Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) pandemi öncesi açıkladığı öngörüsü 2027 yılında, dünya iş gücünün yarısının, yani her 2 çalışandan birinin bağımsız-uzaktan modelde çalışacağıydı. Workflex ve GPTW Türkiye’nin Ocak-Mart 2021 ortasında yaklaşık 170 firma ve binin üzerinde kişinin iştiraki ile gerçekleştirdiği “İş Gücü Yapısı, Çalışan Tercihleri ve Geleceğin Çalışma Modelleri Türkiye 2021” araştırmasına nazaran pandemi ile bu durum şu anda yaşanıyor. Dahası pandemi geleceğin iş dünyasını da şimdiden şekillendiriyor. Araştırmaya katılan firmaların büyük bir çoğunluğu (%74) gelecek devir için karma iş gücü modellerini hayata geçirmeyi planladığını söyledi. 3 yıl içinde çevik ve esnek iş gücü yapılarının rekabet için kritik kıymet teşkil edeceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 94 oldu. Bunun en önemli iki nedeni var. Birincisi, Covid-19 sürecinin de yarattığı ivmeyle kurumların iş yapış hallerini, tertip yapılarını, teknoloji altyapılarını, yetenek idaresi uygulamaları ve çalışan yetkinliklerini çok önemli bir biçimde sorguluyor olmaları. Araştırmaya katılan her 10 kurumdan 9’u bu bahislerin üzerinde çalıştığını ve önemli bir formda gözden geçirdiğini belirtti. İkinci neden de birincisi kadar kritik; araştırmaya katılan kurumların yalnızca yüzde 15’i bünyelerinde muhtaçlık duydukları kâfi yeteneğe sahip olduklarını düşünüyor.

KOLAY OLMAYACAK

Rutin işlerden bıkkınlık bağımsız işlere yöneltiyor

Araştırmaya nazaran, rutin işlerden bıkkınlık, haksızlığa uğramışlık hissi ve kariyer/gelişim fırsatlarının hudutlu olması hem yeni kuşak hem de tecrübeli çalışanları, yeniden Covid-19’un yarattığı gerçeklikle de kontaklı olarak, daha esnek ve bağımsız çalışma modellerine teşvik ediyor. Tam vakitli takımlı çalışanların yalnızca %17’si gelecekte mevcut çalışma formunu korumak isterken yaklaşık 2/5’i çalışma hayatlarında bağımsız danışman olmayı yahut kendi işini kurmayı istiyor. Öbür yandan tekrar kurumsal hayata dönmek isteyen bağımsız çalışanların yahut istişarelerin oranı ise yalnızca %3.

Sözcü