CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Antalya’daki corona virüsü çabasının pek çok soru işareti taşıdığını, Sıhhat Bakanlığı ve Valilik tarafından bilgilerin büyük bir titizlikle gizlendiğini belirterek, “Şehrin pak olduğu algısına harcadıkları enerjiyi ortak çaba için harcasalardı, bugün ne turiste yan gözle bakılırdı ne turizm sermayedarlarına” dedi.

HADISE SAYISI 5 KAT ARTTI

Vali tarafından 31 Mayıs’ta nüfus başına düşen hadise sayısına nazaran Antalya’nın 81’inci vilayet olduğunun açıklandığını hatırlatan CHP’li Özer şöyle devam etti:

* Mayısta günlük görülen hadise sayısı 100 civarındaydı. 1 Haziran’da kısıtlamalar kalktı, turistler gelmeye başladı.

* Çeşitli kurumlardan aldığımız bilgilere nazaran, eylül başı günlük ortalama olay sayısı 350 iken bu sayı 15 Eylül’de 480’i buldu.

* Yani artık günlük ortalama 500 olay tespiti yapılmaya başlanmış durumda. Yani 3,5 ayda hadise sayısında 5 kat artış var”

 “İZOLE OLANLARA BAKILMIYOR”

Antalya ili genelinde Covid-19 testi olumlu çıkan ve hastanede tedaviyi gerektirmediği için meskenlerine gönderilen hastalardan çok sayıda şikayet aldığını belirten CHP’li Özer, “Durumu hafif ve orta seyirde olduğu için konutlarına gönderilenler izolasyon mühletince denetim edilmediklerini, kendilerine ilaç gönderilmediğini ve acil durumlar için verilen telefon numarasına ulaşamadıklarını söylüyorlar. Aşikâr ki durumu daha ağır hastalarla ilgileniliyor ve konuttaki hastalara vakit ayrılamıyor” diye konuştu.

Özer kelamlarını şöyle sürdürdü:

* Antalya kent merkezinde yaklaşık 300 aile tabibi var. Her birinin ortalama hasta sayısı 15 ise filyasyondan iyi ihtimalle 4.500 hastanın takibi yapılıyor demektir.

* Hastaların tezleri göz önünde bulundurulduğunda anlıyoruz ki, tabipler ve sıhhat çalışanları hastalara yetişemiyor ancak bu durumun muhatabı onlar değil.

* Bu durumun muhatabı ve sorumlusu Sıhhat Bakanlığı’dır, salgını yönetemeyen hükümettir.

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer

 “ANTALYA’YA 3,5 AYDA 2 MİLYONA YAKIN TURİSTİN GELDİ”

En büyük riske sahip Rusya’dan da olmak üzere Antalya’ya 3,5 ayda 2 milyona yakın turistin geldiğini hatırlatan Özer şunları kaydetti:

* Ülkemize girişte hiç kimseye test yapılmazken ülkelerine dönerken yapılan testlerde ortalama 10-15 turistte olumlu sonuç görülmekte. Keşke salgın kurallarına uygun turizm yapılsaydı. Olay artışının yalnızca turistlere bağlanması elbette çok gerçek değil.

* Düğünler, bayram kutlamaları, yazlıkçılar ya da mevsimlik tarım emekçilerinin de tesiri olabilir lakin kesin olan, durum sunulandan katiyetle daha önemli.

* Dün Vilayet Sıhhat Müdürlüğü çalışanlarının yıllık ve fiyatsız müsaadelerini durdurdu, 65 yaş üstünün sokağa çıkma saatleri yine düzenlendi.

* Yani turizm kenti Antalya’da durum vahim demek istemiyoruz lakin resmi datalar açıklanmadığı sürece kendi tespitlerimiz üzerinden yorum yapmaya devam edeceğiz.

* Muhakkak ki Sıhhat Bakanlığı saklılığı korumak için sıhhat çalışanları üzerinde büyük bir baskı kurmuş vaziyette. Valiliğin ise zati ağzını bıçak açmıyor. Umarız bu bâtın gizli yürüttükleri uğraş, hastalığın Antalya’daki tüm bacaları sarmasına neden olmaz.

 “SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENİYOR”

Antalya’da yaklaşık 150 sıhhat çalışanının corona virüsüne yakalandığını ve bir tabibin de hayatını kaybettiğini belirten CHP’li Özer açıklamasını şöyle noktaladı;

* Sıhhat çalışanları herkesten 10 kat daha fazla bu hastalık riskiyle karşı karşıya ancak Bakanlık bunu meslek hastalığı olarak kabul etmiyor.

* Hemen sıhhat çalışanlarının toplumsal hakları düzeltilmelidir. Emekliye ayrılanlar ve ağır tempo sonucu istifalar nedeniyle sıhhat çalışanı sayısı gün geçtikçe azalırken olay sayısının artıyor olması son derece ürkütücüdür.

* Bugün pandemi hastanelerindeki servisler doluyken, yatak sayıları artırılmaktayken, yeni servisler açılmaktayken hala Antalya’daki ciddiyetin lisana getirilmemesinin tek sorumlusu Sıhhat Bakanlığıdır. Bile bile vatandaş hastalıkla burun buruna bırakılmaktadır.

Sözcü