CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, 2022 bütçesini ‘sefalet bütçesi’ olarak nitelendirerek “Erdoğan, devlet memuruna yüzde 5’i reva görürken kendi maaşına niçin yüzde 14,5 artış yapıyorsun. Ayıp değil mi? Sen varlıkla sınanacaksın, millet yoklukla sınanacak. Sen refahla sınanacaksın, millet sefaletle sınanacak. Bu bütçe, Türkiye’nin son sefalet bütçesidir” dedi.

CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 2022 bütçe teklifini eleştirdi, bütçe sayılarının toplumun büyük kısmı için 2022 yılının bir ızdırap yılı olacağını gösterdiğini söyledi. Altay, kelamlarına şöyle devam etti:

“FAİZ YATIRIM BÜTÇESİNİN 2 KATI”

* Bütçede sarfiyat 1 trilyon 751 milyar, gelir 1 trilyon 478 milyar lira. 240 milyar faiz masrafı öngörülmüş. Vatandaşlarımızın alışverişte ödediği vergilerde, her 100 liranın 19 lirası faiz rantına gidecek demek.

* Bir bütçe düşünün, yatırım 132 milyar, faiz 240 milyar; neredeyse yatırımın iki katı faiz var. Bu vahim bir tablo. Türkiye, her ay 20 milyar faiz ödeyecek. Hazinenin 2 trilyon 181 milyar TL borcu var.

* Bu borcun yüzde 56’sı, yani 137 milyar doları döviz borcu. Döviz bir lira artarsa devletin borcu 137 milyar artacak. Toplumsal yardım veriliyor, 2022 yılında 6 milyon 630 bin aileye ayırdığımız para 104 milyar. Lakin bir avuç tefeci için faize verdiğimiz para 240 milyar.

* Daha vahim bir şey var bu bütçede: 6 milyon aileye 104 milyar ayıran devlet, beşli çeteye, yani 5 aileye, 5 şahsa 42,5 milyar garanti ödemesi yapacak.

* Garantili projeler için Erdoğan diyor ki ‘Hazineden 5 kuruş çıkmayacak’, Fuat Oktay diyor ki ‘42,5 milyar’ gidecek.

* Bu bütçe ne milletin ne devletin bütçesidir. Bu bütçe, sarayın, saray şürekasının bütçesidir. 84 milyon vatandaşımız, beşli çeteye ve faiz baronlarına çalışacak.

“ERDOĞAN’I ENFLASYONA EZDİRMEYİN”

Bütçede devlet memurlarına öngörülen zamın yüzde 5 olduğunu belirten Altay, şunları söyledi:

* Dün TBMM Genel Heyeti’nde söyledim. Fuat Oktay’ın özürle başlaması lazımdı. Bir özür dilemesini beklerdik. Bu bütçede devlet memurlarımıza öngörülen artırım yüzde 5. Birinci altı ay, sonraki Allah kerim. Cumhurbaşkanı’mıza öngörülen artırım yüzde 14,5. Yani memurların üç katı daha fazla.

* Biz 84 milyon alıştık, ‘Bir cumhurbaşkanımız var, bari cumhurbaşkanını enflasyona ezdirmeyin’ dedim, göreceğiz. Erdoğan diyor ya ‘Bazen varlıkla bazen yoklukla sınanırız’. Erdoğan, devlet memuruna yüzde 5’i reva görürken kendi maaşına niçin yüzde 14,5 artış yapıyorsun. Ayıp değil mi? Sen varlıkla sınanacaksın, millet yoklukla sınanacak. Sen refahla sınanacaksın, millet sefaletle sınanacak. Sen sefada sınanacak, millet cefada sınanacak. Biz bunu kabul etmiyoruz.

* Görüyorum, diliyorum ve umuyorum ki bu bütçe, Türkiye’nin son sefalet bütçesidir. Bu bütçe, bir avuç azınlık için sefa, 84 milyon için cefa olarak Türkiye’nin son bütçedir. Erdoğan ve şürekasının son bütçesidir. Bundan sonraki bütçeyi Millet İttifakı olarak biz gerçekleştireceğiz.

