2020 yılının sevilen üretimlerinden birisi de Doğduğun Konut Kaderindir dizisi oldu. Pandemi nedeniyle planlanandan daha az kısım yayınlandı fakat izleyiciler bu üretimi sevdi. İbrahim Çelikkol, Demet Özdemir ve Engin Hepileri’nin başrollerinde yer aldığı dizinin ismi de çok dikkat çekiyor.

“Doğduğunuz konutun kaderinizde kıymetli bir yeri vardır.” Dizinin izleyicilere verdiği değerli bir ileti bu…Ama bu ideoloji ne kadar hakikat? Yani doğduğumuz mesken yazgımız midir? Ya da bu türlü mi olmalı?

TV8 ekranında yayınlanan dizi reytingleri ile tesirli bir üretim olacağını göstermişti. Demet Özdemir’in dram projesindeki başarısı takdir edildi. İbrahim Çelikkol, her zamanki üzere işini en iyi biçimde yaptı ve gönülleri kazandı.

Dizinin bir öteki ismi Engin Hepileri de Faruk karakteri ile öyküsü olan bir adamın hislerini ekranda muvaffakiyetle yansıttı. Posta gazetesindeki röportajında Engin Hepileri, “Doğduğumuz mesken bahtımız mi sizce de? Ne kadar belirleyici yaptığımız seçimlerde?” sorusunu yanıtladı.

Oyuncunun bu soruya verdiği karşılık dizinin gelecek kısımlarının de nasıl olması gerektiğini anlatıyordu. Engin Hepileri bu kelamları senaryodan bağımsız söyledi fakat sonuna kadar da haklıydı.

İşte o kelamlar: “Kişiye nazaran değişen bir soru bu. Kişiliğiniz bence belirleyici olan. Elbette insan geldiği yeri unutmamalı ancak olduğu yerde de saymamalı. Bir gayeniz olmalı. Kendini 10 yıl sonra nerede göreceğini ve daha da değerlisi çocuklarının doğduğu meskeni ve hayatı hayal etmelisin, planlamalı ve bunun için çalışmalısın. Elbette kolay değil, hayat herkese adil davranmıyor. Fakat umut etmek, istemek yapmanın her vakit yarısı.”

Dizinin gerçek bir kıssadan esinlenilmesi de değerli bir ayrıntı. Engin Hepileri, olmaz denilecek şeylerin gerçek hayatta var olduğunu belirtiyor ve şu kelamlarıyla de dikkat çekiyor:

Yaşanmışlığı olan bir öyküyü mi yoksa iyi bir kurguyu oynamak mı oyuncu açısından daha zevkli?

“Karakterin oyuncuya verdiği geri bildirimler belirler bu durumu. Bazen gerçek bir öykü kurgudan daha enteresan ve akıl almaz olabiliyor. Bizim öykümüzde de “Hadi canım, gerçek hayatta olmaz bu türlü şeyler” dedirtecek çok öge var. Lakin olmuş işte. Bir kurgudan çok daha şaşırtan ve ilgi uyandıran bir öykü bu.”

Televizyon Gazetesi