Rıfat Serdaroğlu, Türk siyasi hayatında 45 yılı geride bıraktı. Bergamalı Bayram Usta’nın torunu ve “Küçük Menderes” diye anılan Demokrat Parti İzmir Milletvekili Kemal Serdaroğlu’nun oğlu… 27 Mayıs’ta demokrasinin kesintiye uğraması sonucu acılarla çocuk yaşta tanışan Serdaroğlu, babasını lakin Yassıada zindanlarında görebilmiş. Babasından 23 yıl sonra, Bergama Belediye Lideri seçilip birebir koltuğa oturdu. DYP’den Sıhhat ve Devlet Bakanlığı yapan Rıfat Serdaroğlu, siyasetteki yoluna Genel Başkanlığı’nı yaptığı Hakikat Parti ile devam ediyor. Türk siyasetinin çok kıymetli bir dilimine tanıklık eden Rıfat Serdaroğlu, hayatını ve siyaset dünyasını, SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı.
SARAYBOSNA’DAN GÖÇ
BERGAMA’NIN AĞASI: Dedem Bayram Serdaroğlu; Saraybosna’dan gelip Bergama’da ‘Serdaroğlu Çiftliği’ni kuruyor. Bölgenin en varlıklı çiftçi, tütüncü-pamukçu ailesi. Lakabı da ‘Bayram Usta’… Dedem Bayram Serdaroğlu 1958 yılında vefat ediyor.
YASSIADA GÜNLERİ: Babam Kemal Fikri Serdaroğlu Askeri Tıbbiye’de okumuş, eczacı olmuş. Beşiktaş Spor Kulübü’nde de boksör… O da çiftlik sahibi ve 1954’te Bergama Belediye Lideri seçiliyor. Ben o sıralar 5-6 yaşındayım. Babam üç yıl sonra 1957’de, Demokrat Parti İzmir Milletvekili seçiliyor. 1960 darbesi ile Yassıada’da yargılanıyor ve müebbet mahpusa mahkum ediliyor. 8 ayı hücrede, toplam 5.5 yıl cezaevinde kaldı. Benim de hakkımda büyük kısmı Cumhurbaşkanına hakaret tezi ile açılmış 120 dava var. Toplam 5 yıl 8 aya mahkum oldum. Yargıtay onaylarsa tekrar babam üzere cezaevine gireceğim, cezaevi bavulum da hazır.
MESKENE İKİ SÖZCÜ GİRİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “SÖZCÜ okumayın” açıklamasını hatırlatan Serdaroğlu, “Eve her gün bir SÖZCÜ girer. Erdoğan’ın kelamlarından sonra eşim de gazete almaya başladı. Artık iki SÖZCÜ birden alıyoruz” dedi.
CÜRMÜ KIBRIS’A YARDIM
SİLAH SEVKİYATI: Babamın mahkum olmasının nedeni, Kıbrıs’ın bağımsızlığı için kurulan Türk Direnç Teşkilatı’na, örtülü ödemekten alınan ve Adnan Menderes’in babamın üzerine zimmetlediği silahları, gizlice adaya götürerek teslim etmesi… Gayreti Kıbrıs Türkü için fakat ‘Silahları kime verdin ?’ diye mahkum ediyorlar. Takalarla Kıbrıs’a taşımış. Bugün Mağusa yakınlarında bulunan kasaba, babamın anısına, ‘Serdarlı’ ismini almış.
KAYMAKAM ONAYIYLA PARA
ÇAKIMA EL KOYDULAR: 11-12 yaşındayken annemle Yassıada’ya giderdim, cezaevi ve mahkemeyi o yaşta tanıdım. Birinci gidişimde daima cebimde taşıdığım çakıma el koydular, çok üzüldüm. Babam cezaevine girince tüm malımıza, çiftliğe, hayvanlara da el konuldu, eczanesi kapatıldı. Annemle her ay kaymakama sarfiyat ve onun onayı ile paramızdan 10-15 lira çekebilirdik. Kendi paramız bize yıllarca harçlık üzere verildi. Babam sıhhat raporu ile cezaevinden çıktı. 1988’de vefat etti.
28 YAŞINDA LİDER: 1949’da Bergama’da doğdum lakin Belediye Lider adaylığı için yaşım tutmuyordu, büyüttüm. 1976’da Adalet Partisi Bergama İlçe Lideri oldum. 1977’de babam üzere Bergama Belediye Lideri seçildim ve tekrar babam üzere 1980 ihtilalinde misyondan alındım. İki kardeşim siyasi nedenlerle cezaevine girdi, 14 ay sonra beraat ettiler. Teyzemin oğlu Adana’da siyasi bir cinayete kurban gitti. 1985 yılında Süleyman Demirel’in DYP’sinde İzmir Vilayet Lideri, 1991’de de İzmir Milletvekili seçildim. Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz hükümetlerinde evvel Sıhhat, sonra Devlet Bakanlığı yaptım.
SİYASETTE GEÇEN BİR ÖMRÜ ANLATTI
Yanlışsız Parti Genel Lideri Rıfat Serdaroğlu, siyasi geçmişini ve yeni partisini Emin Özgönül’e anlattı.
Çiller’in kararnamesini yırttım
Turgut Özal’ın vefatının akabinde, Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca, Hüsamettin Cindoruk da DYP Genel Başkanlığı’nı kabul etmeyince Tansu Çiller’i desteklediklerini kaydeden Rıfat Serdaroğlu, o günleri şöyle anlattı:
“Yabancı lisan biliyor, vizyonu var ve Türkiye’ye bayan bir Başbakan yakışır dedik. Fakat hiç devlet deneyimi olmadığı üzere devleti tanımaya da çalışmadı, üstelik işlerine eşini karıştırdı. Hayal kırıklığına uğradık. Ben Sıhhat Bakanıyken müsteşarımı misyondan almak için muhafazası ile kararname gönderdi yırtıp attım. Bakanlıktan da istifa ettim. Biz torunlarımıza iyi bir ülke bırakmak, laik Cumhuriyetimize, hukuk devletine, özgürlüklere, gençlerimize ve geleceğimize sahip çıkmak için parti kurduk. Bizim partimize ne Malezya’dan ne Londra’dan para geliyor. Kendi yağımızla kavruluyoruz. Onlar şirket, biz partiyiz…”
Sözcü
