Gaziantep’te kuşkulu halde balkondan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki His Delen’in vefatına ait tutuklu bulunan Mehmet Kaplan’ın ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle, çocuğun taammüden öldürülmesi, nitelikli cinsel istismar, hakaret ve konutta yağma cürümlerinden yargılanmasına başlandı.

Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen birinci duruşmaya sanık Kaplan tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katılırken, duruşmada Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ile Gaziantep Baro Lideri Bektaş Şarklı, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü ismine Av. Şafak Işık Atmaca, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Bayan Hakları Komitesi ismine Av. Meriç Hoş, Kahramanmaraş Barosu ismine Av. Hilal Kalay hazır bulundu.

“TELEFONUMU ALIP İLETİLERİME BAKTI”

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada birinci kelamı sanık Mehmet Kaplan aldı. Sanık Kaplan o gün yaşananları şu sözlerle anlattı:

* Olay sabahı saat 8.00’de uyandım. Kuzenimi yeni araca bakmak için aradım. Eren’le otoparkta buluştuk. Otoparkta sohbet ederek alkol aldık.

Saat 11.00’e yakın Duygu’yla iletileşmeye başladım. Duygu’yla buluşmaya karar verdik. 11.20 civarında Eren’in yanından ayrıldım. Duygu’yu konutundan aldım. Bizim meskene geçtik. Konutlarımızın ortası da uzak değil.

* Meskene çıktık. Oturma odasında oturup kardeşim Yasin’in çıkmasını bekledik. 15 dakika sonra kapı sesi geldi. Kardeşim konuttan çıkmıştı. Ondan sonra art odaya geçtik. Ayrılığın verdiği hasretten ötürü öpüşmeye başladık. Birlikte olduk.

* O orta konuştuğum bir kız bana bildiri attı. His direkt telefonumu alıp ileti baktı. Bir şeyler yazmaya başladı. Ondan sonra İ.E.’yi engellemiş.

* Ben de Duygu’nun telefonunu karıştırmaya başladım. Üstü yarı çıplak bir erkek fotoğrafı gördüm. Sondan cama yumruk attım. Elim kanamaya başladı.

* His üstüme gelmeye çalıştı. Bana ağlayarak ‘Hastaneye gidelim mi’ deyince ona huduttan tokat attım. Akabinde bir tokat daha attım.

“KÖTÜ BİR DUŞTA OLDUĞUMU SANDIM”

Duygu’nun telefonunu dolaba fırlatıp odanın içindeki banyoya geçtiğini aktaran Kaplan, tekrardan telefonu aldığında öteki bir erkek fotoğrafı gördüğünü kaydetti.

O ortada Duygu’nun ağlayarak kendisine ‘Açıklayabilirim’ dediğini belirten Kaplan kelamlarını söyle sürdürdü:

* Ben de ‘Neyi açıklayacaksın?’ dedim. Bağırmaya başladım. Duygu’ya birinci kere küfür ettim. Telefonu benden istemeye başladı. 10 dakika boyunca telefonu almak için ortamızda arbede yaşandı. Elimin yeniden kan olduğunu görünce banyoya yöneldim.

* Elimi yıkayıp temizledim. O sıra odanın kapısına gerçek yönelirken bir ses duydum. Odanın kapısı kapalıydı. Halının yere düşmesi üzere bir sesti. Duygu’yu hala odanın içinde zannediyordum.

* Banyoya baktım. Odada da yoktu. Balkona yöneldim. Balkona girdiğim üzere Duygu’yu yerde gördüm. O an anımsayamadım. Bilmiyorum o an çok değişik bir durumdu.

* Aşağıya 5-10 saniye baktım. Makûs bir hayal olduğunu zannettim. Zira His asla bunu yapacak bir kız değildi.

“MEDYA NE VAKİT SUSACAK ONU BEKLİYORUM”

Bu olayın bedelini kendisinin ödediğini kelamlarına ekleyen Kaplan, “Burada geçen günlerim bana iade edilemeyecek. Ben hayatımda en çok değer verdiğim insanı kaybettim. Bu azaba daha fazla dayanamıyorum. Ben adaletle savaştığımı düşünüyorum. Medya ne vakit susacak onu bekliyorum” dedi.

Kaplan Mahkeme Başkan’ının “Olaydan evvel Duygu’ya rastgele bir formda şiddet uyguladın mı?” sorusuna ise, şu karşılığı verdi:

* Bir orta otomobilde otururken huduttan ensesine tokat atmıştım. Torpidoya başını çarpmıştı. Annemle hastaneye götürdük. Annem baya ilgilenmişti onunla. Annem bana kızmıştı.

* Genciz lakin çok büyük hayaller peşinden koşuyorduk. Ruhsal olarak birbirimizi çok yıprattık. Ruhsal dayanak almaya başladım. Bana ilaç da verildi. İlaçları kullanıyordum.

