Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Akçalı Mahallesi’nde bir tarım toprağında yer alan zeytin ağaçlarının iş makinaları yardımıyla sökülmesi yansılara neden oldu. Manzaraların toplumsal medyada gündem olmasının akabinde Arsuz Kaymakamlığı yazılı açıklama yaptı. Akçalı Mahallesi 515, 516 ve 2062 nolu taşınmazların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli hazine yeri olduğu belirtilen açıklamada, dikili ağaçların sökülerek bahse mevzu yerlerin Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne tahliyesi yapılacağı tabir edildi.

Kaymakam Musa Sarı imzası taşıyan ve belediye ile emniyete gönderilen açıklamada “Taşınmazın yönetimleri bilgisi dışında yapılan işgallerin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci hususunun ve bu kanuna dayanarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının Yönetimi Hakkında Yönetmeliğin 89’uncu hususuna nazaran yasal yoldan tahliyesinin sağlanarak taşınmazlar boş olarak Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne teslim edilecektir.” denildi.

“ZEYTİNCİLİKLE İLGİLİ KANUN YOK SAYILIYOR”

Kaymakamlığın açıklamasının akabinde İskenderun Etraf Muhafaza Derneği Lideri Nermin Yıldırım Kara, yerlerde incelemeler yaptı. 515 ve 516 numaralı parsellerin, Adana Kültür Varlıklarını Müdafaa Bölge Şurası onayı ile 2016 yılında Akçalı Antik Yerleşimi Sit haritasında gösterildiğini, sit alanı olan bölgelerde yapılan her türlü sürecin mevzuata uygun olarak Müze müdürlüğü kontrolünde olması gerektiğini, zeytinin yasa ile korunan bir tarım eseri olduğunu hatırlatarak da 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanunun yok sayıldığını söyledi.

Nermin Yıldırım Kara

“ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI TASA YARATTI”

“Yatırımlar bölge için değerli fakat, saha ve alan seçimi daha da önemli” diyen Kara, proje ile kamu faydası gözetilmediğini söyledi, “Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planları bu nedenle öncelikle iptal edilmelidir. Yaklaşık 880 dönümlük bir alanın nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin çabuk kamulaştırma kararının alınması telaş uyandırmaktadır” dedi.

“HATAYLILAR, KARARDAN DÖNÜLMESİNİ BEKLİYOR”

Kara, açıklamasında şu tabirlere yer verdi;

“Söz konusu 515 ve 516 numaralı parseller Adana Kültür Varlıklarını Müdafaa Bölge Şurası onayı ile 2016 yılında Akçalı Antik Yerleşimi Sit haritasında gösterilmiştir Kelam konusu parselin içindeki Çanak alanda ve sırtlarında sayıca çok ölçüde (Binlerce kök) zeytin ağacı olduğu görülmektedir. Sit alanı olan bölgelerde yapılan her türlü süreç mevzuata uygun olarak Müze müdürlüğü kontrolünde yapılmalıdır.

Görüntü imgeleri ile sabit olduğu üzere topraktaki bir çok zeytin ağacı köklerinden ve gövdelerinden kepçe ve iş makinaları ile sökülmektedir. Zeytin, yasa ile korunan bir tarım eseridir. Bu haliyle, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’yok sayılmış olmaktadır. Turizm yatırımları bölgemiz için değerli olup saha ve alan seçimi de bir o kadar kıymetli olduğundan önceliğimiz Kültür ve Tabiat varlıklarını korumak olmalıdır. Yönetimler, Üstün Kamu faydasını korumak üzere idari süreç tesis ederler. Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planları bu nedenle öncelikle iptal edilmelidir. Ayrıyeten, 3.derece Sit alanı olan bölgede böylesi kepçe ve iş makinaları ile yapılan çalışmalar Arkeolojik kalıntılara ziyan verecektir. 2000 yılık tarihi geçmiş yok sayılmamalıdır.

Arsuz Gökmeydan ve Akçalı kıyılarında de görülen Kum Zambakları, dünyada kuşağı tükenmekte olan bitkiler ortasında gösterilmektedir. 2016 yılında Milletlerarası Tabiat Muhafaza Birliği tarafından muhafaza altına alınan Kum zambağı bitki olarak çıkarıldığı vakit 48.000 TL’ye kadar para cezası uygulanabiliyor. Doğal, tarihi yahut ziraî ehemmiyetleri nedeniyle kıyılar yani korunması gereken alanlar, rant etraflarına ilişkin yatırımların önünü açması, bunu kolaylaştıracak kararların alınması ve bu doğrultuda planların onaylanmasını sağlamak için kullanılmak üzere turizm bölgesi statüsü bir araç olarak kullanılmamalıdır. Kaldı ki, denetimsiz turizmin çok sayıda etraf problemine yol açtığı da bilinmektedir.

Toplum nazarında ise, yaklaşık 880 dönümlük bir alanın  nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin ivedi kamulaştırma kararının alınması tasa uyandırmaktadır. Geçmiş devir içerisinde yörede zeytin yetiştiriciliği yapan vatandaşlara ilgili tebligatlar gönderilmiş olup alanlarının boşaltılması istenmiştir.

Hatay’da Eylül ve Ekim aylarında çıkan büyük yangınlardan sonra  bir ağaca dahi gereksinimimizin en yüksek yarar sağlayacağını düşündüğümüz şu günlerde doğal zeytin ormanları olan vilayetimizin en nadide ilçelerinden biri olan Arsuz ilçemizde yaşanan bu süreç vicdanları sızlatmaktadır. Pandemi sürecini yaşadığımız bu periyotta alınan bu karardan dönülmesi toplumun beklentisi olup dayanışmamız ve toplumsal huzurumuz açısından değerlidir.”

CHP’Lİ TOPAL: BİR YANDAN AJANS KURUYOR, BİR YANDAN ZEYTİN AĞAÇLARINI SÖKÜYORSUNUZ 

Bahis ayrıyeten CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal’ın da gündemindeydi. Meclis’te konuşan Topal, “Bir yandan ajans kuruyor, bir yandan da üç büyük yangın yaşayan Hatay’da zeytin ağaçlarını mevzuata uygun olmadan kesiyorsunuz. Bu yerlerin sahipleri yıllarca ecremisil ödemesine, bölgenin sit alanı olmasına karşın ağaçları söküyorsunuz. Bir yandan çevreciyiz diyorsunuz, bir yandan ağaç katliamı yapıyorsunuz” diyerek karardan vazgeçilmesini istedi.

Sözcü