Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, polislerin imgelerinin ve seslerinin alınmasını yasaklayan Emniyet genelgesi hakkında TBMM’de açıklamalarda bulundu. Yeneroğlu, kelam konusu genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açacaklarını kaydetti.

“KEYFİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇACAK”

Yeneroğlu, kolluk güçlerine ses ve imaj almayı engelleme yetkisinin ‘keyfiliğin’ önünü açacağını belirterek,  “İdarenin bir genelge ile kanuna dayanmayan bu türlü bir yetkiyi kolluk güçlerine vermeye kalkması açık bir yetki gaspıdır. Münasebetiyle böylesi bir talimat, Anayasa yeterince kanunsuz buyruktur. Bu yetkiyi kullanan polis memuru Ceza Kanunu’nun 24. hususu yeterince hata işlemiş olur. Öncelikle Sayın İçişleri Bakanı ve genelgeyi hazırlayan vazifeliler hukuku bilmedikleri üzere kamuoyuna da yanlış bilgi vermektedirler. Polisin mesleğini icra faaliyeti özel hayat niteliğinde olamaz. Kamu vazifesi ifa eden bir polis misyonunu kamuya açık olarak ifa eder. İktidara sesleniyorum, şayet polislerin aile ve özel hayatını düşünüyorsanız, çalışma koşullarını iyileştirin, polis intiharlarını engelleyin, 3600 ek gösterge düzenlemesini yapın” tabirlerine yer verdi.

“GENELGE SÖZ VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEMEKTEDİR”

“Genelge tabir ve basın özgürlüğü ile hak arama hürriyetini direkt engellemektedir” diyen Yeneroğlu şu tabirleri kullandı: “Hiçbir yasal desteği bulunmayan bu genelge ile temel hak ve hürriyetlerin sonlandırılması Anayasa’nın 13. hususuna ters olduğu üzere anayasal haklara da ölçüsüz bir müdahaledir. Yargıtay içtihatlarına nazaran; bir kabahatin ispatına yönelik kaybolma mümkünlüğü bulunan bir kanıtın korumasını sağlamak üzere ses ve manzara kaydı alınması cürüm olmadığı üzere hukuka uygun bir kanıt niteliğindedir. Toplumsal olaylar sırasında ses ve imaj kaydı alınması; vatandaşların Anayasa’nın 26. hususuna nazaran haber alma hakkının, basın mensuplarının ise Anayasa’nın 28 ve 30. unsuru açısından basın hürriyetinin bir kesimidir.”

“POLİS ŞİDDETİNE KARŞI EN BÜYÜK KANIT VATANDAŞIN ELİNDEKİ KAMERA KAYDI”

Toplumsal olaylarda polis şiddetine karşı sıradan vatandaşın elindeki en büyük kanıtın kamera imgesi olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, “Oysa toplumsal olaylar sırasında polislerin ölçüsüz güç kullanımı, direkt jopa başvurması, gaz kapsüllerini vatandaşları hedefleyerek sıkması, ateşli silahın legal savunma kapsamında kullanılıp kullanılmadığı üzere olayların en kıymetli ispat aracı fotoğraf ve görüntüler olmaktadır. Örneğin, ABD’de George Floyd’un öldürülmesi olayında polisin, Afro-Amerikalı George Floyd’un boynuna 8 dakika boyunca diziyle bastırarak öldürmesi olayının ortaya çıkarılmasında, hafızalara kazınan manzara olmasaydı kelam konusu vahşeti nasıl öğrenecektik. Danıştay’da bu hukuksuzluğu görmezden gelir ve iktidarın suyuna giderse bu hukuksuzlukları halkımıza anlatmaya devam edeceğiz. Sandığın kurulacağı günü bekleyecek, enseyi de karartmayacağız” diye konuştu.

Sözcü