DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, bu sabah Fox TV’de yayımlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı.

“PANDEMİDEN EVVEL MERKEZ BANKASININ REZERVLERİ BOŞALTILDI”

Gündeme ait değerlendirmelerde bulunan Babacan, esnafın ekonomik olarak sıkıntı durumda olduğunu söyledi. Misyonu bıraktıktan bu yana bütçe açığının 10 misli arttığını vurgulayan Babacan, “Zaten sıkıntı geçinen küçük işletmelerin tamamı perişan olmuş durumda. 20’nin üzerinde vilayet ziyaret ettim, esnafla sohbet ettim. Bütün ödemeler, borç taksitleri devam ediyor. Hükumet de takviye olarak daha çok borç veriyor.

Biz birinci günden beri, bilhassa kamusal yükler açısından muafiyet tanınması gerektiğini söyledik. Pek çok güçlü iktisatta esnafa direkt, karşılıksız takviye verildi. Borç değil. “Senin dükkanın kapalı, hiçbir şey kazanmıyorsun, bu devirde yüklerini devlet olarak karşılıyoruz” dediler fakat Türkiye’de bu türlü bir imkan yok. Zira biz bıraktığımızda 24 milyar TL olan bütçe açığı bugün 239 milyar TL’ye çıkmış. Tam on misli. Pandemiden evvel Merkez Bankasının rezervleri boşaltıldı, yedek akçeleri tüketildi.” dedi.

“YANLIŞLAR CUMHURBAŞKANININ TALİMATIYLA YAPILDI”

Yaşanan ekonomik krizin sorumlusunun hükümet olduğunu belirten Babacan, “Sanki öbürleri bu ülkeyi ekonomik krize soktu, güya öbürleri hukuksuzluk yaptı da gelip kendileri düzeltecekmiş üzere bir havada anlatıyorlar. O kadar kolay değil. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu aşikardır. Kıymetli kararların hepsi Cumhurbaşkanına gidiyor. Ülkede hukuksuzluk varsa, iktisat yanlış yönetiliyorsa, bunlar şahsen Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılan yanlışlardır” tabirlerini kullandı.

“SİZİN KUSURLARINIZIN BEDELİNİ NİÇİN BU MİLLET ÖDESİN?”

Babacan iktidarın ekonomik siyasetlerini da eleştirerek, “Sayın Erdoğan, Partili Cumhurbaşkanı olarak vazifeye başladığında en yakın akrabasını iktisadın başına getirdi. O günden bugüne hazinenin borcu 970 milyardan, 1 Trilyon 860 milyara çıkmış. İkiye katlamış. Artık acı reçete diyorlar.

Vatandaş da diyor ki “Ben bir şey yapmadım ki, yalnızca oy verdim“. Sizin kusurlarınızın bedelini niçin bu millet ödesin? İktisat literatüründe acı reçete nedir? Acı reçete vergi artışıdır, zamdır. Harcamalardan kısmaktır; emeklinin, memurun, çalışanın, sabit gelirlinin gelirini baskı altında tutmaktır. Faizi arttıran kuru sabitleme çalışmak, bir yandan da yüksek faizlerle ekonomiyi boğmaktır. Sorunların temelinde pandemi varmış üzere anlatıyorlar. Geçen yıl pandemi yokken Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 1 bile değildi.” formunda konuştu.

“AB KAMU İHALE MEVZUATINI UYGULAYALIM”

Avrupa Birliği’nin kamu ihale mevzuatının uygulanması tavsiyesinde bulunan Babacan, “Niye bütçe açığı var? Kriz olduğu için vergi geliri azalıyor. İsraf durmuyor, had safhada. Tasarruf yapacaksak, kamu ihale kanunuyla ilgili düzenlemeler yapabilirler. Avrupa Birliği’nde 28 ülkenin ortak kullandığı kamu ihale mevzuatını getirip, motamot uygulayalım. 28 ülkede test edilmiş. Bunlar gelişmiş, kalkınmış ülkeler” dedi.

“GEZİ PARKI’NDAN DAVACI OLMADIM, MAĞDURU DA DEĞİLİM”

Babacan, toplumsal medya hesabından başlattığı “Korkma Türkiye” kampanyası paylaşımına yapılan “Gezi Parkı davacısı” olduğu hatırlatmalarına ait,”Gezi Parkı davasında savcı, tek taraflı olarak o günkü bütün bakanları mağdur olarak kıymetlendirmiş. Yargı sistemimizde mağduriyetten çekilme diye bir şey yok. Hukukçu arkadaşlarımızla oturduk konuştuk. Savcı tek taraflı kıymetlendirme yapmış, benim şikayetim yok. Davacı değilim, müdahil değilim. Daha evvel açıkladım; mağdur da değilim” halinde konuştu.

Sözcü