Karaman’ın Ermenek ilçesinde maaş ve tazminatlarını alamadıkları gerekçesiyle haklarını arayan madencilerin uğraşı sürüyor.

Geçtiğimiz günlerde Karaman Valiliği tarafından problemlerinin çözüleceği kelamı verilmesinin akabinde hareketlerine orta veren maden personelleriyle görüşmek isteyen Bağımsız Maden İş Genel Lideri Tahir Çetin ve beraberindeki bir küme, pandemi gerekçesiyle Ermenek’e alınmadı.

“İLÇEYE VARMADAN ÖNÜMÜZ JANDARMA TARAFINDAN KESİLDİ”

Yaşanan gelişmelere ait SÖZCÜ’ye konuşan Çetin şöyle dedi:

* İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla Karaman Valisi maden personeli arkadaşlarımızın sıkıntılarının çözüleceğine yönelik kelam vermişti. Arkadaşlarımızda bu sebeple aksiyonlarına orta verdi. Lakin günlerdir patron müzakere masasına davet edilmedi. Arkadaşlarımız bu mevzuyla ilgili tekraren basın açıklaması yapmak istemesine karşın jandarma tarafından engellendi.

* Arkadaşlarımız daha sonra açıklamalarını dağlık bir yerde gerçekleştirdi. Biz de bugün arkadaşlarımızla bir ortaya gelip, son süreçte yaşananlar hakkında görüşmek istedik. Ermenek’e yakın olan Sarıveliler ilçesine varmadan dağlık alanda önümüz Jandarma tarafından kesildi.

* Pandemi münasebet gösterilerek geçişimize müsaade verilmedi. Yalnızca yanımızda bulunan, dava sürecinin takip edilmesi için sendika avukatımızın geçişine müsaade verileceği söylendi. Ermenek genelinde haklarını arayan madencilere olan baskı ve fiili sıkıyönetimin yeni ismi pandemi yasağı olmuş.

“TOMALAR TARAFINDAN KARŞILANDIK”

Sendika avukatı Mürsel Ünder’in Adliye binası önünde bekletilen birçok polis ve TOMA eşliğinde Adliye binasına girdiğini söyleyen Çetin kelamlarını şöyle sürdürdü:

* Avukat arkadaşımız Mürsel Ünder, daha evvel gerçekleştirilen aksiyonlarda darp edilen arkadaşlarımızın davalarına ait sürece ait hata duyurusunda bulunmak için gittiği adliye binası önünde birçok Toma ve kolluk kuvvetleri tarafından karşılandı. Hiçbir engelleme bizi haklı olduğumuz bu gayretten geri döndüremez. Emekçi arkadaşlarımızın haklarını alıncaya kadar gayrete devam edeceğiz.

Emekçilerle birlikte dağlık bir yerde açıklamalarda bulunan Sendika avukatı Mürsel Ünder ise şunları söyledi:

* Tehditler eşliğinde geldiğimiz Adliye binası önünde polisler ve Tomalar tarafından karşılandık. Adliye binasının içerisine müvekkellerimiz olan emekçi arkadaşlarımızla birlikte giremedik. Yalnızca 4 emekçi arkdaşımız girmeyi başardı. Daha öncesi kolluk güçlerinin maden personeli arkadaşlarımıza saldırısı sonrası uğradıkları akınlar sonucunda ek kanıt ve beyanlarımızı sunmaya geldik. Jandarmaları hukusuzca kollayan ve personellerin darp cebir izlerini gizlemeye çalışan Ermenek devlet hastanesindeki birtakım hekimler hakkında hata duyurusunda bulunmak için geldik. Bugün maden personellerine görülen bu eziyeti kınıyorum.

“BİZLER HIRSIZ, KABADAYI, TERÖRİST DEĞİLİZ”

Aylardır haklarını alamadıkları gerekçesiyle uğraş veren maden emekçileri ise şu açıklamalarda bulundu:

* İçişleri Bakanımız ve Vali beyefendi bize kimi kelamlar vermişti. Ancak görüyoruz ki süreç çok yavaş ilerliyor. Ve rastgele biri bizimle diyaloğa geçmedi. Bize burada ikili standart uygulanıyor. Sendika liderimizin geçişine müsaade verilmedi fakat öbür araçların geçişine müsaade veriliyordu. Bunun yalnızca bize uygulanan bir uygulama olduğunu düşünüyoruz.

* Bizim adliyeye girişimiz bile problemli oldu. Bizler hırsız, kabadayı, terörist değiliz. Bizler emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu kan emicilerden madenlerin alınmasını ve devletin çalıştırmasını istiyoruz. Devletin bu kadar gücü 10-15 emekçiye yetebiliyorken neden 2 patrona hesap sorulamıyor?

Sözcü