Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci ve akademisyenler rektör protestolarını sürdürdü. 14 öğrenciye rektör tarafından 6284 sayılı kanunla önlem kararı alınmasına reaksiyon gösteren öğrenciler, “Kadınların katilleri için süreç yapmayan devlet, öğrencilere 6284 önlemleriyle mahpusla korkutuyor” açıklamasında bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, rektörü protesto nöbetlerinin 210’uncsunu gerçekleştirdi. Rektörlük binasına cübbeleriyle sırtını dönen akademisyenler, akabinde basın açıklaması okudu. Akademisyenlerin aksiyonuna dayanak veren öğrenciler ise 14 öğrenciye rektör Naci İnci tarafından alınan önlem kararına reaksiyon gösterdikleri pankart açtı. Pankartta “Katledilen bayanlar isyanımızdır. 6284 senin mi sandın” tabirleri yer aldı.

“KADINLARIN KATLEDİLENE KADAR UYGULANMAYAN YASA ÖNLEMLERİ ÖĞRENCİLERE KARŞI ALINIYOR”

Öğrencilerin açıklamasında, “Kadınlar katledilene kadar uygulanmayan 6284 önlemleri kayyum Naci İnci için saatler içinde öğrencilere karşı alındı. Bayanların katilleri için süreç yapmayan devlet, öğrencilere 6284 önlemleriyle mahpusla korkutuyor. Biz bu kararları tanımıyoruz. Bu hukuk bizim değil, bizi katletmek isteyenlerin hukuku. Biz bu kararları kabul etmiyoruz. 6284 önlemlerini bayanlar için değil kayyumlar için alan kim varsa, katledilen bayanların kanı sizlerin elinde” denildi.

BOĞAZİÇİ’NDE YAPILAŞMAYA İTİRAZ

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri okudukları basın açıklamasında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen yeni sit alanı derecelendirmesine reaksiyon gösterdi. Mevzuyla ilgili akademisyenlerin açıklamasında, şu tabirler kullanıldı:

* Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde yapılaşma yolunu açma, alanın eşsiz doğal ve tarihi dokusuna geri dönülmez ziyanlar verme tehlikesi taşıyan bu teşebbüs karşısında, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na itirazda bulunduk.

* 8.11. 2021 tarihinde de bir küme Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni ve mezunu olarak İstanbul Yönetim Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması ve iptal istemiyle dava açtık.

* 158 yıldır bir yerleşke alanı niteliğinde olup yalnızca eğitim hizmetine vakfedilmiş Güney Kampüs’ün, içindeki tarihi ve kültürel kıymetler ile birlikte korumasında, yüksek kamu yaran olduğunu düşünüyoruz.

* Hem eğitim tarihimizin hem de İstanbul’un doğal ve kültürel mirasının değerli bir modülü olan bu yerleşkesi talan ve yapılaşmadan korumak için tüm imkanlarımızla çabaya devam edeceğiz.

“MEZUNLARA PÜRÜZ GETİRİLDİ”

Mezunlar Derneği’ne rektörlük tarafından mani getirildiğini açıklayan akademisyenler, “Bu hafta Mezunlar Derneği’nden yerleşkemize erişimi engellemek için çekilen demir teller bunun açık bir tabiridir. Mezunlarmın üniversitelerine olan bağlılığı her esaslı üniversitenin gurur duyup teşvik edeceği bir bedelken, rektörlük tarafından bir tehdit olarak algılanmakta. Bu birebir vakitte tüm bileşenlerden güvensizlik oyu almış bir yönetimin yönetebilmek için güvenlikçi uygulamalar dışında elinde hiçbir aracın kalmadığınm bir göstergesi” dedi.

“ÖĞRENCİLER TECRİT İLE CEZALANDIRILIYOR”

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tutukluluğuna da değinen akademisyenler, şu açıklamalarda bulundu:

* Bu hafta Naci İnci’nin şikâyeti üzerine özgürlükleri ellerinden alınan öğrencilerimiz Berke Gök ve Perit İhtimam cezaevinde birinci aylarını doldurdular. Berke ve Perit, içinde masa ve sandalyesi bile bulunmayan tek kişilik hücrelerde yargılama sonlanmadan tecrit ile cezalandırılıyorlar.

* Öğrencilerimizin dünyayla bağları koparılıyor, eğitim hakları ellerinden alınıyor ve insan hakları ihlal ediliyor. Bu insafsız uygulamanın tek sorumlusunun gayrimeşru rektörlük olduğunu biliyoruz.

* Tüm Boğaziçi öğrencilerine gözdağı vermek emeliyle rehin tutulan öğrencilerimizin derhal özgür bırakılmasını talep ediyoruz. Öğrencilerimize yönelik tüm soruşturma ve davalara son verilmesini istiyoruz.

Aksiyondan fotoğraflar Boğaziçi öğrencisi Ali Aktaş tarafından çekildi.

Sözcü