“TÜRKİYE KÜME DÜŞTÜ”

Altay, Türkiye’nin küme düştüğünü vurgulayarak,  “Dünyanın her yerinde küme düşen teknik yöneticinin misyonuna son verilir. AK Parti Türkiye’yi devraldığında Türkiye G20 ülkesindeydi ve 17. sıradaydı. Maalesef Türkiye G20’den düşmüştür. Ekibi küme düşüren hangi ekip teknik yöneticisini ekipte fiyat?” diye sordu.

DP Genel Lideri Gültekin Uysal’ın “Devri sabık yaratacağız” sözlerinin sorulması üzerine Engin Altay, şunları belirtti:

* Biz iktidar olunca enkaz edebiyatı yapmayacağız. Zamanı sabık yaratmayacağız. Bizim yapacağımız iki şey var. Temel itibariyle iki şey yapacağız. Elimize makas alacağız. Yargıçların düğmelerini keseceğiz. Savcıların elindeki kelepçeleri keseceğiz. Sorulmasın mı ya?

* AK Parti iktidar oldu, 5 tane soruşturma kurulu kurdu. Sen 19 yılda bir sürü iş yaptın. Meclis’te soruşturma kurulu kurulmasını önledin. Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili gözümüzü kapatalım mı?

* Burada utandığımız için anlatamadığımız o kadar kirli işler var ki lakin biz evrak olmadan da konuşmayız. Sabıka Holding diye broşürümüz var, birtakım yerlerde savcılar işgüzarlık yapıyor. Ne var bunda? Olanı anlatıyor. Savcı Beyefendi, bunda ne var.

“SİYASİ PARTİ MİLİTANI DEVLETİ ÇÜRÜTÜR”

FETÖ’nün yerini artık öteki vakıfların aldığına dikkat çeken Altay, kelamlarına şöyle devam etti:

* Tercihli müteahhit yoktur. Bu hükümetin tercihli müteahhitleri var, 5 tane; devletin bütün ihaleleri bunlarda. Bir de tercihli vakıflar var. TÜGVA, TÜRGEV, Ensar. Bunlara parayı pompalıyor, ulusal güvenlik akademisine girecek subaylara karışıyor; kaymakam, vali atamalarına karışıyor. Gerçekten devlette yeni yapılanma.

* Evvelce FETÖ vardı, artık birkaç vakıf var. Ancak yeniden en üstte saraya bağlı. Biz kamu çalışanlarını tehdit etmiyoruz, herkesin Anayasa ve kanunlara bağlı çalışmasını istiyoruz.  “Hırsızlığa göz yumma’ demek tehdit değildir.

* Memura ‘657 sayılı Kanun’a riayet et’ demek tehdit değildir. Bugün kamu bürokrasinin üstünde bir vesayet var. Kamu bürokrasisinde hiyerarşi olur, vesayet olmaz, basınç olmaz. Memur önündeki evraka ilişkin olduğu mevzuata, uymak zorunda olduğu mevzuata nazaran iş yapmak zorundadır.

* Biz bu türlü deyince, ‘Siz memuru tehdit ettiniz’ diyor. Biz memuru sizin tehdidinizden müdafaaya çalışıyoruz. Gayri yasal buyruk ve talimatlarınıza karşı dik durmaya çağırıyoruz. Devletin memuru saygın olursa devlet saygın olur. Bir siyasi partinin militanı üzere hareket etmesi devleti çürütür. Anayasa neyi emrediyorsa onu yapsınlar.

“HIRSIZLIK, HIRSIZLIKTIR”

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara davet yaparken 18 Ekim’i tarih vermesinin özel bir manası olup olmadığı tarafındaki soruya Engin Altay, “‘Bugün itibariyle söylüyorum’ diyor. Ortaya cumartesi pazar girecek. 18 Ekim’de özel bir şey aramaya gerek yoktur. Yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlükte tarih yok. Hırsızlık hırsızlıktır” dedi.

Sözcü