Esnaf ziyaretleri ve kanaat liderleriyle görüşmek üzer Bolu’ya gelen CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu birinci olarak, Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan’ı makamında ziyaret etti. Görüşmenin akabinde Bolu Şehit Aileleri ve Gaziler Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne gitti.  Kılıçdaroğlu Bolu esnafı ile de buluşarak, problemlerini dinledi.

UZAYA YOKSULLUK İSMİNİ KOYSUNLAR

Kılıçdaroğlu’nun sohbet ettiği butik işletmecisi Pakize Tanyeli, hükümetin pandemi sürecinde esnafa yaptığı yardımları eleştirerek, “Hükümet esnafa bin lira vereceğiz dedi. Hala incelemede. Kira yardımı da yok. Artık diyorlar ki esnafa 25 bin lira kredi veriyoruz. Bu esnafın borcu olmayacak, icrası olmayacak diyor. Bu türlü bir esnaf esasen yok. 8 aydır esnaf aç, kirayı veremiyoruz. 30-35 lira ile esnaf dükkanını kapatıyor. Durumumuz çok makus. Uzaya ne adamı gönderiyorlar, uzaya ne ismi arıyorlar. ‘Yoksulluk’ koysunlar uzay ismini. Esnaf olarak çok berbat durumdayız” sözlerini kullandı.

DÜZGÜN YÖNETECEK İNSANLARA TÜRKİYE’Yİ EMANET EDECEĞİZ

Esnafı dinleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin makus yönetildiğini vurgulayarak, vatandaşlardan ve esnaftan morallerini bozmamalarını istedi. Her şeyin düzeleceğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye güçlü bir ülke, güçlü bir ülke yalnızca berbat yönetiliyor. O makûs idaresi nasıl halledeceğiz? Demokratik yollarla halledeceğiz. Sandığa gideceğiz. Duruşumuzu muhakkak edeceğiz ve Türkiye’yi iyi yönetecek insanlara Türkiye’yi emanet edeceğiz” diye konuştu.

TÜRBE ZİYARET EDİP DUA ETTİ

“HÜKÜMET KİME ÇALIŞIYOR?”

Kanaat Başkanları Buluşması’nda muhtarlarla bir ortaya gelerek, muhtarlara, “İzne gidince ödeneğiniz kesiliyor, niye? Sizi de millet seçti. Neden bu ikili standart. Neden bu hususta hiç sesinizi çıkarmıyorsunuz. Ortak gayret kadar kıymetli bir şey yoktur” diye seslenen Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Eğer bir ülkede 10 milyonu aşkın işsiz varsa baba oğlunun yüzüne bakamıyor, oğlu babanın yüzüne bakamıyor. Nasıl geçinecek bunlar. Hollanda, Konya’dan küçük. Hollada, 1 yılda yurt dışına 185 milyar dolarlık tarım eseri ithal ediyor. Pekala devasa Türkiye, 18 milyar dolar. Niye? Neyimiz eksik? Her şeyimiz var pekala neden biz eseri dışarıdan getiriyoruz? Getiren hükümet kime çalışıyor? Bizim insanımıza mı, yurt dışındaki çiftlere mi? Siyasi ve ekonomik bağımsızlık olmadığı sürece siz kendi ülkenizde rahat edemezsiniz. Biz ekonomik bağımsızlığımızı kaybettik. Yalvarıyoruz dışarıdan dolar gelsin. Dolar faiz endeksi ile bir devlet yönetilemez. Osmanlı’nın son periyotlarıdır o, dolar ve faiz. O vakit da yalvarıyordı borç verin diye. Çıkışın yolu, üretim, istihdam, çalışmaktır, üretmektir. O vakit dünyada saygın bir devlet olursunuz. Üreten devlet, çalışan devlet, istihdam yapan devlet.”

“SANKİ TÜRKİYE’DE EKİLECEK TOPRAK KALMADI”

“NAMUSLU SİYASETÇİ EKSİĞİMİZ VAR”

“Namuslu siyasetçi eksiğimiz var. Siyasetçi cebine değil millete çalışacak. Siyasete giriyor köşeyi dönüyor. Nasıl oluyor aklım almıyor benim. Nasıl güçlü oldun? Aldığı maaş belirli. Mal varlığına bakıyorsun devasa. Bir ülkedeki en zirve noktasında oturan bir kişinin mal varlığı öteki bir devlet lideri tarafından koz olarak kullanılıyorsa orada bir sorun var demektir. Devleti yönetenin tertemiz olmaması lazım.”

Sözcü