Eskişehirli erkek dansöz Ali Osman Karameşe, eteği birinci giydiğinde çok utandığını belirtse de 8 yıldır oryantal dans yapıyor. Karameşe, en büyük destekçisinin ise ailesi olduğunu söyledi.

BALE İLE BAŞLADI

Eskişehir’de gündüzleri Tabipler Caddesi’nde bulunan dükkânında takı tasarım işi yapan ve boş vakitlerinde oryantal dans yapan erkek oryantal Ali Osman Karameşe dansa 8-9 yaşlarında başladığını belirtti. Oryantal Karameşe, şöyle konuştu:

“Dansa birinci çağdaş dans baleyle başladım. O da yetmedi. Yetmedikçe daha fazlasını istedim. Daha fazlasını istemek de beni oryantale kadar getirdi. Birinci olarak oryantale başladığım flamenko sahnesiydi. Flamenko sahnesinde bizim bir yöneticimiz vardı. Onun sayesinde oryantal dansıyla tanıştığımı söyleyebilirim. Bir flamenko sahnesi vardı. Onun içinde bir müzik bulduk. Müziğin içerisinde oryantal ezgileri de vardı. Haydi buna oryantal de katalım dedik. Birinci vakitler ben oryantal yapamıyorum falan diyordum. Hocam bedenimin çok esnek olduğunu söyleyince denedik. Flamenko ile oryantali karıştırdık. Bu benim çok hoşuma gitti. Bir devir bu halde flamenko ve oryantal ile devam ettik.  Sonra yalnızca oryantale merak sardım. Oryantal dans üzerinde ağırlaştım. Oryantalle o biçimde tanıştım. Yaklaşık 8-9 yıldır da yapıyorum. Türkiye’de flamenkoyu yapabilecek çok fazla alan olmadığı için oryantale yöneldim ve oryantali kendime en çok yakıştırdığım dans olarak gördüm.”

İNSANLARIN ÖN YARGILARINI YIKMALARI HOŞUMA GİDİYOR

Oryantal dans denildiğinde akla birinci olarak bayanlar gelmesine karşın karşılarında erkek oryantal gördüklerinde izleyicilerin reaksiyonlarını de pahalandıran Karameşe şunları söyledi:

“Tepkiler hala değişmedi diyebilirim. Sahneye birinci çıktığım vakit beşerler ‘Bu ne ya’ halinde reaksiyonlar veriyordu. ‘Sakallı bir adam çıkmış sahneye etek giymiş dans ediyor’ diyorlardı lakin bu 5 saniye sürüyor. 5 saniyeden sonra dans etmeye başladığım vakit yansılar sahiden çok hoş oluyor. Alkışlar, ıslıklar geliyor. Bunlar çok hoşuma gidiyor. İnsanlardan gelen reaksiyon de beni sahne de yüceltiyor açıkçası. Bir erkek olarak oryantal yapmama gelen reaksiyonlar bu formda. İnşallah bu türlü de devam eder. Bir de şöyle bir şey var; insanların birinci ortaya koydukları ön yargıdan sonra aniden U dönüşü yapmaları benim hoşuma gidiyor. Bu yalnızca benim için değil. Öbür meslektaşlarım da tıpkı şeyleri düşünüyor.“

BİRİNCİ ETEK GİYDİĞİMDE ÇOK UTANDIM

Oryantal yaparken etek giymesi gerektiğini ve birinci etek giydiği günü unutamadığını belirten Karameşe, “Çok utandım. Sahiden çok utandım. İstanbul’da bir arkadaşım ‘gel, seni sahneye çıkaracağım’ dedi. Dedim, yok olmaz, çıkamam, edemem dedim. Daima bir kaygılarım, tabularım vardı. Dedim ki benim kostümüm bile yok. ‘Gel, ben sana kostüm de ayarlarım’ dedi. Tamam diyerek atlayıp İstanbul’a gittim. Kostüm giydim fakat kuliste öylece duruyordum. Çıkamıyordum sahneye. Sonra geriden beni ittiler. Sahneye çıktım.  Adım atamadım, takıldım, üzerine bastım, tökezledim. Ruhsal olarak çok büyük bir yıkımdı benim için açıkçası. Yıkım değil de utançtı aslına bakarsanız. Çok utandım. Sonrasında baktım ki ayak hareketleri daha estetik görünüyor. Dönüşler de olabildiğince hareket katıyor. Dedim evet, oryantal etek giymeyi gerektiriyormuş. O günden sonra sanatımı icra ederken etek giymeye başladım. Vakitle da utangaçlığım gitti” sözlerini kullandı.

