Yörüklerin bir grup hoş bedelleri vardır. Beşere hürmet, tabiata hürmet, yardımseverlik, çalışkanlık kimileri. Bu bedelleri doğal hoşlukları ile bilinen Göcek ile birleştirirsek inanılmaz bir hayat alanı yaratabiliriz. Göcek yalnızca ülkemizin değil dünyaca özel yerlerinden bir tanesi. Ben de bu pahası yaratmaya karar verdim” diye konuştu.

DEDEMİ ÖRNEK ALDIM

MARİNALAR YENİ MİSYONLAR ÜSTLENMEYE BAŞLADI

Marinalar konuk ve teknelerini ağırlamak dışında yeni misyonlar üstlendiğini de hatırlatan Onur Ugan bu çeşitliliği de şöyle sıraladı:

* Marinalar en az bir yelken yarışına yahut deniz ile ilgili bir toplumsal aktifliğe mesken sahipliği yapıyor. Biz de Göcek’te 3 büyük yelken yarışı düzenliyoruz.
*Çocuklara yelken öğreten Göcek Yat Kulübü’ne takviye oluyoruz.
*Konserler, stant ve öbür sanat faaliyetlerine konut sahipliği yapıyoruz. Fotoğraf, vitray, ebru, tekne maketi imali, voleybol, İngilizce kursları, çocuklar için ferdî gelişim atölyelerine mesken sahipliği yaparak üretilenleri sergiliyoruz.
*Deniz tabanı paklığı, okullar ile işbirliği yaparak öğrencilere çeşitli etraf bilinçlendirme aktiflikleri düzenliyoruz.
* Dünyayı dolaşan denizcilerimiz ile sohbet programları ve imza günleri yapıyoruz.
* Denizcilik okullarında öğretim gören öğrencilere staj imkanı sağlarken üniversitelerin denizcilik ile ilgili olarak yaptıkları sempozyum, konferans, çalıştay üzere aktifliklerine dayanak sağlıyoruz.
* Mavi Dalga Projesinin ortağıyız. Burada Deniz Ticaret Odası, Turmepa, Seyahat Vakfı ve Fethiye Belediyesi paydaş kuruluşlardır. Mavi Dalga denizde faaliyet gösteren ticari tekne mürettebatını ve marina çalışanlarını etraf ve deniz kültürü bahislerinde bilinçlendirme faaliyetleri yürüten bir programdır.”

ÇOCUKLARIMIZ VE ETRAF ÖN PLANDA

Marina yöneticiliğinin yanı sıra Göcek Kültür ve Turizm Derneği ile Göcek Halk Meclisi Başkanlıklarını da yürüten Onur Ugan etrafında de sıkı bir çevreci olarak tanınıyor. Göcek Kültür ve Turizm Derneği olarak her yıl Mart ayında Ot Yemekleri Şenliği, etraf ve su altı temizlikleri de yaptıklarını belirten Ugan, “20 yıldır düzenlediğimiz 23 Nisan Göcek Çocuk Şenliğinde çocuklar için her şeyin fiyatsız olduğu ortamlar, atadan oyunlar ve yarışların olduğu cümbüş düzenliyoruz. Şenlikte fener alayı, halk konseri, uçurtma şenliği, çocuk eşyası pazarı, çam kabuğundan gemi, tel arabası, bez bebek atölyesi, sepet örme atölyesi üzere el hünerlerini geliştiren atölyeler üzere çok sayıda yer alıyor. Hıdrellez, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Ağustos ayında Göcekli gençlerin ve konukların katıldığı bir plaj voleybolu turnuvası, Cumhuriyet Bayramında bir fener alayı artık klasik oldu. Kasım ayının son pazarı Göcek’te ‘Menne’ olarak bilinen doğal mantar toplama yarışı, yılbaşı akşamları da Göcek Meydanı’nda ateş yakarak tüm Göcekliler ve dışarıdan gelen konuklar ile yeni yılı karşılıyoruz.
Halk Meclisi olarak imardan tutun etrafa kadar bir çok sorunu resmi makamlara iletiyoruz ve birlikte tahliller arıyoruz. Ben birebir vakitte Deniz Ticaret Odası Fethiye Şubesi Lider Yardımcısıyım. Burada da deniz turizmi faaliyetlerine takviye olmaya çalışıyorum” dedi.

Sözcü