Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri rektör Melih Bulu’nun atanmasına yönelik protesto nöbetlerinin 79’uncsunu gerçekleştirdi. Bir defa daha rektörlük binasına sırtını dönen öğretim üyeleri, daha sonra haftalık basın açıklamalarını okudu.

*Öğrencilerimizden birisi, bu olayın akabinde hastaneden darp raporu aldı. Anayasayla garanti altına alınmış barışçıl protesto haklarını kullanan öğrencilerimiz üzerinde, 2 Ocak’tan beri sürdürülen bu ruhsal ve fizikî şiddete, soruşturma ve davalara derhal son verilmelidir.

Protestolara katılan öğrencilerin temel insani haklarını ihlal ederek yaratılan bu baskı, şiddet ve dehşet atmosferinin, haklı uğraşlarını sindirmesine müsaade vermeyeceğiz.

“ÜNİVERSİTE TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR DARBE GERÇEKLEŞTİRİLDİ”

*Bu hafta atanmış rektör ve grubu üniversitemizin demokratik işleyişinin teminatı olan senatomuzda sayısal çoğunluğu ele geçirmek için üniversite tarihinde görülmemiş bir darbe gerçekleştirdi.

*Bu darbe pek çok antidemokratik adımla hazırlandı: Seçilmiş Fen Bilimleri Enstitüsü ve Toplumsal Bilimler Enstitüsü müdürlerinin yerine rektör yardımcıları vekaleten atandı. Yabancı Lisanlar Yüksek Okulu müdürü bileşenlerine danışılmadan değiştirildi.

*Gayrimeşru rektör, bir gecede kurulan Bağlantı Fakültesine kendini dekan vekili olarak atadı. Bir gecede kurulan ve öğrencisi, öğretim takımı, fakülte şurası olmayan Hukuk Fakültesine, üniversite dışından bir senato temsilcisi taşındı.

*Tüm bu adımlar senatoyu gasp etmeye yetmediği için gayrimeşru rektör ve yardımcıları dünkü senato toplantısında kendi kendilerini atadıkları konumlara dayanarak tekrarlanmış oy kullanma teşebbüsünde bulundular. Sinsice planlanmış böylesi acınası bir mizansenle karşı karşıya bırakılan legal senatörlerimiz toplantıyı terk ettiler. Senatörlerimizin üniversitemizin temel prensiplerini savunmak için gösterdiği bu hali destekliyoruz. Senatörlerimizin yanındayız.

“ÜLKEMİZİN TÜM ÇOCUKLARINA KELAM VERİYORUZ”

*23 Nisan vesilesi ile, ülkemizin tüm çocuklarına kelam veriyoruz. Yarın, onların ülkesinde üniversiteler dışarıdan ve zirveden inme buyruklarla yönetilmeyecek. Rektörler bir gece yarısı üniversitenin haberi olmaksızın saray koridorlarında belirlenmeyecek.

*Bir hafta sonu apansızın yeni fakülteler açılmayacak, dekanlar atanmayacak. Üniversiteler, siyasi iktidarın ya da YÖK’ün art bahçesi değil, özgür, bağımsız, özerk kurumlar olarak serpilip gelişecekler. Üniversite kapılarına zincir vurulmayacak, yerleşkelerde polis kol gezmeyecek, öğrenciler göz altına alınmayacak.

*Üniversitelerimiz, hiçbir görüş ya da eğilimin baskı altına alınmadığı, rektörün, konseylerin ve tüm öğretim görevlilerin birlikte yönettiği demokratik ve özgür kurumlar olacaklar.
Üniversitelerde tüm ünite, fakülte ve enstitülerin yöneticilerinin seçimle vazifeye gelmesi gerektiğini tekrar ediyoruz.

*Bir sefer daha, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Başkan Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın istifasını talep ediyoruz.

Sözcü