Kalkan ailesinin Soğukkuyu Mahallesi’ndeki konutunda, 14 Mayıs 2019’da meydana gelen olayda, Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Kısmı Öğrencisi Mahmut Can Kalkan, potasyum siyanür ile hazırladığı şerbeti, annesi Fatma ile babası Mehmet Kalkan’a içirdi. Kalkan çifti, şerbeti içtikten sonra kötüleşti.
Kalkan, daha sonra şerbetten kardeşi Buyruk Can’a (16) içirmek istedi. Lakin, anne-babasının rahatsızlandığını gören Buyruk Can reaksiyon gösterdi. Devrilen bardaktaki sıvı çocuğun üzerine döküldü. Sıvıdan Mahmut Can Kalkan ve Buyruk Can ile küçük kardeşleri Mehmet Taha etkilendi.
“ÇİZGİ FORMUNDA KIRMIZI GÖZLERİ OLAN BİRİYLE TANIŞTIM”
Hastaneye kaldırılan anne- baba hayatlarını kaybederken, oğulları tedavilerinin akabinde taburcu edildi. Gözaltına alınan Mahmut Can Kalkan, polisteki tabirinde, “Üniversiteye başladığım devirlerde kız arkadaşımdan ayrılmıştım. Akabinde, üniversitenin laboratuvarında, yatay çizgi formunda kırmızı gözleri olan ve siyah pelerin takan, harika kahraman üzere birisiyle tanıştım. Lakin bu kişiyi sırf ben görebiliyordum, o da yalnız olduğumda. Bana, kalabalık içinde olmayı sevmediğini ve yalnızca kendisi varken laboratuvara geldiğini söylüyordu. Son olarak, bana siyanürlü bir şerbet hazırlamamı ve aileme içirmemi söyledi” dedi.
Adliyeye sevk edilen Kalkan, ‘Üst soydan akrabayı tasarlayarak kimyasal silahla taammüden öldürmek’ cürmünden tutuklandı. Cezaevinde 1 gün kaldıktan sonra Manisa Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen ve 50 gün müşahede altında tutulan Kalkan’a psikotik bozukluk teşhisi konuldu.
Kimya Kısmı Öğrencisi Mahmut Can Kalkan, potasyum siyanür ile hazırladığı şerbeti, annesi Fatma ile babası Mehmet Kalkan’a içirmişti.
İKİ RAPOR ÇELİŞTİ
Hakkında 2 kere ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıla kadar mahpus cezası istenen Kalkan’ı yargılayan İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Manisa Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’nden gönderilen raporda; Kalkan’ın, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuksal mana ve sonuçlarını tam olarak algılayamayacağı bildirildi. Mahkeme heyeti, raporun detay içermemesi nedeniyle İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan rapor istedi.
İstanbul İsimli Tıp Kurumu Müşahede İhtisas Dairesi ise mahkemeye gönderdiği raporunda, Kalkan’da davranış bozukluğu ile akıl hastalığı ve akıl zayıflığına rastlanılmadığını bildirdi. Raporda, “Ceza sorumluluğu tamdır’ denildi.
AKIL SIHHATİ YERİNDE ÇIKTI
2 rapor arasındaki çelişki üzerine mahkeme, İsimli Tıp Kurumu 1’inci İhtisas Dairesi’nden rapor istedi. Daire, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği raporda, tutuklu sanık Kalkan’ın cezai ehliyetinin tam olduğunu bildirdi. Kalkan’ın cezai sorumluluğunu azaltacak derece akıl hastalığı yahut zeka geriliği olmadığı vurgulanan raporda, “Adli evrak tetkikinde sanığın mezkur kabahati işlediği sırada fiilin hukuksal mana ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak yahut azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek rastgele bir tıbbi bulgu ve evraka de rastlanmadığı, bu duruma nazaran Kalkan’ın 14 Mayıs 2019 tarihinde işlediği suça karşı cezai sorumluluğun tam olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur” sözlerine yer verildi. (DHA)
Sözcü
