Melikoğlu, yaşları 6 ay ile 7 yaş ortasında değişen bebek ve çocukların oyun oynarken yahut yemek yerken soluk ya da yemek borularına kaçan cisimleri 42 yıldır muvaffakiyetle yürüttüğü operasyonlarla çıkarıyor. Mustafa Melikoğlu, ailelerin hassaslık kazanması için teneffüs ve sindirim sisteminden çıkarılan cisimleri, hastanenin H Blok Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Kolu Bölümü’nde koridorunda oluşturulan iki panoda sergiliyor.

Koleksiyon üzere panoda, oyuncak mıknatıs, pil, yorgan iğnesi, toplu iğneler, kalemtıraş, kolye ucu, küpe, çatal iğne, çivi, vida, oyun hamuru, madeni para, oyuncak kesimleri, kalemlerin uç ve art kısım kesimleri ve trakastomi borusunun bir kesiminin yer aldığı görüldü. Panoda, pandemi süreciyle meskende daha çok vakit geçiren çocukların soluk borularına kaçan kuruyemiş ve modüllerinde çeşitlilik olması dikkat çekti. Kuruyemişlerden ise, ayçekirdeği kabuğu, ceviz, yer fıstığı, kabak çekirdeği, Antep fıtığı kabuğu, fındık kesimi, badem içinin yer aldığı görüldü.

Çocuk cerrahisinde 42 yılı geride bırakan Mustafa Melikoğlu, 6 ay ile 7 yaş ortasındaki bebek ve çocukların sindirim ve teneffüs yollarından çıkarılan objeler hakkında bilgiler verdi.

“OYUNCAKLARDAKİ PİLLERE DİKKAT”

Korona virüsün herkesi olduğu üzere çocukları da konuta hapsettiğini kaydeden Melikoğlu, bu çocukların da oyuncaklara daha kolay ulaşmaya başladığını bildirdi.
Bu durumun hem iyi hem de makûs olduğunun altını çizen Melikoğlu, “İyi tarafı çocuklar bir şeylerle meşgul oluyorlar, berbat tarafında ise yabancı cisim içen, yutan, soluyan çocuklar 1.5 ile 6 yaşa kadar olan çocuklar. Bunlarda araştırmacı vasıfları nedeniyle buldukları her şeyi evvel ağızlarına götürüp tadına kokusuna bakmak istiyorlar. Bizim ihmalimiz sonucu ortada bırakılan, kuruyemiş yada oyuncak kesimlerini çocuklar yutuyor. En çok korktuğumuz oyuncak pilleridir. Çocuklar oyuncağı açtığı vakit yuvarlak küçük pilleri yutuyorlar. Yutulan bu pil yemek borusunda çalışmaya devam ediyor. Yemek borusu yanıyor. Geç kalındığı vakit tedavi daha sıkıntı oluyor. Erken devirde gelinirse o pilleri çıkarıyor ve tedavi süreci sağlıklı formda tamamlanıyor” dedi.

“SOLUK BORUSUNA YÖNELİK HADİSELERDE ARTIŞ”

Soluk borusu için çocukların ne bulursa onu yuttuklarını tabir eden Melikoğlu, “Korona periyodunda çocuklar kuruyemişe çok yaslandılar. Aileler de onları teşvik ediyor sanırım. Fındık, fıstık, ceviz kesimi, patlamış mısır almaya başladılar. Son 1 yılda 55 civarında soluk borusuna yönelik operasyonlar yaptık. Bunların ortasında en çok fıstık ve ceviz modülleri var. Kalem uçları, kalem modülleri çıkardık. Önemli tablolar oluşuyor, tüm soluk borusunu tıkayan bir şeyse çocukların ani kaybıyla ölebilirler. Çıkarılırsa sorun yok. Küçük modüller çocukların broşlarına gidiyor. Tıkandığı vakit içeride hava sıkışıyor, teneffüs ezası nedeniyle bize geliyor“ sözlerini kullandı.

