İzmir’de, Özler Yörük’ü (33) üzerine kaynar su döken, 3 gün boyunca azap yapıp boğarak öldürdükten sonra cesedini ormanda yaktığı ileri sürülen Olcay Altundağ’ın (31) eski kız arkadaşı M.T.’nin (28) sözü ortaya çıktı.
Polis, 8 Aralık 2018 tarihinde, Çamkule Mahallesi 4709. Sokak’taki futbol alanının yakınında hareketsiz yatan biri olduğu ihbarını aldı. Bölgeye giden polis, bayan cesediyle karşılaştı. Bedeninde ileri derecede yanıklar olan ceset, İzmir İsimli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Yapılan otopside kadının, boğularak öldürüldüğü akabinde da cesedinin yakıldığı ortaya çıktı. Kimlik tespiti yapılamayınca ceset, kimsesizler mezarlığında defnedildi.
Polis olayla ilgili soruşturmayı sürdürürken, kimlik tespiti için mezar açılıp, ceset üzerinden ‘yeniden yüzlendirme’ yapılarak robot fotoğraf elde edildi. Bu fotoğraftan yola çıkan polis, cesedin bulunduğu periyotta yabancı asıllı bayanlar da dahil olmak üzere 796 kayıp evrakını inceledi. Cesede uygun kriterleri eşleştirerek, kayıp şahısların yakınlarından DNA örnekleri aldı. Yapılan çalışmalar sonucu cesedin Özler Yörük’e ilişkin olduğu saptandı. Boğularak öldürüldükten sonra yakılan Yörük cinayetine ait 12 Ekim 2021’de 5’i İzmir’de, öbürleri Malatya ve Aydın’da toplam 7 adrese eş vakitli operasyon düzenlendi.
ESKİ ERKEK ARKADAŞI VE YAKINLARI TUTUKLANDI
Operasyonlarda, 13 kuşkulu gözaltına alınıp sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Diğer hatadan cezaevinde bulunan, Özler Yörük’ün eski erkek arkadaşı olduğu ve fuhuş yaptırdığı tez edilen Olcay Altundağ hakkında, bu belge kapsamında da tutuklama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 7’si emniyetten özgür bırakıldı. Adliyeye sevk edilen 6 bireyden Altundağ’ın yakınlarının da ortalarında bulunduğu 4 kişi tutuklandı, 2 kişi ise isimli denetim kuralıyla salıverildi.
Olcay Altundağ’ın, bir devir işlediği cürümlerle ilgili Özler Yörük ve öbür bir bayan tarafından polise ihbar edildiği, akabinde yakalandığı ve tutuklandığı, cezaevinden çıktıktan sonra da Yörük ile hengame ettikleri belirlendi. Cinayeti itiraf eden şüphelilerin, Özler Yörük’e Buca’daki adreste 3 gün boyunca azap yaptıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin, Yörük’ün üzerine kaynar su döktükleri, boğularak öldürülmesinin akabinde cesedini halıya sardıklarını ve ormana götürüp, yaktıklarını söyledikleri kaydedildi.
‘BABASINI VE KARDEŞİNİ YARALADI’
Olcay Altundağ’ın, soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve isimli denetim koşuluyla hür bırakılan eski kız arkadaşı M.T.’nin (28) verdiği tabir ortaya çıktı. M.T.’nin sözünde, “2017 Eylül ayında Olcay, babası ve kardeşi Ferzat’ı tüfekle vurarak yaraladı. Bu olaya kadar Olcay’ın dokuma atölyesinde çalıştığını biliyordum. Kendisi ve ailesi bana bu biçimde söylüyordu. Lakin bu olayın akabinde Ferzat beni arayıp, üvey kardeş olduklarını belirttiği Olcay’ın bayanları para karşılığı erkeklere pazarladığını, uyuşturucu kullandığını ve ‘Özler’ isimli bir bayanla dost hayatı yaşadığını söyledi. Bunları öğrenince Olcay’ın annesinin yanına gidip savları sordum. O da hepsini yalanladı. Akşam saatlerinde Olcay’ın eniştesi B.Ö. beni telefonla arayıp, duyduklarımın palavra olduğunu söyledi. Babası ve kardeşini yaraladığı için Olcay, polisler tarafından aranıyordu. Annesi ve teyzesi, avukat tutmak için benden para istedi. Ben de 10 bin lira kredi çekip verdim. Kısa bir müddet sonra teyzesinin konutunda sakladığını öğrendiğim Olcay’ın yanına götürüldüm. Ferzat’ın bana söylediklerini sorduğumda Olcay, parasızlıktan ötürü bu işlerle uğraştığını lakin bırakacağını ve benimle evlenmek istediğini söyledi. Özler’i sorduğumda ise bu bayanı sevmediğini, sırtından para kazandığını belirtti. Ben de kendisine inandım ve münasebetimiz devam etti” dedi.
‘ANNESİ CİNAYETİ ANLATI’
M.T, tabirinde, ayrıyeten şunları söyledi:
“Olcay, 2018 yılında fuhuş yaptırdığı Özler ve Özlem’in ihbarıyla yakalandı ve tutuklandı. Birkaç ay ceza yattıktan sonra çıkan Olcay, tekrar bu işlerle uğraşmaya başladı. Annesi, Olcay’a cezaevindeyken Özler’in kendisine dost tuttuğunu ve paraları da bu şahsa yedirdiğini söylemiş. Bunları öğrenen Olcay da Özler’e şiddet uygulamaya başlamış. 2018 yılının sonlarına hakikat Özler’in kaçıp gittiğini duydum. Bunların hepsini Olcay’ın annesinden duyuyordum. Bu süreçte Olcay, bu işleri bırakacağını tekrar edip Buca’da beni bir konuta götürdü. Evlenince bu konutta oturacağımızı söyledi. Kısa bir mühlet sonra Olcay beni arayıp, Özler ile barıştıklarını, benimle evlenmeyeceğini söyledi. 2018 Aralık ayında annesinin meskenine gittim. Konutta tekti ve namaz kılıyordu. Namazı bitince ağlamaya başladı. Neden ağladığını sorunca, ‘Çok makus bir şey oldu’ dedi. Para ve ihbar etme nedeniyle tartışma çıktığını, Olcay’ın Özler’i döverek öldürdüğünü, o esnada konutta 3 kişinin daha bulunduğunu, cesedin B.Ö’nün otomobiliyle götürülüp, yakıldığını anlattı.”
‘SANA ANNEMLE LATİFE YAPTIK’
Sonraki gün işe giderken Olcay’ın kendisini aradığını ve kıymetli bir şey konuşmak istediğini söyleyen M.T., “Otobüs durağında aracın içinde bekliyordu. Aracın içinde annesi de vardı. Araca bindim. Bu sırada Olcay ağlayarak, Özler’in kendisini ihbar ettiğini ve bu nedenle ceza alacağı için kızıp, dövdüğü Özler’in elinde kalıp, öldüğünü anlattı. Cesedi yakma işinden bahsetmedi. Kendisine cezaevinde bakıp, bakamayacağımı sordu. O denli bir bütçem olmadığını söyleyince bana, ‘Sana annemle latife yaptık. Anca bu kadar güvenilirmişsin’ dedi. Akabinde da beni test ettiğini belirtip, benimle evlenilmeyeceğini söyledi. Bağırmaya devam edince ben otomobilden indim. Beni vakit zaman vurmakla tehdit ettiği için 5-6 para isteğini yerine getirdim. Özler Yörük’ü ben öldürmedim, öldürülmesinde de iştirak etmedim” dedi. (DHA)
Sözcü
