CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Merkez Yürütme Şurası toplantısının akabinde düzenlediği basın toplantısında Danıştay’ın aldığı kararlarla okullarda okutulan Öğrenci Andı hem de devlet madalyalarından Atatürk kabartmasının kaldırmasıyla ilgili konuştu.
Bu davaların iktidar tarafından açıldığını hatırlatan Öztrak, buna karşılık Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin sessiz kalmasıyla ilgili çarpıcı sorular sordu.
“KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR” DEMİŞTİ
Öztrak, basın toplantısında MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin geçmişte andımız ile ilgili “Türk’üm demek ayıp mıdır? Doğruyum demek yanlış mıdır? Çalışkanım demek çarpıklık mıdır?…Milliyetçi Hareket Partisi’nin kırmızı çizgisidir” sözlerini kullandığı grup konuşmasının imgesini izletti.
Bu manzarayla birlikte Bahçeli’nin “Bu karar pimi çekilmiş bir bombadır” diyerek Danıştay’ı eleştirmesine lakin ortağı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’a bir tenkitte bulunmamasına dikkat çekti. Öztrak, şöyle konuştu:
*Bu nasıl bir iş anlamakta zorluk çekiyorum. Sayın Bahçeli, iktidar ortağınız daha evvel verilmiş olan andımızın okutulması gerektiğini söyleyen kararını iptal ettirmek için Danıştay’a tekrar başvuruyor. Ulusal Eğitim Bakanlığı Danıştay’a bir dilekçe veriyor. Bu dilekçede andımız ile ilgili olarak “20. yüyzılın Türkiye’sinde 30’lu yılların ritüellerini benimsemek çağ dışı bir yaklaşımdır” diyor.
*Siz buna nasıl müsaade verdiniz? Tıpkı Ulusal Eğitim Bakanlığı, “Gerek faşizm, gerekse komünizm öğrenci andı gibisi uygulamaları sıkça kullanmıştır” diye ahkam keserken siz neredeydiniz? Siz Cumhur İttifakı’ndaki ortağını bu itiraz dilekçesini verirken ne yapıyordunuz? İttifakınızın resmi görüşü olan bu evraka, bu itiraz dilekçesine neden itiraz etmediniz?…
*Şimdi karar çıkmış tekrar ortağınızı eleştiremiyorsunuz, Danıştay’ı eleştiriyorsunuz. Cumhur İttifakı’ndan iştiraki kapınca, Saraya bekçi olunca sizin için Türk’üm demek ayıp mı oldu? Doğruyum demek yanlış mı oldu? Çalışkanım demek çarpıklık mı oldu? Ne oldu? Yoksa kırmızı çizgileriniz artık pembeleşti mi?
“MİLLETİMİZ YANITI SANDIKTA VERECEK”
*Şunu herkes bilsin; Andımız rastgele bir etnik kökeni dışlamaz. Kimseyi ayrıştırmaz. Andımız ülke bütünlüğü içinde, vatan sevgisini, Cumhuriyet ülkülerini barındırır. Hürmet ve sevgi kavramlarını içselleştirir. Çağdaş medeniyetler düzeyinin üzerine çıkma amacını simgeler.
*Cumhur İttifakı ne yaparsa yapsın. Andımızın her sözü ve Atatürk sevgisi bu milletin yüreğinden de, ruhundan da silinmeyecektir. Andımız okullarımıza, Atatürk kabartması ise madalyalarımıza geri dönecektir. Milletimiz kimin ne olduğunu, ne yaptığını görüyor. Notlarını da veriyor. Bu sorumsuzlara hak ettiği karşılığı sandıkta verecek. Bunların hepsini konutlarına gönderecek.
“BELEDİYELERİN HARCAMALARI SINIRLANMAK İSTENİYOR”
İktidarın açıkladığı ‘ekonomi reformu’ hakkında konuşan Öztrak, “Bu doküman, Erdoğan şahsım hükümetinin iflas ilanıdır” dedi. Öztrak, şu sözleri kullandı;
*Bu dökümanda yüzen, uçan, kaçan, duran sarayların satılacağına dair rastgele bir düzenleme görmüyorum. Debdebenin, şaşalı saray toplantılarının azaltılacağına dair de bir düzenleme görmüyorum. Ucu bucağı görünmeyen araç konvoyları kıstaltılacak mı? O da yok. Ne var?
*Belediyelerin harcamalarını sınırlamak var. Belediyelerin toplumsal yardımlarını merkezi kontrole almak var. Çok açık söyleyeyim bu, hükümetin belediyeleri kaybetmesinden sonra başlayan kıskançlığının devamı var.
*Ön teker nereye giderse art teker de oraya masraf. Saray, kelamda prestijinden tasarruf etmeden kamuda tasarruf falan gerçekleşmez. Kederi, o sıkıntısı çekenden dinlemeyen bir idare, sıkıntıya derman olamaz. Bakıyoruz burada milletin kaygısını dinleme, milletle birlikte tahlil üretme konusunda rastgele bir adım yok.
Sözcü
