Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye iktisadına ait Bloomberg’ün sorularını yanıtladı. TL’deki kıymet kaybı ve enflasyondaki artış, son devirde faizlerdeki yükseliş, Merkez Bankası (TCMB) rezervlerindeki düşüş ve Hazine’nin artan döviz cinsi borçlanması, röportajda öne çıkan başlıklar oldu.

Merkez Bankası’nın fonlama faizinin artmasına paralel olarak kredi faizlerinin de artması ve bankaların krediler konusunda frene basmasına ait soruya Albayrak, “Politikalardaki harika destekleyici duruşun kademeli formda olağanlaştırılması sürecinde kredi ve mevduat faizleri bir ölçü yükselmiş ve kredi büyümesi daha ölçülü oranlarda seyretmeye başlamıştır” karşılığını verdi.

“KUR VE KREDİLER ENFLASYONU YÜKSELTTİ”

TL’de kıymet kaybı ve enflasyondaki artış konusunda “Salgına bağlı ünite maliyet artışlarının yanı sıra son periyotta döviz kuru ve kredilerdeki gelişmeler enflasyon eğiliminde bir ölçü yükselişe neden olmuştur” diyen Albayrak, “Kısa vadede enflasyon üzerinde tesirli olan arz taraflı ögelerin, olağanlaşma sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir” tabirlerini kullandı.

100 MİLYAR DOLARLIK REZERV SORUSU

“Normal bir periyottan geçmiyoruz. COVİD-19 pandemisi sürecinde, global risk iştahındaki dalgalanmalar ve koronovirüs salgını sonrası periyotta artan ekonomik belirsizlikler gelişmekte olan ülkelerden ağır sermaye çıkışları yaşanmasına neden oldu” diyen Albayrak, rezerv konusunda kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu periyotta Türkiye’de de yabancı yatırımcıların tahvil, pay senedi ve benzeri piyasalardaki varlıklarını azaltarak ağır döviz talebi oluşturduğunu gözlemledik. Bu ağır talep, misal para üniteleri üzerinde olduğu üzere TL üzerinde de kıymet kaybı baskısına nede oldu. Uygulanmakta olan para ve kur siyaseti çerçevesinde piyasadaki döviz arzı ve talebi yakından takip edilerek döviz piyasasının sağlıklı işleyişinin sağlanması ve belirsizliklerin Türkiye iktisadı üzerindeki olumsuz tesirlerinin sonlandırılabilmesi gayesiyle gerekli likidite tedbirleri alınmıştır. Bundan sonraki süreçte de, ekonomimizin üzerinde olumsuz sonuçları olacak tüm süreçlere karşı gerekli tüm adımları, elimizdeki tüm araçlarla atmaya devam edeceğiz.”

HAZİNE’NİN DÖVİZLE BORÇLANMAYI ARTIRMASININ NEDENİ…

“Hazine neden döviz borçlanmasını önemli oranda arttırdı ve bunu neden milletlerarası sermaye piyasaları yerine kısa vadelerle ve mahallî yatırımcılar üzerinden yapmayı tercih ediyor? Bu, son 20 yılda uygulanan ve hükümetin döviz cinsi borç yükünü minimum seviyede tutmaya yönelik stratejiden önemli manada bir kayma üzere gözüküyor. Size nazaran bu durum vatandaşları dolar ve Euro cinsi varlıklardan uzaklaştırma talepleri ile çelişmiyor mu?” sorusuna da Albayrak şu karşılığı verdi:

“Pandemi tesirlerinin toplumsal hayat ve finansal şartlar üzerinde tepe yaptığı Mayıs ayından itibaren finansal kesimde kıymetli ölçüde bir yabancı para tasarruf talebiyle karşılaşıldı. Burada vatandaşların finansal sistemde kalarak tasarruf tercihlerinde döviz ve altına yöneldiği görüldü. Yabancı para cinsinden kredi talebinin de olmadığı bu periyotta, ağırlaşan yabancı para birikim sonucunda bankaların artan döviz ve altın cinsinden fonları plase edecekleri kaynak muhtaçlıkları ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Hazine olarak görece düşük maliyetle finansal sisteme muhakkak vadeler için eser sağlarken borçlanma maliyetlerimiz açısından da değerli tasarruflar elde edebilmekteyiz.”

Sözcü