Kamuoyunda “Adnan Hoca ve Kedicikleri” olarak bilinen Andan Oktar ve kümesine yönelik açılan 78’i tutuklu 236 sanıklı davada duruşma savcısı temele ait mütalaasını açıkladı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı celse ortasında belgeye sunduğu mütalaada Adnan Oktar’ın lüks ve eğlenceyi merkezine alan çağdaş bir İslamiyet yorumu argümanında bulunarak global bir güç olmayı hedeflediğini belirtti.
Mütalaada Adnan Oktar kabahat örgütünün gayelerini gerçekleştirmek için ahlaki ve türel normları hiçe sayan, kırk yıla yakın müddettir her periyot ve koşula nazaran gayeleri doğrultusunda hal alan kendine has yapıda bir örgüt olduğu anlatıldı.
“ELİT CEMAAT OLMA VAADİ”
Örgütün çok lüks ve hazza dayalı din anlayışını üyelerine temin ettiği belirtilen mütalaada, “Böylece örgüt bir yandan maddi varlığa sahip kent seçkinlerine, ölçülü bir İslam tasavvurunda bulunarak onların hayatlarında hiçbir değişikliğe gerek kalmadan inanç muhtaçlıklarını karşılayacağı ve dünyayı kurtaracak ‘Mehdi’nin seçkin cemaati olma vaadinde bulunup devşirmekte, örgüte mali katkı sağlamakta, ayrıyeten bu seçkinlerin statüleri ve toplumsal ağlarından yararlanılmaktadır” denildi.
“OKTAR’A CİNSEL TATMİN EMELİYLE SUNULDULAR”
Sanıkların, mağdurlara örgütten çıkma imkanı bırakmamak için “Turnike” sistemi kurduğu anlatılan mütalaada, “Tüm ruhsal hudutları kaldıracak formda cinsel taarruza maruz bıraktıktan ve örgütten ayrılma imkanını mental olarak yitirdikten sonra Adnan Oktar’a cinsel tatmini maksadıyla sunulmak için kullanıldıkları” anlatıldı.
Örgütün FETÖ silahlı terör örgütü ile benzerlik gösterdiği anlatılan mütalaada, sanıkların “Bacılar”, “İmam”, “Erkek kardeşler” ve “Kız kardeşler” olarak keskin bir biçimde ast-üst olarak ayrıldıkları ve Adnan Oktar’a mutlak itaatin bulunduğu anlatıldı.
“TÜM PEYGAMBERLERİN NİTELİKLERİNİ TAŞIDIĞINA İNANILIYOR”
Adnan Oktar’ın karşılıksız ve tartışmasız önder, örgüt içerisinde kelamda “Mehdi” olduğuna inanıldığı belirtilen mütalaada, “emirleri sorgulanmadan yerine getirilen, kelamda sahip olduğu “Ledun İlmi” sayesinde, yaptığı her işte anlaşılamayan bir hikmet olduğuna inanılan, tüm peygamberlerin niteliklerini şahsında topladığı düşünülen örgüt önderi olduğu anlaşılmıştır” denildi.
“FETÖ’YE ÇOK MİSAL YAPIDA”
Örgütün emelleri uğruna her türlü hukuka tersliği gerçekleştirdiği belirtilen mütalaada, “İstihbarat toplama ve casusluk faaliyetleri, esasen yapının nicelik açısından daha dar bir yapıda olsa da nitelik bakımından saklılığa ehemmiyet veren ve buna yönelik her türlü imkanı kullanan FETÖ yapılanmasıyla çok misal yapıda olduğunu göstermektedir” tabirleri kullanıldı.
“KADINLARI EŞYA ÜZERE ÖRGÜTÜN VİTRİNİ OLARAK KULLANDILAR”
Örgütün “Seçkin bir cemaat” olma maksadıyla yıllardır çeşitli dış kabuklara bürünerek varlığını koruma etmek ve emellerine ulaşmak için cürüm işlemek üzere kurulan bir hata örgütü olduğu anlatılan mütalaada, “Bu kapsamda örgüt; ağır ve sistematik biçimde mağdur kız çocuklarına ve genç bayanlara karşı nitelikli cinsel istismar ve cinsel akın hatalarını işlemiştir. Örgüt cinsel hücum ve istismarla örgüte dahil ettiği bayanları, adeta “Eşya” mahiyetinde örgütün vitrini olarak kullanmakta, dış dünyaya bir ömür şekli modeli sunarak daha geniş kitlelere yayılmayı hedeflemektedir” denildi.
ADNAN OKTAR’IN 1365 YIL MAHPUSU İSTEMİ
Mütalaada Adnan Oktar’ın, “suç işlemek hedefiyle örgüt kurmak ve yönetmek”, “birden fazla bireyle birlikte ve silahla, cinsel saldırı”, “birden fazla bireyle birlikte çocuğun cinsel istismarı”, “suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak silahla tehdide azmettirme”, “kişisel dataların kaydedilmesi”, “kişiyi hürriyetin mahrum kılma”, “eğitim ve tahsil hakkının engellenmesi”, “eziyet”, “siyasal ve askeri casusluk cürmüne teşebbüs”, “özel dokümanda sahtecilik”, “resmî belgeyi bozmak, yok etmek yahut gizlemek”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” hatalarından 150 yıldan bin 365 yıla kadar mahpusu talep etti.
ÖRGÜT YÖNETİCİLERİNE DE TÜM CÜRÜMLERDEN CEZA İSTENDİ
Mütalaada, ortalarında sanıklar Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Babuna, Yeliz Cürmü, Sinem Hacer Tezyapar, Merve Büyükbayrak, Aylin Atmaca, Alev Babuna ve Ulviye Didem Ürer’in de bulunduğu örgüt yöneticisi pozisyonunda bulunan 13 sanığın “silahlı örgüt yöneticisi olmak” cürmünden 5’er yıldan 12’şer yıla kadar mahpusları ve örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen tüm kabahatlerden cezalandırılmaları talep edildi.
Sanık Tarkan Yavaş’ın, “cinsel saldırı”, “çocuğun cinsel istismarı” “gerçeğe karşıt bildirimde bulunma” ve “resmi evrakın düzenlenmesinde palavra beyan” hatalarından 239 yıla kadar mahpusu istendi.
Sözcü
