Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk, vefatından 83 yıl sonra dahi kurduğu Cumhuriyet ve askeri dehası ile tüm dünyaya örnek oluyor. ABD Kara Kuvvetleri’nin mecmuası Military Review’un, ocak ve şubat ayı sayısında, Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’ndaki askeri liderliğini ve zekasını öven bir makale yayımlandı.

‘ÖLMEYİ EMREDİYORUM’

Binbaşı Eric Venditti imzalı “Gelibolu Kayası. Mustafa Kemal’in liderliği” başlıklı makalede, Atatürk’ün askeri dehası ve mücadeleci ruhu vurgulandı. Atatürk’ün liderliğinin ortadan geçen yıllara karşın, bugün bile ders olarak anlatılabilecek nitelikte olduğu belirtildi.

Makale, Ulu Lider Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda 57. Alay’ın 261 rakımlı zirveye taarruzundan evvel söylediği, “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek vakit zarfında yerimize öteki güçler ve kumandanlar gelebilir” kelamları ile başlıyor ve şöyle deniliyor: “Kimse isteyerek vefat vazifesine, intihar etmeye gitmez. Lakin Kemal bir önderdi, Osmanlı kültürünün de askerler için bir çeşit onur kuralı vardı. Bir adam meskenine ya galip olarak dönerdi ya da şehit olarak ulu bir halde ölürdü.”

‘ZAFER BAŞKANA BAĞLI’

Makalede, müttefik kuvvetlerin Gelibolu’ya çıkarma yaptığı 24 Nisan’da Türklerin bombardıman sesleri ile uyandığı fakat talihin, “Parlak zeka ve kuvvetli irade” sahibi yetenekli bir kumandanla, Türklerden yana olduğu belirtildi. Düşman, Arıburnu’na çıkarma yaptığında Atatürk’ün 7 kilometre ötedeki Bigalı Köyü’nde olduğuna işaret edilen yazıda, övgü dolu şu kelamlar yer aldı:

“Doğru vakitte, yanlışsız enstrümanlarla, yanlışsız yerdeydi. Lakin bu tek başına zaferi garanti etmiyordu, zafer başkana ve nasıl liderlik ettiğine bağlıydı. Operasyon sürecinde bir komutanın altı aksiyonundan beşini büyük tesirle tatbik etti. Askerlerini motive etti, düşmanı durdurdu. Mustafa Kemal’in bu atılımları, birinci saatlerde Türkler için savaşı kurtardı. Mustafa Kemal, savaşta yaşanan kaotik durumu iyi tahlil etti, muvaffakiyet için gerekli şartları oluşturdu. Birliklerini yanlışsız yönetti, cesaretli lakin hırpalanmış düşmana karşı taktiklerini daima geliştirerek kazandı. Çanakkale Savaşı’nın üzerinden 100 yılı aşkın müddet geçmesine karşın, Atatürk’ün askeri liderliğinden çıkarılacak çok ders vardır.”

BAŞLIK SEÇİMİ VURGUSU

Antalya Bilim Üniversitesi’nden askeri tarihçi Prof. Mesut Uyar, makaleyle ilgili şunları söyledi: “Makalenin müellifi bir binbaşı ve mecmuanın okur kitlesi Amerikan ordusunun orta ve alt komuta kademesi. Müellif, bir askeri başkan olan Atatürk örneğinde, çağdaş muharebe liderliğinin temel temellerini anlatmaya çalışıyor. Makalenin başlık seçimi de farklı: ‘Gelibolu Kayası.’ Aslında burada müellif, 1. Dünya Savaşı esnasında Almanlara karşı başarılı bir savunma icra eden 3. Piyade Tümeni’ne verilen ‘Marne Kayası’ lakabına gönderme yapıyor.”

Çağdaş Türkiye’nin babası

Makalede, Çanakkale Savaşı’na ve Atatürk’e dair şu anekdotlara da yer verildi:

-Mustafa Kemal, elindeki az şey ile yapabileceğinin en fazlasını gerçekleştirmiş, bunu gerçek vakitte yaptığı için de muvaffakiyete ulaşmıştır. Kemal, savaşın birinci evrelerinde yüksek kademe kumandanlarından neredeyse hiçbir istihbarat ya da rehberliğe sahip değildi. Lakin araziyi iyi biliyordu. Bölgeye hakimdi, müttefiklerin aksiyon planını görselleştirdi; açık bir düşman istihbaratı yokluğunda, planını da buna dayandırdı.

-Kemal bir önderdi ve liderlikte iyiydi. Kumandanlarının ondan ne istediğini anlıyordu, adamlarının ne yapması gerektiğini ve bunu nasıl yapacaklarını da biliyordu. Kemal, tüm buyruklarıyla askerlerine açık bir taraf, bir emel, bir amaç duygusu ve onlara harekete geçmeleri için motivasyon verdi.

‘KALICI BİR DERSTİR’

-Gelibolu kahramanı Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu ve çağdaş Türkiye’nin babası ve Cumhuriyet’in birinci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk oldu. Kemal’in komutanın harekat sürecindeki rolü, durumu kavrayışı ve taktikleri günümüz başkanları için kalıcı bir derstir. Arazi hakkındaki bilgisi ve mümkün düşman yaklaşımı üzerindeki tesiri hâlâ günümüz kumandanları tarafından kullanılan, savaş alanının ve istihbarat hazırlığının temelidir. Kemal, müttefiklerin ne yaptığını ve yapacağını bilmiyordu lakin başarılı olmalarını engellemek için ne yapması gerektiğini de biliyordu.

-Kemal, kahramanlık, onur ve zafer ile adamlarını motive ederek birliklerini imkansızı başarmaya zorladı. Vazifemiz askerlerimize neyin ilham verdiğini anlamaktır. Bunu yaparak askerlerimizde hedef, amaç ruhunu uyandırmalıyız. Bunu insanların kalplerini harekete geçirebilecek biçimde uyarlayabiliriz.

-Mustafa Kemal, olması gereken vakitte, hakikat yerde savaşa müdahale etti. Biz de bütünün bir kesimiyiz. Yaptığımız her şey daha yüksek bir gayeye ulaşmak içindir. Savaşın değişen yüzüne karşın, tıpkı liderlik prensipleri jenerasyonların ötesine geçti. Gelibolu’da atılan birinci kurşundan, 100 yıl sonra bile, liderlik prensiplerine taraf vereceklerinden emin olabiliriz.

Sözcü