Diyarbakır’da düzenlenen açılış merasiminde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu tabirleri kullandı
* Bir karabasan üzere bilhassa Kürt kardeşlerimin üzerine terör belası çöktü. Terör Diyarbakır’ı sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum etti. AK Parti’yi kurduğumuzda buraya geldik, karşılaştığımız herkese ‘iktidara gelirsek bizden ne istiyorsunuz’ diye sordum. Bize verdikleri karşılık yalnızca OHAL’i kaldırın biçimindeydi. İktidara gelince OHAL’i kaldırdık.
* Biz ne dedik ne yaptık, onlar ne dediler ne yaptılar. Biz Diyarbakır’da 2005 yılında size ne demişsek, dün de oradaydık, bugün de tıpkı yerdeyiz, yarın da birebir yerde olacağız. Biz tahlil, adalet, hak, demokrasi dedik. Terörü açıkça telin etmekten korkanlar, sırtını size değil de PKK’ya, terör örgütüne dayayanlar ne yaptı.
“BU HALKIN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK MUSİBET”
* Köylerin boşalmasına, kentlerin çökmesine neden bunlar değil mi? Hangi demokraside seçilmiş milletvekilleri, belediye liderleri örgüt militanlarına hesap verir. Devletin yatırım için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır, merkezin verdiği araçlar hendek ve çukur kazmak için kullanılır? Bunlar demokrasi istismarcısıdır.
* Geçmişte ismi zulümle anılan Diyarbakır Cezaevini yakında boşaltıyor ve Kültür Merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz.
“İSTİSMAR ETTİLER VE BÜSBÜTÜN YIKTILAR”
* Kobani’den kaçan kardeşlerimizden kıymetli bir kısmı hala ülkemizde yaşıyor. Her türlü riski göze alarak başlattığımız tahlil sürecinde ne yaşadığımızı siz gördünüz. Kâfi ki akan kan dursun dedik, milletimizin her kökenden meşrepten insanı ile kardeş olsun dedik.
* Baldıran zehri de olsa bu meydanda söyledim, içeriz dedim. İstismar ettiler ve sonunda büsbütün yıktılar. Çukur hareketleri ile bölgede yaşayan insanlara tuzak kurdular. Bu tuzağa düşmediğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Bunlar Kürt düşmanı, insanlık düşmanı, coğrafyamızın, medeniyetimizin düşmanı.
“GÖREVDEN ALMAZSAK İHANET ETMİŞ OLURDUK”
* HDP’nin İstanbul’da ve başka kentlerde CHP’ye verdiği takviye ideolojik akrabalıktır. Tahlil sürecini biz başlattık, sonlandıran biz olmadık. Tahlil sürecini bunların arka niyetleri zımnî gündemleri sonlandırdı. Hiçbir vakit terörle ortalarına aralık koymadılar, legal tabanda siyaset yapmayı düşünmediler.
* Ey HDP siz bu ülkede bu bölgede kendinizden olmayana hayat hakkı tanımadınız. Terör, şiddet bunların ruhuna işlemiş. ‘Bizim PKK ile münasebetimiz yok’ diyorlar. Bunların işi gücü palavra, ortağı CHP onun da işi gücü palavra. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yıllarca bunların elindeydi. Tek bir ay bile bunların ödeneği gecikti mi, başka vilayetler hangi haklara sahipse hepsi bunlara da sahipti.
* Ne idiği bilinmeyen birine sorgulatıp tokatlattılar. Örgütün buyruğu ile sokaklarda hendek ve çukur kazmadılar mı? Örgütün dağdan gönderdiği çapulcular karşısında bunlar hazır ola geçmedi mi? Bunlar yolların altına bomba koyduklarını gördük. Asıl bunları vazifeden almazsak size ihanet etmiş olurduk. Bunlar yalnızca slogan atar, biz hizmet eder yatırım yaparız. Aramızdaki fark budur.
“BUNLARI GÖRDÜĞÜNÜZ HER YERDE YAKALARINA YAPIŞIN”
* Hendekler, çukurlar açılırken, gencecik çocuklar vefata gönderilirken saz çalıp slogan atanların kaygısı asla siz olmadınız. Kanı akıtılan mazlum Kürt kardeşlerimizin hakkını sormayacak mıyız?
* Diyarbakır’a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Artık herkes inanç içinde, akşam geç saatlere kadar Diyarbakır sokaklarındasınız. Niçin? Güvenlik var. Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın, tahlil sürecini bitirmek için kim size talimat verdi bunu sorun.
* Yasin Börü’yü böylesine zalim bir halde öldürmek için sebebiniz neydi bunu sorun. Bunları ısrarla sorun ki sahtekarlıkla, iki yüzlülükle karşınıza çıkıp sizleri oyalamasınlar.
Sözcü
