CHP Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“MECLİS’E HESAP VERMİYOR FAKAT DEVLET KANALINDA MÜSAMERE DÜZENLİYOR”

* Mafya ve çeteler, ittifakınızın üçüncü ortağı olmuş. Cumhur İttifakı, çamur ittifakına dönmüş. Vaktinde sizi destekleyen bir mafya elebaşı, artık toplumsal medya fenomeni, tefrika halinde eski ipliklerinizi pazara çıkarıyor. İçişleri Bakanı da bu argümanların tam merkezinde. Bu atama bakan, Millet Meclisi’ne gelip hesap vermiyor ancak yandaş gazetecilerle bir devlet kanalında ekranda bir müsamere düzenliyor.

“BU TAM BİR REZALET”

* İşin acısı, bir vakitler basının amiral gemisi tabir edilen Hürriyet Gazetesi’nin basılmasıyla ilgili fecî itiraflar var fakat gazete bugün bunları haber bile yapamıyor. İçişleri Bakanı’nın konuşması, devlet krizinin müthiş boyutunu gözler önüne seriyor. Bakan televizyon programında bu çete elebaşının, bir milletvekilini aylık 10 bin dolar maaşa bağladığını söyledi lakin bu milletvekilinin ismini açıklamadı.

* Bu tam bir rezalet. Konuşan kim? İçişleri Bakanı. Elinde makamı gereği birtakım bilgiler var anlaşılan. Lakin mevzuyu nedense bir türlü yargıya taşımıyor. Ya bu vekili koruyor ya da vakti gelince istediği üzere kullanmak için belgesini sumen altında saklıyor ya da bu 10 bin dolardan kendisi de hissesini alıyor.

“İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, MİLLETVEKİLLERİNE ŞANTAJ YAPMA MAKAMI MI?”

* Bu bakan daha evvel de milletvekilleriyle ilgili mahrem bilgilere sahip olduğunu söylemişti lakin yeniden bunların isimlerini açıklamamıştı. Burası bir hukuk devleti. Ortada bir kabahat varsa İçişleri Bakanı’nın vazifesi hatalıyı yakalayıp adalete teslim etmektir. Bu nasıl ülke yönetmek? İçişleri Bakanlığı, milletvekillerine şantaj yapma makamı mı?

* Bu lafları söyleyen İçişleri Bakanı, dünyanın her çağdaş demokrasisinde vakit kaybetmeden meclis soruşturma komitelerinde hesap verir. Olağan bir demokraside bu konuşmaları yapan bir bakan o koltukta bir dakika dahi oturamaz. Lakin bugün bunların hiçbiri olmuyor. Zira bunların hepsi tıpkı gemide.

“İSTİSNALAR DIŞINDA SKANDALLARI YAZAN MEDYA YOK”

* Bugün yaşanan her bir skandal, 1996’da kamyon kasasında patlayan Susurluk skandalından çok daha beter. Susurluk kazasından dört gün sonra devrin İçişleri Bakanı hakkında gen soru verilmişti. Beş gün sonra bakan istifa etmiş, sekiz gün sonra da soruşturma başlatılmış, dokuz gün sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde araştırma komitesi kurulmuştu. Bugün ortada; ne işletilen bir yargı süreci, ne işleyen bir parlamento kontrolü, ne de birkaç istisna dışında bu skandalları yazan bir medya var.

“DAMADIN DEDİĞİ ÜZERE AT İZİ, İT İZİNE KARIŞTI”

* Damadın dediği üzere at izi, it izine karıştı. Güç yozlaştırıyor, mutlak güç kesinlikle yozlaştırıyor. Bugün Türkiye’de olan tam da budur. Bugün ekonomimiz berbat haldeyse, milletimiz ızdırap içindeyse, yiğit kuru soğana muhtaç olduysa müsebbibi bu hukuksuzluklar ve mafyatik sistemdir.

Sözcü