ŞALVARI DENEDİM, OLMADI

Oryantalin etek giymeyi gerektirdiğini belirten Karameşe, “Etek dışında şalvarla dans etmeyi denedim. Şalvar eteğin verdiği o uçuş uçuş olan imgeyi, efekti vermiyor. O yüzden bende etekle dans etmeye devam ettim” dedi.

ERKEKLER DAHA ÇOK KISKANDI

Oryantal yaptığı için kendisini kadılardan çok erkeklerin kıskandığını söz eden Karameşe, ”Çok yakın bir arkadaşım var. Uygun ki bayan değilsin sıkıntısı. Hala o denli der. ‘Ya sahneden atardım seni ya da kostümlerini yırtardım senin’ diyor.  Kıskananlar oldu fakat erkeklerden daha çok kıskananlar oldu.  Bayanlardan da oldu evet, ‘biz bayanken bu hareketleri yapamıyoruz, sen nasıl yapıyorsun’ diyorlar. Benim cevabım ise şöyle oluyordu: ‘Dans bayana erkeğe bakmaz.’ Ben gece geç saatlere kadar sahnedeyim. Onun dışında iş yerinde çalışıyorum. Meskene gidip yan gelip yatmıyorum. Aynanın karşısına geçerek saatlerce prova yapıyorum. Saatlerce hareket çalışıp sahneye yeni bir şeyler katmaya çalışıyorum. Onlar da çalışsın, onlar da başarsın” formunda konuştu.

ORYANTAL DİDEM HAYRANIYIM

Dansa 9 yaşında başlayan oryantal Karameşe, çağdaş dans, salsa, bale, şatata ve flamenko danslarının eğitimlerini aldığını oryantal Didem’e karşı da bir hayranlık duyduğunu söyledi. Karameşe, oryantal Didem’i izleyerek daha çok pratik yaparak, çalışarak, oryantal dans görüntüleri izleyerek oryantal yapmayı öğrendiğini tabir etti.

EN BÜYÜK DESTEKÇİM AİLEM

Ailesinin her vakit kendisinin destekçisi olduğunu kelamlarına ekleyen Karameşe şunları söyledi:

“Türkiye’de erkek etek giymez, erkek dans etmez halinde bir baş var. ‘Dansöz mü olacaksın, köçek mi olacaksın’ derler. Benim en büyük bahtım ise ailem oldu. Her vakit gerimde durdular. Hatta birinci oryantal gösteriye çıkacağım, oturdum annemin karşısına, durumu anlattım. Ben ne yapacağım dedim. Dedi ki: ‘Sen yaparsın! Bugüne kadar çok tırmaladın, çok koştun, çok peşinden gittin. Artık ektiğin ekini biçme zamanı’ dedi. Birinci oryantal sahnesine çıktığım vakit annem ve ablam da seyirciler ortasındaydı. Bandırma’da hoş ve büyük bir gösteriydi. Işıklardan onları göremiyordum fakat onların beni izlediğini biliyordum. Bir yandan onların beni izlediğinden gurur duyuyorum bir yandan onların karşısında nasıl oryantal yaparım diye düşünüyordum. Evvelce yazılmış bir koreografi vardı. Başımdan o koreografi gitti bir an. Sonra doğaçlamaya başladım. Tamam dedim kendi kendime, meşakkat yok, o denli olması gerekiyormuş ve çok hoş de oldu.”

Sözcü