“PANDEMİYLE KURUYEMİŞ HADİSELERİ ARTTI”

Sindirim sistemi panosunda çocukların yuttuğu kuruyemişleri gösteren Melikoğlu, “En çok fıstık, ceviz, fındık kesimi, fındık kabuğu, çekirdek kesimleri, kabak çekirdeğinin içi, Antep fıtığı kabuğu var. Bunların bir kısmını bozulduğu için sergilemiyoruz. Bunlar çocuklardan çıkarılan gereçler. Korona virüs periyodunda sayımız çok arttı. Son iki ayda fındık, Antep fıstığı, ceviz, kestane, buğday tanesi, yer fıstığı çıkardık. Muhtemelen çocuklar daha kolay ulaşmaya başladı ve artış o nedenle oldu. Aileler çocukları emeklemeye başladıktan ve 5-6 yaşına gelene kadar meskenlerine kuruyemişi onların olduğu ortamda kullanmamalılar ve dikkatli olmalılar” diye konuştu.

Melikoğlu, yutulan bir kuruyemiş kesimi tümüyle soluk borusunu kapatabilir ve ani ölümlere enden olabileceğini kelamlarına ekledi.

Mustafa Melikoğlu, çok kolay bir husus üzere görünmesine karşın ailelerin dezenfektan, paklık eserleri, kuruyemiş, oyuncak pilleri, para ve öbür malzemeler konusunda dikkatli olmalarını bildirdi.

“BAKLİYATLARIN SOLUK BORUSUNA KAÇMASI TEHLİKE YARATIYOR”

Meskende hazırlanan bakliyat yemeklerinden kuru fasulye, nohut, pirinçleri çocukların ailenin farkında olmadan yuttuğunu tabir eden Melikoğlu,“ Yutulduğu vakit değil lakin bu cisimler soluk borusuna kaçarsa önemli problemler ortaya çıkabilir. Bakliyatları çocuklardan uzak tutmak gerekir. Çocukları denetim etmek kolay değil” dedi.

“ÇİVİ, İĞNE, NAZARLIKLI ÇENGELLİ İĞNELER…”

Panoda sergilediği cisimlerden örnekler gösteren Melikoğlu, “Panoda ilgi çeken iki mıknatıs var. Çocuğa oynasın diye verilmiş. 7 yaşındaki çocuk merak etmiş bu mıknatısın birini yutmuş daha sonra bunun ikinci eşini de yutmuş. Bu mıknatıslar bağırsağa kadar gidip orada birleşmişlerdi. Bu kadar sıkışınca bağırsak etkileniyor ve tıkanıyor. Ameliyatla çıkardık ve bağırsağı da onardık. Kalemtıraş çıkardık, paralar var bol ölçüde. Çivi ve büyük iğne var. Topuzlu iğneler var, bunu daha çok başörtüsü kullananlarda görüyoruz. Nazarlıklı çatal iğneleri çocuklar yutuyor. Yemek borusunda bu iğne takılıyor. İçeride sıkılır ve devamlı orada kalırsa yemek borusunun delinmesine neden oluyor. Bunları ışıklı boruyla ameliyat ortamında çıkarıyoruz” tabirlerine yer verdi.

“FARKINDALIK SAĞLADIK”

Panoyu görenlerin ilgisini çektiğini ve hassaslık kazandığının altını çizen Melikoğlu, farkındalık sağladıkları için memnun olduklarını lisana getirdi. Melikoğlu, bu cisimlerin çıkarılmasının güç bir ameliyat olduğunu ve çocukların vaktinde ulaştırılmasının kıymetli olduğunun altını çizdi. Korona virüs devrinde dezenfektan ve kolonya kullanımının arttığına değinen Melikoğlu, yüksek alkol nedeniyle bu eserleri içen çocukların alkolle ilgili kahrın yanında hem ağız hem de yemek borusunu yakma ihtimallerinin olduğunu bildirdi.

“DEZENFEKTAN VE KOLONYA İÇİMİ ARTTI”
Orta yerde bulunan dezenfektan ve kolonyanın çocukların hem kokusunu hem tadını merak ettiğini lisana getiren Melikoğlu, “Oyuncak üzere çocukların ellerinde olduğu sürece kapaklarını da yutabilirler. Çocuk acile gelen hastaların ortasında dezenfektan ve kolonya içen çocuklar var” dedi.

Melikoğlu, çamaşır suyu, yağ ve kireç çözücüden kaynaklı yanıkları görmemeye başladıklarını ailelerin bilinçlendiklerini memnun olduklarını lisana getirdi. (İHA)

Sözcü