Dolar/TL, geçen hafta boyunca her iki istikametli sert dalgalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz tenkitleriyle haftayı 7.5 düzeylerinde tamamladı. Bankacılar bu hafta Avrupa, Japonya ve TCMB’nin faiz kararlarının yakından izleneceğini belirttiler.

Erdoğan hükümetin temel gayesinin fiyat istikrarı yani enflasyon ile uğraş olduğunu, lakin enflasyondaki düşüşün yalnızca kur istikrarı değil, şahsen karşı çıktığı yüksek faizin de indirilmesiyle sağlanması gerektiğini söyledi.

Bankaları “sömürü” ile eleştiren Erdoğan yüksek faiz ile övünmemek gerektiğini de söyledi.

Erdoğan’ın tenkitleri ve gelişmekte olan para ünitelerine yönelik cuma günü artan riskten kaçış eğilimi TL’nin besbelli kıymet kaybına neden oldu. Birebir satış baskısı bankacılık kesimi pay senetlerinde de görüldü.

Kur ocak ayı başında ağustos 2020’den beri en düşük olan 7.24 düzeyine kadar geriledikten sonra tekrar istikametini üst çevirmişti.

Yabancı yatırımcılar tarafından TL’ye yönelik teklifleri sürerken lokal yatırımcılarda ise dolarizasyondan dönüş için en ufak bir sinyal görülmüş değil. Son olarak geçen hafta Socienete Generale dolar/TL’de 6.7 amacı ile teklif yaptı. Yurt içi yerleşiklerin altın ve döviz hesapları 8 Ocak haftasında yeni tarihi rekor olan 235.86 milyar dolara yükselmiş durumda. Döviz mevduatlarının toplam mevduattaki hissesi da %53.4’e yükselmiş durumda.

TCMB’nin son 2 yılda 130 milyar dolarlık rezerv kaybında değerli bir tesiri bulunan dolarizasyonda şimdi çözülme olmaması piyasalarda değerli bir tasa olarak takip edilmeye devam ediyor.

5 MİLYAR DOLAR AŞILDI

Yurt dışında yerleşik bireylerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve pay senedi portföyündeki artış 6 Kasım haftasında yaşanan iktisat idaresindeki değişimden beri 5 milyar dolara ulaştı. Birebir periyotta Türkiye’ye yönelik toplam girişi bankacılar 15-17 milyar dolar civarında iddia ederken Erdoğan da ilgili meblağın 15 milyar doları aştığını Cuma günü söyledi.

Öte yandan kamu bankalarının 2020 ortasında 12 milyar doları aşan döviz açık durumu 8 Ocak haftası prestijiyle 1 milyar doların altına indi.

İstanbul Analytics’ten Atilla Yeşilada, “Kamunun yani TCMB artı iktisat idaresinin dolar/TL’de ülkü kur olarak 7.30-40 ortasını benimsediğini, kur bu bandın altına indikçe kamu bankaları yahut TCMB’nin döviz alacağını düşünürüz. Bir diğer döviz toplama yolu da Prof. Hakan Kara’nın değindiği üzere, TL paha kazandıkça, TCMB’den döviz alarak güç ithalatını ödeyen KİT’lerin açık piyasaya yönlendirilmesi olabilir” dedi ve ekledi:

“Naci Ağbal açıkça tabir etti, TCMB’nin kur gayesi yok. Doğrudur, fakat bir döviz biriktirme gayesi var. Dolar/TL 7.30-40 bandının altına geldiğinde, ikinci maksat öncelik kazanıyor.”

Öte yandan ABD piyasaları bugün resmi tatil hasebiyle kapalı olacak.

TCMB’NİN PERŞEMBE GÜNKÜ KARARI TAKİP EDİLECEK

Genel beklenti TCMB’nin kasım ve aralık 2020’de dezenflasyonu sağlamak ismine gerçekleştirdiği toplam 675 baz puan artışın akabinde atılan adımların tesirini izlemek ismine faizleri sabit tutacağı biçiminde.

Credit Suisse tarafından yayımlanan bir raporda enflasyonda güçlü bir seyir olduğuna dikkat çekilerek, “Politika faizinin 2021 sonu için belirlenen amaca ulaşabilmek ismine mevcut düzeyinden (belki 50-150 baz puan) üstte olması gerektiğini düşünüyoruz lakin TCMB’nin bu sıkılaştırmayı piyasa şartlarında daha bariz bir baskı olmadıkça gerçekleştirmesini beklemiyoruz. Bizce en mümkün senaryo, PPK’nın yüzde 17 düzeyindeki siyaset faizini 2021’in ortasına kadar koruduktan sonra yılın ikinci yarısında kademeli olarak yüzde 14’e indirmesi” görüşüne yer verildi.

TCMB’nin yılın ikinci yarısı prestijiyle ise faiz indirimlerine başlaması ve 375 baz puanlık indirime gitmesi bekleniyor.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) iktisat idaresindeki değişim öncesi süreç gördüğü 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra bu sabah 328/334 düzeyinde.

Piyasadaki genel beklenti, Hazine’nin yılın birinci haftalarında CDS’lerde 300 baz puanın altına düşüş ile birlikte memleketler arası piyasalarda bir eurobond ihracına çıkması istikametinde.

BORSA

Ak Yatırım araştırma kısmı tarafından hazırlanan bültende şu sözlere yer verildi:

BIST100 haftanın son süreç gününde 1550 düzeyine yaşanan yönelmenin akabinde geri çekilme yaşadı. Kapanış 1524.49 düzeyinde gerçekleşti.

BIST’te kısa dönemdeki düzeltme eğilimi geçerliliğini sürdürüyor. Kapanış, yakın takviye bölgesi olarak belirttiğimiz düzeyde. Endekste saatlik dönem için 1505 düzeyi altını zayıflama bölgesi olarak gördüğümüzü tekrar hatırlatıyoruz.

Bu bölge altını inilmesi 1480/70 bandının da gündeme gelmesini sağlayabilir. Beklentimiz 1470-1505 bandından tutunma-tepki yaşanması tarafında olsa da, kısa dönemdeki düzeltme eğiliminden çıkış için 1550 düzeyi üzerine geri dönüşü gerekli görüyoruz.

BIST100’de 1505-1490-1470 dayanak, 1550-1570/80-1600 direnç olarak belirtilebilir.

DOLAR

QNB Finansbank tarafından hazırlanan tahlilde, “Dolar kuru 7,42 düzeyi üzerinde haftaya başlarken, 7,50 birinci planda direnç olarak izlenebilir. ABD piyasaları kapalı olduğu için süreç hacimleri düşecektir.” tabirlerine yer verildi.

ALTIN

Dinamik Menkul tarafından hazırlanan tahlilde ABD varlıklarının güçlenmesiyle altının, 1829 direnç düzeyini test ettiği, belirtilerek, “Ancak, bu düzeyin altında 4 saatlik bar kapanışına devam etmesi durumunda müspet algı hudutlu kalabilir. Bu durumda birinci dayanak düzeyimiz 1805 olacaktır. Aksi durumda, 1829 düzeyini aşması halinde ise 1854 direnç düzeyini izliyor olacağız.” tabirlerine yer verildi.

Sözcü