Antalya Limanı’na bakım ve ikmal için 1 ay evvel demirleyen sismik araştırma gemisi Oruç Reis, yeni NAVTEX yayımlanmasının akabinde hareket etti. Gemi, Kaş ve Meis Adası güneyinde 10 gün müddetle sismik araştırma yapacak.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ise, Türkiye’nin Meis Adası’nın güneyindeki bölgede araştırma yapacağına dair açıkladığı yeni NAVTEX’in tansiyonu önemli biçimde tırmandırdığını öne sürdü. Yunanistan Türkiye’nin arama faaliyetlerini sürdüreceği alanın kendi kıta sahanlığı içerisinde olduğunu argüman etti.

“YUNANİSTAN TEMELSİZ ARGÜMANLARI YİNELEMİŞTİR”

Dışişleri Bakanlığı da yazılı bir açıklama ile Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın argümanlarına sert reaksiyon gösterdi.

Oruç Reis’in bir ay süren bakım ve tamirat süreçlerinin akabinde sismik araştırma faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmeye başladığını belirten Bakanlık, şu sözleri kullandı:

* 22 Ekim 2020 tarihine kadar sürecek olan bu faaliyet, büsbütün Türk kıta sahanlığı içinde olup, faaliyet alanı Türkiye’ye en yakın 15 kilometre, Yunan anakarasına ise 425 kilometre uzaklıktadır.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, bahse ait bugün yaptığı açıklamada, memleketler arası hukuk ile bağdaşmayan temelsiz savlar öne sürerek itirazlarını yinelemiştir.

Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan ülkemizin anakarasına 15 kilometre aralıkta faaliyet göstermesine itiraz edilmesi kabul edilemez” tabirlerini kullandı.

“ULUSLARARASI HUKUKLA BAĞDAŞMAMAKTADIR”

“Bu itiraz, Sevilla Haritası ile beden bulan, Yunanistan’ın maksimalist deniz yetki alanı argümanlarına dayanmaktadır” sözlerine yer veren Bakanlık, “Oysa ki Sevilla Haritası’nın hukuken geçersiz olduğu AB ve ABD tarafından da kamuoyuna duyurulmuştur. Yunanistan’ın tez ettiği üzere Meis adasının 40 bin kilometrekare deniz alanı yaratması ne memleketler arası hukukla ne de milletlerarası mahkeme kararlarıyla bağdaşmaktadır” dedi.

“YUNANİSTAN’DAN BEKLENTİMİZ”

Bakanlık açıklamasını şöyle sürdürdü:

* Esasen Yunan tarafı da bu taleplerinin maksimalist olduğunu pek iyi bilmektedir. Yunanistan’dan beklentimiz Sevilla Haritası ile beden bulan, milletlerarası hukuka ters maksimalist tezlerini geri çekmesi, Ege ve Akdeniz’de gerginliği artırıcı tatbikat ve askeri faaliyetlerine son vermesi ve başta istikşafi görüşmeler olmak üzere bizimle samimi bir diyalog içine girmesidir.”

Sözcü