* Genelde alkolden ötürü hudutlu oluyordum. Otomobilin içindeki olaydan sonra alkol ve uyuşturucuyu bırakmıştım. Yalnızca Duygu’yla dışarıya çıkıyordum. İlaçlarımı sistemli olarak kullanıyordum.

Sanık beyanının akabinde Çalışma, Aile, Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü, Türkiye Barolar Birliği, Gaziantep Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Gaziantep Barosu Bayan Hakları ve Çocuk Hakları Komitesi katılma talebinde bulundu.

KEŞİF VE EKSPER RAPORU

Argüman makamı, Çalışma, Aile, Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğünün katılma talebinin kabulünü, öteki katılma taleplerinin cürümden direkt ziyan görmediği anlaşıldığından kabul edilmemesini, uzman heyeti oluşturularak olay yerinde keşif yapılmasını, maktulün olayın yaşandığı daireye ilişkin balkondan kendisinin kazayla düşüp düşmediği, kendisini bilerek atıp atmadığı, bir oburu tarafından itilmek suretiyle düşürülüp düşürülmediği konularında uzman raporu hazırlanmasını, eksik konuların giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

“TUTUKLU KALMAMIN TEK NEDENİ MEDYA”

Mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere kelam alan sanık Kaplan, “Avukatlar soruları soru olsun diye soruyorlar. Cinayete istismara dair bir şey yok. Bu olay medyaya yansıdı. Kimi bireyler bu olaydan rant koparmaya çalışıyor. Adalet medyayla yürüyor üzere geliyor bana. Benim aslında 3 ayımı yediniz. Bu 3 ay tutuklu kalmamın tek nedeni medyadır. Medya baskısından ötürü tutukluyum. Olay medyaya bahis olduğu için, 3 saniyelik güvenlik kamera imajından 80 milyon tane bildiri çıkarıldı” diye konuştu.

“MAKTULÜN KENDİSİNİ AŞAĞA ATTIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”

Sanık avukatı Enes Akbulut, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü dışındaki kurumların müdahillik talebinin reddedilmesini talep ederek, şu savunmayı yaptı:

* Evrakta mevcut bulunan dijital malzeme inceleme raporuna baktığımızda Mehmet’in duyguya karşı hiçbir nefret durumu yok. Yalnızca sevgi durumu var.

* Birinci bildiri His’ten gelmiş. Müvekkilim 4 sayfa tabir verdi. Gelen raporlar da ifadeyi doğruluyor. Meskendeki kanın tamamı Mehmet Kaplan’a ilişkin çıkıyor. Olayı yanlışsız bir biçimde anlatmıştır.

* Kemerle dövüldüğü argümanı var. Rastgele bir tespit yok. Direkt olay yeri inceleme ve cinayet ofis polisleri olay yerinden rapor hazırlanıyor. Bu şahıslar bu işin uzmanıdır. Kemere dair hiçbir şey bulunmuyor.

* İddianamede sopayla dövüldüğünü belirtmiş lakin konutta hiçbir halde bu türlü bir şey bulunmuyor. Duygu’nun düştüğü andan 62 saniye sonra Mehmet, Duygu’nun yanında oluyor.

* Bayıltılana kadar dövüldüğü yazıyor. Lakin ATK ve Hakan Kar’ın hazırladığı rapor var. ATK raporunda Duygu’daki travmatik değişimin tamamını yüksekten düşmeye bağlı olduğunu belirtiliyor. Konutta maktule ilişkin kan bulunmuyor.

* İntihar olayı anlık ve saniyeler içinde gerçekleşen bir durumdur. Maktulün kendisini aşağıya attığını düşünüyoruz. Maktul kendini aşağıya bıraktığında temas ettiği balkon iplerine hiç mi kan bulaşmıyor?

* Balkonda 3 tane ayak izi var. Bu ayak izleri kuzeye bakıyor. Maktulün düştüğü tarafa bakmıyor. Bu olay yerinde raporunda belirtiliyor. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum.

TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Kısa bir orta veren mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğünün katılma talebinin kabulüne, Türkiye Barolar Birliği, Trabzon Barosu, Gaziantep Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Gaziantep Barosu Bayan Hakları ve Çocuk Hakları Komitesinin katılma talebinin reddine, 08.01.2021 tarihinde uzman heyetiyle keşif yapılarak maktulün olayın yaşandığı daireye ilişkin balkondan düştüğü yer ve arası de irdelenmek suretiyle kendisinin kaza ile düşüp düşmediği, kendisinin bilerek atlayıp atlamadığı, bir diğeri tarafından itilmek suretiyle düşürüp düşürülmediği konularında uzman raporu alınmasına, sanık Kaplan’ın gördüğü ruhsal tedaviye ait evrakların belgeye getirilmesine, evraklar geldikten sonra cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı istikametinde rapor hazırlanması için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesine sevk edilmesine, tutukluluk halinin devamına karar verdi. (İHA)

Sözcü