Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2021 Yılı Bütçesi üzerine TBMM Genel Konseyi’nde konuşan CHP Muğla Milletvekili Av. Burak Erbay, tarikat ve cemaatlere 81 milyon 893 bin TL bütçe ayrıldığını açıkladı. Yıllarca vergisini vermiş esnafın, emeğiyle toprağı işleyen çiftçinin, alın teriyle çalışan personelin salgın devrinde yokluk ve yoksulluk içinde olduğunu belirten Erbay, “Milyonlarca vatandaşımız aç fakat buna deva bulması gereken saray ve yandaşları maalesef doymak bilmiyor” dedi.

“HALKIN PARASINI TARİKATLARA YEDİRDİNİZ”

Diyanet bütçesinden tarikat ve cemaatlere her yıl artan bir formda bütçe verildiğine dikkat çeken Erbay, son beş yılda bu tarikatlara toplam 379 milyon TL bütçe ayrıldığını hatırlatarak şunları söyledi; “Diyanetin 2021 yılı bütçesinden, çocukların taciz edildiği, yurtlarında çocuklarımızın canlı diri yandığı dernek ve vakıflara toplam 81 milyon 893 bin TL ödenek ayrılmış. Biz bu paranın nereye, hangi hedefle verildiğini dahi bilmiyoruz.

Bu derneklere ayrılan bütçeyle esnafa ve çiftçiye takviye verilseydi ne olurdu biliyor musunuz? 1 milyon 637 bin 86 esnafa ya da çiftçiye 50’şer bin lira karşılıksız takviye verilebilirdi. Ancak siz 40 yıl vergi verip devletine bakan esnafa, çiftçiye, çalışana vereceğiniz dayanağı tarikatlara cemaatlere verdiniz.”

“HALKIN ÇOCUKLARI İŞSİZLİKTEN KIRILIRKEN DİYANET’E TAKIM VERİLİYOR”

Pandemi şartlarında en çok gereksinim duyulan tıbbi laboratuvar teknikerleri ve sağlıkçılar atama beklerken diyanete 5 bin yeni atama yapıldığını aktaran Erbay, “Pfizer’ın 7 milyar dolar bütçesi var. Bu şirkette 96 bin kişi çalışıyor. Yeniden aşıyı bulan ve iki Türk hekimin sahibi olduğu Biontech firmasında ise yalnızca bin 300 kişi çalışıyor. Pekala diyanette kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz? 131 bin 789 kişi çalışıyor. Yani aşıyı bularak insanlığa umut olan Biontech firmasının yüz katı çalışanı var diyanetin. Şu pandemi şartlarında en çok gereksinim duyulan tıbbi laboratuvar teknikerleri ve sağlıkçılar atama beklerken diyanete 5 bin yeni atama yapılıyor” dedi.

“HALKIN PARASI LÜKS VE ŞATAFAT İÇİN İSRAF EDİLİYOR”

Bu salgın sürecinde vatandaşlarımız yoksulluk içindeyken bu devasa tesisin etraf düzenlemesi için tam 2 milyon 749 bin lira harcanacak. Yeniden Elazığ’da 90 milyon liraya Milletlerarası Harput Diyanet Külliyesi yaptırılıyor. Elazığ’da zelzele sonrası üretimine başlanan zelzele konutları şimdi bitirilememişken bu külliyeye muhtaçlık var mıydı? Seçim bölgem Muğla’nın Bodrum Ortakent Mahallesi’nde birkaç gün evvel külliye üretimine başlandığını öğrendik. Bodrum Devlet Hastanesi’nin yüzde 40’ı tamamlanmamışken, 100 milyon TL’ye mal olacak bu külliyenin aciliyetini anlamakta sahiden zorlanıyorum.”

“DİYANET İŞLERİ YURT DIŞINDA YAPTIRDIĞI MESCİTLERE 500 MİLYON DOLAR HARCIYOR”

“Diyanet İşleri Başkanlığı yurtdışında yaptırdığı mescitlere 500 milyon dolar harcıyor” diyen Erbay, “Bu ülkede personel kirasını, faturasını ödeyemezken, konutuna ekmek götüremezken, bir baba çocuğu için marketten bebek maması çalarken, beşerler çöpten yemek toplarken Diyanet İşleri Başkanlığı yurtdışında yaptırdığı mescitlere 500 milyon dolar harcıyor. Suriye’de 467 caminin bakım ve tadilatı için yaklaşık 23 milyon TL para harcanmıştır. Bu para, fitre ve zekata muhtaç binlerce vatandaşa karşılıksız dayanak olarak verilebilirdi”  ifadelerini kullandı.

“KAMU TAŞINMAZLARI DİYANETE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ”

Diyanete ayrılan bütçenin bir kısmının kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne ayrılması halinde kendi aşımızı üretebileceğimizi belirten Erbay, Diyanete 899 kamu taşınmazının tahsis edildiğini aktardı. Erbay kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hem vatandaş yurtdışından aşı beklemek yerine yerli ve ulusal aşıyı kullanırdı hem de bu aşıyı dünyaya satarak çok büyük yarar elde edebilirdik. Sadece bu kadar mı, tabi ki değil. Türkiye’nin birinci pandemi hastanesi olan Heybeliada’daki hastaneyi de Diyanet’e verdiler. Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı’na 3, üniversitelere 11 kamu taşınmazı tahsis edilirken Diyanete tam 899 kamu taşınmazı tahsis edilmiştir. İçinde lüks, şatafat, israf olan bu bütçede Alevi yurttaşlarımız yok. Kısa bir müddet evvel Aleviler ve Cemevleri Almanya’da anayasal garanti altına alınmış ve resmi statüye kavuşmuştur. Geldiğimiz bu çağda bu ayıbı sonlandırmalı, Cemevlerine ibadethane statüsü kazandırılmalıdır.”

Sözcü