Yıllardır Türkiye’nin gündeminde olan, yaklaşık dört yıl evvel inşaatına başlanan Akkuyu Nükleer Santrali, Mersin’in Gülnar İlçesi Akkuyu bölgesinde inşa ediliyor. Japonya’nın Fukuşima kentinde yaşanan nükleer facianın onuncu yıl dönümünde ‘Nükleer Aykırısı Platform’ üyeleri Gülnar’ın Büyükeceli Mahallesi’nde inşaat çalışmaları süren Akkuyu Nükleer Santrali önünde açıklama yaptı. Aktivist Dr. Ful Uğurhan, Akkuyu’nun yıllar evvel ve yıllar sonrasını anlattı…

Nükleer tersi pek çok çevreci Akkuyu’da, santralin giriş kapısı önünde aksiyon yaptı.

AKKUYU HALKI YOK OLMUŞ

Jandarmanın etten duvar örerek santrale yaklaştırmaması nedeniyle sarı balonlara havaya bırakan aksiyoncular ortasında yer alan  Uğurhan tekrar harekette ön saflarda yer aldı. Uğurhan, birinci reaktörün temelinin atıldığı 2018’den sonra bölgeye birinci kez gittiğini belirterek, “Elbette ki artık ortada ne Akkuyu diye bir yer ne de Akkuyulular kalmıştı. Komutanın çocuğumuz yaşındaki askerleri üzerimize yönlendirdiği ve güya korkutmak için coplarla kalkana vurarak çıkartılan takır tukur sesler dışında o anı pencereden izleyen birkaç yöre insanı gördüm. O anda bölge insanlarının hayatları boyunca hiç kullanmayacakları çantaların, elbiselerin, elektrikli aletlerin satıldığı AVM vitrinlerini aydınlatmak için cayır cayır yanacak elektrik için güzelim yurtlarından olduklarını düşündüm” açıklamasını yaptı.

“Nükleer santral istemiyoruz” halinde döviz açan çevrecilerin santral alanına yaklaşmasına müsaade verilmedi.

KUŞLAR ARTIK ÖTMÜYOR

Nükleere zıddı aksiyon jandarma pürüzüne takıldı.

KİMİLERİ İDARİ ERKTEN YANA HAL ALDI

Akkuyu’da 1976 yılından beri çaresizliğe mahkum bırakılan halkın 15 yıl öncesine kadar nükleer santral aykırısı çabada çoğunlukla kendileri ile birlikte olurken, kimilerinin çıkar uğruna idari erkten yana hal aldığına dikkat çeken Uğurhan kelamlarına şöyle devam etti: “Hem köylüyü hem bizi sindirmeye çalıştılar. Hiç unutmam 2014 yılında ‘Mersin’den Akkuyu’ya Doktor Yürüyüşü’ nedeniyle bölgedeki köylü bir bayanla sıhhat sorunu üzerinden konuşurken, adamın biri hışımla üzerimize gelerek, ‘Ne işiniz var burada siz gidin ilaç bulun, neyinize yürüyüş”diyerek aklınca bize gözdağı vermişti.  Bu tip beşerler daima olarak çevrecilerin Akkuyu’ya gelip kıyıda bira içtikleriyle, küpeli oluşlarıyla, Türk bayrağı taşımadıklarıyla ilgili kara propaganda yapıp köylüyle aramızı açıyordu.”

Sözcü