“Kanunsuz buyruklara uymayın” davetinin akabinde bürokratların artık kendilerini yalnız hissetmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluklara ait çok sayıda belge ve doküman bize akmaya başladı, bir takım kurduk. Vakti gelince açıklayacağız” dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Helalleşme’den, ‘yolsuzluk ihbarları’na, seçimlere kadar birçok mevzuyu SÖZCÜ’ye kıymetlendirdi. “Helalleşeceğiz lakin hesaplaşma ayrı…” diyen Kılıçdaroğlu, bürokratlardan çok sayıda yolsuzluk ihbarı ve belgesinin kendilerine ulaştığını da belirtti. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
BÜROKRASİ RAHATSIZ
– Bürokrasiye yaptığım davetten sonra, hukuka uyan bürokratlar, kendilerini daha inançta hissettiler. Yasa dışı biçimde gelen baskıya da direndiler. İmza atmamaya ihtimam gösteriyorlar. Geçmişte yapılan yolsuzluklara ait çok sayıda belge ve doküman bize akmaya başladı. Bunların sayıları fazla olduğu için bir grup kurduk. Yeri ve vakti gelince bu yolsuzluk belgelerini kamuoyuyla paylaşacağız.
– Bürokrasi aslında yaptığı işler münasebetiyle suçlanmak istemez, maddelere uygun davranmak ister, kanunlara alışılmamış süreçlere direnmek ister. Lakin yıllardır bürokrasi üzerinde baskı kuruldu ve dürüst beşerler sistemin dışına itildi. Yandaşlarına da aşikâr makam ve mevkiler verdiler. Bu da siyasetçi ile bürokrasi ortasında çıkar bağı doğurdu. Zirvedeki nemalanıyor, alttaki de ‘O vakit ben de’ diyor. Bu durumdan dürüst çalışan bütün bürokratlar rahatsızdı. Benim yaptığım davet, bürokrasiye itimat verdi. Artık kendilerini yalnız hissetmiyorlar.
HESAP SORULACAK
– Ben ‘Helalleşme’ dedim ancak ‘hesaplaşma’ farklı. Yolsuzluk yapandan, kul hakkı yiyenden, hukuk içinde elbette hesap sorulacak. Helalleşme derken “Yolsuzlukları görmeyeceğiz, devleti soymuşlar görmeyeceğiz” diye bir şey yok. Biz geçmişin yaralarının kaşınmasını değil, geleceğe bakmak istiyoruz. Geçmişin yaralarını kanatarak sağlıklı bir gelecek yaratamazsınız. Oturalım sağlıklı, faydalı ve dayanışma içinde bir gelecek inşa edelim, çocuklarımıza hoş bir Türkiye bırakalım istiyoruz.
– Bana son periyotta en çok, ‘Bizi ne vakit kurtaracaksın? Bunları ne vakit göndereceksin?” sorusu yöneltiliyor. Halkın bize olan itimadı artıyor.
Kılıçdaroğlu, yeni gelişmeleri Emin Özgönül’e kıymetlendirdi.
Yokuş aşağı son hız gidiyoruz
Daha evvel “Türkiye freni patlamış kamyon gibi” dediğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, lirada son periyottaki erimeyle birlikte bugün ülkenin “yokuş aşağı son sürat” gittiğini söyledi. “Türkiye’yi deneme ve sınama ile yöneten bir anlayış var” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Akıl değil, bilim değil, liyakat değil, kendi başına nazaran bildiğini okuyan, alınan telkinlerle, ‘Bir de şunu deneyelim nasıl olacak bakalım?’ diyen bir idareyle karşı karşıyayız. Deneme yanılmayla ülkeyi yönetiyorlar, deneme tahtası… Türkiye geçmişte de problemlere girdi, vatandaşımız sıkıntı günler geçirdi. Lakin bugünkü durum çok daha farklı, Meclis duvarının önüne gelip yalvaran, kendisini yakanlar var. Kayseri’de bir vatandaşımız hayatına son verdi. Beşerler güç kurallarda ve geçinemiyor, ancak bunu görmeyenler var.”
İkili maaş hortumunu keseceğiz
İktidarda, “parayı ve parayı sevenlerle oturup kalkmayı çok seven bir ekip” bulunduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, 5 yerden birden maaş alanlar bulunduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Hatta Telekom’da, 2’nci 3’üncü maaşı ve ikramiyeyi Euro ile alanlar var. ‘Yerliyim millîyim’ diyeceksin, Türk lirasını yerlerde süründüreceksin. Yabancı parayı ise halkın ulaşamayacağı kadar yükseklere çıkaracaksın. Kendilerine gelince de 3-5 maaş alacaksın. Bu hortumu keseceğiz, devlette 2 maaş 5 maaş olmaz, buna son vereceğiz” dedi.
Sözcü
