SÖZCÜ, İstanbul Beşiktaş Çarşı’da esnafın sıkıntılarını dinledi. Kiralarını ödemekte zorlandıklarını söyleyen esnaf, salgın sürecinde devletten takviye alamamaktan şikayet etti.

“BU DAYANAKLAR KİME VERİLİYOR?”

Esnaf içinde bulunduğu durumdan epey şikayetçi. Özel müsaadeyle dükkanını açtığını söyleyen butik işletmecisi Mehmet Çoban, “Salgın sürecinde işler 3’te 2 düştü. Etraftaki esnafların kapanması bizim işlerimizi de etkiliyor. Bu süreçte müracaat etmeme karşın devletten hiç takviye alamadım. Bu takviyeler kimlere veriliyor? Bütün esnaf sıkıntı durumda. Ben 76 yaşındayım, olağanda dışarı çıkmam yasak fakat özel müsaade alarak geldim, dükkanımı açtım. Yasakları ise kâfi bulmuyorum. Daha uzun müddetli olmalıydı. Tam kapanma uygulanabilirdi. Bu halde bir sonlandırmanın faydalı olacağını sanmıyorum” dedi.

“SATIŞLARIMIZ YÜZDE 70 DÜŞMÜŞ DURUMDA”

73 yaşındaki Aktar Bahri Kılıç, “Destekleyici besin satışı da yaptığımız için öteki esnafa nazaran az da olsa satış yapma bahtımız oluyor. Lakin buna karşın satışlarımız yüzde 70 düşmüş durumda. Salgın süreci boyunca da devletten hiçbir dayanak alamadık” kelamlarıyla durumunu anlattı.

“SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLERİ GÖZE ALIP DÜKKANIMIZI AÇIYORUZ”

Eşi ile birlikte dükkanı işleten 72 yaşındaki Alim Kılıç da, “Yaşımız 70’lere gelmesine karşın özel müsaade alarak dükkanımızı açmak zorundayız. Çalışmak zorundayız. Gün içerisinde 5 kere maske değiştiriyoruz, elimizi daima dezenfektanla temizliyoruz. Bunların hepsi ekonomik olarak bir yük. Sıhhat açısından da riskleri göze alıp dükkanımızı açıyoruz” açıklamasında bulundu.

“DESTEĞİ BİZİM TALEP ETMEDEN EVVEL DEVLETİN SAĞLAMASI GEREKİYOR”

İçeride satış yapılması yasak olduğu için kafesinin önüne koyduğu tezgahta meşrubat satmak zorunda kalan 25 yaşındaki Batuhan Güzerhan, “Salgının birinci görülmeye başladığı mart ayından beri esasen hayli etkilenmiştik. Salgın öncesinde, ağır olan günlerde, 12 kişi çalışıyordu dükkanda fakat artık iki çalışana düştük. Bu sürecin en başından itibaren de hiç devlet dayanağı alamadık. Bu dayanağı de bizim talep etmeden, istemeden, devletin resen sağlaması gerekiyordu. Bunun bu türlü olması lazımdı. Son yasaklarla birlikte günde 10-15 bardak meşrubat lakin satıyoruz ya da satmıyoruz” dedi.

“BU BİÇİMDE BİR YASAĞIN HİÇBİR MANASI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Birebir kafenin 25 yaşındaki öbür bir işletmecisi Kubilay Sardaç ise, “İşlerimiz makûs durumda. Bence işlerin düzelebilmesi için 20 gün tam kapanma uygulanmalıydı. Bu biçimde bir yasak bence çok sağlıklı değil. Bir kez tam kapanma uygulansa sonrasında olaylar azalır ve işlerimiz de toparlayabilir. Bu halde bir yasağın hiçbir manası olduğunu düşünmüyorum” diye keder yandı.

