Elazığ’da 24 Ocak 2020 yılında Sivrice merkezli meydana gelen 6.8’lik zelzeleden yaklaşık yaklaşık 2 sene geçmesine karşın konteyner kentlerde ömürlerini sürdüren binlerce vatandaş kış ayının yaklaşmasına karşın konut problemleriyle ilgili bir gelişme kaydedilmedi.

Sivrice merkezli Elazığ’da 24 Ocak 2020 yılında meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki sarsıntı sonrasında merkez Doğukent Mahallesi, Kırklar Mahallesi, Aşağı Demirtaş köyü ve Sivrice ilçesinde kurulan konteyner kentlerde binlerce depremzede yaşamaya devam ediyor. Sarsıntı sonrasında ağır bir çalışmayla yapılan yüzlerce TOKİ konutlarının yapılması ve depremzedelerin süratli bir halde buralara yerleştirilmesine rağmen konteyner kentlerde yaşayan vatandaşların zelzele konutlarına yerleştirilmemesi kentte reaksiyon çekti.  Konteyner kentte yaşayan bir depremzede, Konteynerlerde bir hasta kalamaz zira çok sıhhatsiz. İşimde olmadığı için kiraya çıkamıyorum. Babamın maaşından kalan 800 lirayla geçimimi yapıyorum diye kaydetti.

13 BİN KONUTUN KURASI ÇEKİLDİ

Sarsıntının akabinde TOKİ’nin tamamladığı sarsıntı konutlarının kura çekimlerinde yaklaşık 13 bin civarında konutun kura çekimi yapıldı. Birçok vatandaşlar yeni meskenlerine taşınırken, birçok kiracı ve ağır hasarlı bina sahipleri konteyner kentlerde yaşamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde 24 bin 83 konutun inşa edilmesi için çalışma başlatılmıştı. 24 bin 83 yapının şimdi tamamı kura etabına gelmediği için birçok vatandaş konutlarına yerleşemedi ya da hak sahibi olduğu için kura sonuçlarını beklemek zorunda kaldı. Yaşanan bu problemden ötürü konteyner kentte yaşayan binlerce depremzede bir kış daha konteyner kentte hayatlarına devam etmek zorunda kaldı.

“DEPREMZEDELER ÇOK ÇARESİZ VE UMUTSUZLAR”

Doğukent zelzele konteynerlerinde kalan ve ismini verilmesini istemeyen depremzede, ”Ben 2 seneye yakın konteyner kentte ömrümü sürdürüyorum. Yetkililer bizlere de ileri periyotlarda konut konusunda yardımcı olacaklarını söylediler lakin şuana kadar rastgele bir gelişme yaşanmadı. Konteyner kentlerde kalan beşerler inanın çok çaresiz ve umutsuzlar. Burada maddi geliri az olan depremzedeler kalıyor, kentte kiraların yüksek olmasından ötürü da mesken kiralamıyorlar. Ben hasta olan kardeşime bakıyorum maalesef durumumuz çok güç. Konteynerlerde bir hasta kalamaz zira çok sıhhatsiz. İşimde olmadığı için kiraya çıkamıyorum. Babamın maaşından kalan 800 lirayla geçimimi yapıyorum. Konteyner olmasa ben çadırda yaşayacaktım. Devletimizden biz depremzedeler kendi bütçelerimize nazaran mesken vermelerini istiyorum. Zorda olsa bir iş bulur kiramı öderim de. Bana altın tepside bir mesken vermesinler ben kendi imkanlarımla ödemesini yaparım yalnızca hak sahiplerine tanıdığı imkanları biz depremzedelere de tanısınlar” sözlerini kullandı.

“ELİMİZDE KALAN KONUTLARI KAİDELERİ TUTAN KİRACILARA VERECEĞİZ”

Geçen yıl konteyner kentlere giderek depremzedeleri ziyaret eden AKP Elazığ Milletvekili Metin Bulut, kış ayı gelmeden konutların tesliminin yapılacağını söyleyerek şunları kaydetmişti;

“Binalarımız bitiyor. Biten binayı biz çabucak teslim edeceğiz. Dışarıdan bitti üzere görünen konutlar aslında çok az kalan konutlarımız. Bunları teslim ettiğimizde biz insanlarımızın kahır yaşamasını istemiyoruz. Burada gerekli altyapı çalışmaları tamamlandığı anda biz konutlarımızı teslim edeceğiz. Kış gelmeden bu konutları teslim edeceğiz. İkinci sıkıntımız ise burada yaşayan kiracılarımızın; ‘bizler de hak sahipleri üzere konut sahibi olabilecek miyiz’ halindeki soruları. Kiracıların hak sahibi olabilmesi hukuken mümkün değil. Burada sizlere doğacak hak, Türkiye’de ve Elazığ’da yaşayan bütün kiracılara doğar. Fakat biz şunu yapacağız; konutu yıkılan hak sahibi vatandaşlarımızı konutlarına yerleştirdikten sonra elimizde kalan konutları, kaideleri tutan kiracılara vereceğiz. Üstüne mal varlığı yoksa meskeni yoksa koşulları tutuyorsa fazla kalan konutları vereceğiz. Toplumsal konut statüsünde elimizde kalan fazla konut olursa kiracılarımıza vermek istiyoruz. Toplumsal husus statüsü de şudur; yasal bir biçimde şayet bir vatandaşın konutu, mülkiyeti yoksa ve aylık geliri makul bir fiyatın altındaysa devlet onu da afetzede kapsamında kıymetlendirir, tıpkı kurallarda ona konut verir. Bir defa daha söylüyorum konutlar hak sahiplerine dağıtılacak, artan konut olursa bunlar da kiracılarımıza verilecek.”

Sözcü