İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık eski Trabzon Vilayet Jandarma Alay Kumandanı Ali Öz hazır bulundu. Kimi sanıklar ise Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşmada, mütalaada “Cinayetin işlendiği süreç öncesinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün yayın organı Vakit gazetesinde, sonrasında TGRT-FOX kanalı muhabir olarak vazife yaptığı” söz edilerek ‘Anayasayı ihlal’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ve ‘FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak’ cürmünden 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması istenen sanık Ercan Gün savunma yaptı.
Gün, “FOX TV’de emniyet muhabiri olarak çalışmaya başladıktan çok kısa mühlet sonra Hrant Dink’in öldürüldü. Bunun üzerine işimi yaptım, bir gazeteci olarak mevzuyu araştırdım. Bütün emniyet muhabirleri üzere çalıştım” dedi.
İMGELERİ TOPLANTIDA ALDIĞI TEZİNİ YALANLADI
Sanık Ercan Gün, Ogün Samast’ın Türk bayraklı fotoğraflarının 21-23 Ocak 2007 tarihlerinde yayın kuruluşlarında yayınlandığını söyleyerek şu sözleri kullandı:
* Bunların akabinde televizyonda rutin toplantılar yaptık. Genel yayın direktörü bu yayınlanan fotoğrafların bir görüntüden alınan ekran imgeleri olabileceğini ve tüm haber merkezi muhabirlerine imgeleri bulmasını söyledi.
* Samsun emniyeti 5 Şubat 2007’de, bu manzaraları basına servis edeceğini bildirdi. Sonra da tüm medyaya servis edildi, bize de kargoyla geldi. Haber merkezi toplantısında, haberin devamı için Samsun’a gitmem kararlaştırıldı.
* Kameramanla birlikte Samsun’a gittik. Tüm masraflarımı kurum karşıladı. Samsun terminali önünde çekim yaptıktan sonra haber merkezine döndük ve haberi verdik.
Haberin birinci evvel Ogün Samast’ın Türk bayraklı imgelerinin jandarma tarafından çekildiği formunda verildiğini tabir eden Gün, şu halde konuştu:
* Samast, jandarma tarafından yakalanmış, evvel jandarma karakoluna, sonra emniyete götürülmüştü. Manzarada de hem jandarma, hem polis yer almaktadır.
* Yaptığımız haberin içeriği bana ilişkin olmakla birlikte, haber bir takım tarafından yazılmış, editoryal bir takım tarafından da düzenlenmiştir.
* Haberde, Samast’ın imgesinin jandarmada çekildiği bilgisi, editoryal bir yanılgıdır. Üzerinden 24 saat geçmeden haberi, manzaraların emniyette çekildiği halinde düzelttik.
* Benim bir kastım yoktur. Kastım olsaydı, haberi düzeltmez, Samsun’daki çekimi de otogar önünde değil, jandarma önünde yapardık.
Samsun’a gittiğinde jandarmayı aramasının ise gazetecilik dürtüsü olduğunu söyleyen sanık Gün, şöyle konuştu:
* Ogün Samast’ın imgelerini, 30 Ocak 2007’de, Ekrem Dumanlı, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan ve birinin daha olduğu 4 kişilik bir kümeyle yapılan toplantıda aldığım tezi palavradır.
* Teze nazaran, Samast’ın imgeleri Samsun Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından 27 Ocak 2007’de Ali Fuat Yılmazer’e gönderilmiş, oradan da bana verilmiş. Bilakis imajların savunmamın başında belirttiğim üzere basına birinci sızması 21 Ocak’tır.
HABER İMGESİ DURUŞMA SALONUNDA İZLENDİ
Ercan Gün’ün talebi üzerine o periyot yayınlanan ve Ogün Samast’ın imgelerini içeren haberin imajları duruşma salonunda izlendi.
Meslek hayatı boyunca yalnızca gazetecilik faaliyeti yaptığını söyleyen Gün, şunları belirtti:
* Bir öbür argüman Dink cinayetinin ardında ulusalcılar var algısı oluşturarak Ergenekon’a taban hazırlandığı. Bu argümana en hoş karşılık işte bu haberdir.
* Haberin hiçbir yerinde ulusalcılık ya da Ergenekon geçmemektedir. Savcılık, hiçbir kanıta dayanmadan hakikatin üstünü örtüyor.
* Cinayetin aydınlatılması için gösterdiğim gayretin sonucu bu mu olacaktı? Hrant Dink, tek maksadı haber yapmak olan meslektaşının sanık sandalyesinde oturmasına istek gösterir miydi?
* Meslektaşımın söylediği üzere, artık ‘güvercin tedirginliğinde’ hakkımda verilecek kararı bekliyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.
Gün’ün savunmasının akabinde avukatları da müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini istedi. Mahkeme, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Muharrem Demirkale ve Yüksel Avan’ın son savunmalarının alınması için duruşmayı 1 Şubat’a erteledi. DHA
Sözcü
