Türkiye Değişim Partisi (TDP) bir ay evvel kuruldu. Parti olarak yeni lakin hareket olarak 2010 yılında ortaya çıkmıştı. Tam partileşirken siyasette kıymetli değişiklikler oldu. Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti, yerine Kemal Kılıçdaroğlu seçildi. Bu gelişme üzerine hareketin önderi Mustafa Sarıgül, “CHP’deki değişime bir fırsat tanımak istiyoruz. Parti ve koltukları düşünmek ile Türkiye Cumhuriyeti’ni düşünmek ortasında seçim yapmamız gerekiyordu. Türkiye Cumhuriyeti’ni seçtik. Parti kurmayacağız” dedi. Ortadan 11 yıl geçti. Sarıgül’e nazaran değişen bir şey olmadı. “Halkımız ve Türkiye Değişim Partisi gönüllüleri bizi göreve çağırdı” dedi ve unsurlarını şöyle anlattı:
İKTİDARA HAZIRLIK
“Atatürk prensiplerine bağlı, Cumhuriyet’in bedellerini geliştirerek koruyan, demokratik bir kitle partisiyiz.”
Şu ana kadar 54 vilayette teşkilatlar kuruldu. Sarıgül vilayet örgütü yerine “İktidara Hazırlık Merkezi” diyor. Sarıgül ayrıyeten yakında vilayetlerde “İktidara Hazırlık Kurultayları” düzenleyeceklerini de söylüyor. Neler yapılacağını ise şöyle özetliyor: “Bu kurultaylarda her ilin sivil toplum kuruluşları, muhtarları bize gelecek, görüşmelerini anlatacaklar. Böylelikle iktidar olduğumuzda her vilayette yapmamız gereken projeler elimizde hazır olacak. Türkiye’de iktidara en hazırlıklı parti TDP olacak. Değişimlerin partisi olacağız. TDP siyasetin yayılış biçimini değiştirecek. Siyasi üslubu değiştirecek. Biz öteki siyasi partileri rakip olarak görmeyeceğiz. Onlar demokrasinin değerli bir göstergesidir. Partimiz söylemlerinde şahıslara odaklanmayacak, insanları kesin çizgilerle asla ayırmayacağız. En kızdığımız insanın bile iki iyi tarafı olduğu da aklımızda olacak. Siyasetimiz sevgi, barış, uzlaşma siyasetidir. Demokrasi siyasetidir.”
Mustafa Sarıgül, SÖZCÜ gazetesi Ankara temsilcisi Hürmet Öztürk’ün sorularını yanıtladı.
Üniversite idaresi öğrencilere kalmalı
Mustafa Sarıgül, “Bütün politikler, üniversitelerden ellerini çekmeli” dedi ve ekledi: “Üniversite idaresi öğrencilerle, öğretim üyelerine kalmalı. Üniversiteler bilim merkezleri olmalı. Gençler çok mağdur ediliyor. Onlar olmadan ülkeyi kalkındıramayız. Biz gençlik kollarımıza ‘Değişim Gençliği’ diyoruz. Onlar sarı renk giyiyor. Değişim bayanlarımız ise mor rengi tercih ediyorlar. Değişim gençleri ve bayanları, ülkemizin her noktasında teşkilatlanmaya devam ediyor. TDP bayanlarımıza büyük değer veriyor. Bayanlarımız istediklerine karar verirler, en başa geçebilirler.”
Parti olarak ittifakı yanlışsız bulmuyoruz
TDP Genel Lideri Mustafa Sarıgül’e, hangi ittifaka yakın olduğunu da soruyorum. Sarıgül’ün karşılığı şöyle: “İlk çeşitte biz hiçbir siyasi partiyle, hiçbir kümeyle ittifak yapılmasını TDP olarak hakikat bulmuyoruz. Değişim Partisi’ne verilen her oy değerli ve kıymetlidir. O oylarda tarlalar, fabrikalar var. Emeklilerimiz, engellilerimiz, gençlerimiz var. Fındık, çay, pamuk var. Böylesine alın teri ve emek harcanan TDP oylarının birinci çeşitte bir havuza atılmasını asla hakikat bulmam. Birinci çeşitte her siyasi parti kendi adayını göğsünü gere gere çıkarmalıdır. İkinci cinste zati iki aday kaldığında seçmen kararını vermekte en doğrusunu yapar. İkinci tıpta tekrar partimiz heyetleri oturup konuşup kararlarını verecektir. TDP kişi ve şahısların kararlarıyla hareket edecek parti değildir.”
CUMHURBAŞKANI ADAYI
Sarıgül’e, partisinin Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağını soruyorum. Buna yetkili şuraların karar vereceğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor:
HER BÖLÜMDEN OY
“Birinci cinste adayımızın çok güçlü olacağına inanıyorum. Partimizin görüş ve fikirlerini milletimizle buluşturup, inşallah birinci tıpta adayımıza gereken takviyesi verirler. Fransa’da Makron birinci çeşitte seçimi aldı. İtalya’da Beş Yıldız Hareketi birinci seçimde iktidar oldu. TDP’nin görüş ve fikirlerini, unsurlarını bütün Türkiye ile buluşturduğumuzda inanıyorum ki yurttaşlarımız TDP’nin adayına gereken ilgiyi gösterecek. Toplumun her kesitinden oy alacağız. Farklı partilere oy verenler çoktan bize gelmeye başladılar bile. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak bir bölgenin, yörenin yalnızca bir kültürün partisi değiliz. Toplumun her bölümünü kucaklayan, demokratik bir kitle partisiyiz.”
Sözcü