“RESMEN ZİYANINA AÇIYORUZ ŞU AN DÜKKANI”

Esnafın, salgının tesirli olmaya başladığı mart ayından itibaren şiddetli bir sürece girdiğini lisana getiren 40 yaşındaki büfeci Abdullah Ercemal, “Şimdi kirayı ödeyemez hale geldik. Gidişat ne olacak onu da bilmiyoruz. Bu süreçte de devletten hiçbir dayanak alamadık. Pandemiden evvel dükkanda 6 kişi çalışıyorduk, artık 2 bireye düştük. Resmen ziyanına açıyoruz şu an dükkanı. Kime satış yapacağız ki? Masrafımız çok ancak gelirimiz yok. 3-4 aydır kira veremiyorum” diyerek yaşadığı meselelerini anlattı.

“SALGINDAN EVVEL 20 ÇALIŞANIM VARDI ARTIK HEPSİ İŞSİZ KALDI”

İçeride satış yapılması yasak olduğu için kafesinin önüne koyduğu tezgahta boza satan 43 yaşındaki Celal Şengel, “Satış yapamıyoruz. Yasaklardan ötürü dükkanı kapattık lakin faturalar, kiralar gelmeye devam ediyor. Benim salgından evvel 20 çalışanım vardı, artık hepsi işsiz kaldı, tek ben varım şu an. Bu süreçte devletten hiçbir takviye görmedim” açıklamasında bulundu.

ESNAF PLATFORM KURDU, PARTİ ÖNDERLERİYLE GÖRÜŞECEKLER

SÖZCÜ’ye konuşan Kadıköy Esnaf Derneği (KADIDER) Lideri Tuncay Savaşlı, Beyoğlu Cümbüş Yerleri Derneği (BEYDER) Lideri Aydın Ali Kalaycı ve Beşiktaş Esnafları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Lider Yardımcısı Hasan Durmuş, başka esnaf derneklerinin liderleriyle birlikte, ‘Türkiye Esnaflar Platformu’nu kurduklarını ve İstanbul’da sırasıyla bütün belediye liderlerine sıkıntılarını aktardıktan sonra Ankara’da siyasi partilerin önderleriyle görüşeceklerini belirtti.

“ÇALIŞANLARA EN AZINDAN ERZAK KOLİ YARDIMI YAPILMALI”

Salgının birinci devirlerinde KADIDER olarak işçi için Kızılay’dan ve Kadıköy Belediyesi’nden erzak, koli yardımı aldıklarını hatırlatan Savaşlı, “Şimdi yeniden tıpkı süreci sürdürmek istiyoruz. En azından garsonlara, komilere, bulaşıkçılara erzak, koli yardımı yapılırsa iyi olur” tabirlerini kullandı.

“DEVLET ESNAFA EKONOMİK TAKVİYE VERMEZSE ÇOK CENAZE KALDIRIRIZ…”

“Devlet bizi her türlü kısıtlayabilir lakin bize ekonomik takviye versin” diyen Beyoğlu Cümbüş Yerleri Derneği (BEYDER) Lideri Aydın Ali Kalaycı, “Şu anda esnaf içinde boşanmalar, aile davaları başladı. Şu anda esnaf, deva olarak ailesini memleketine gönderdi, bakamadığı için. Devlet bu esnafa ekonomik takviye paketi vermezse çok cenaze kaldırırız Türkiye’den. Cenazeden kastım kapanan yer. Çok cenaze kaldırırız” açıklamasında bulundu.

“DEVLET DAYANAK VERİRSE BİZ KISITLAMALARA KARŞI DEĞİLİZ”

Salgının en başından beri kısıtlamalara karşı olmadıklarını lisana getirdiklerini söyleyen Beşiktaş Esnafları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Lider Yardımcısı Hasan Durmuş, “Biz yalnızca, bu yasaklar yapılırken esnafın düştüğü bu durumu da düşünüp, devletin takviyesini vermesini istiyoruz. Örneğin; vergi muafiyeti, kira dayanağı, faizsiz kredi dayanağı, çalışanlarımız için kısa çalışma ödeneğindeki şartların kaldırılması… Bu tıp takviyeleri devlet verirse biz kısıtlamalara ve kapanışlara karşı değiliz” diye konuştu.

Sözcü