Ülkede iktisat siyaseti diye bir şeyin kalmadığını söyleyen Atilla Yeşilada, “90’larda enflasyonu öngörmek için TL’nin bedel kaybına bakılıyordu. Yeniden bu enflasyon-devalüasyon kısır döngüsüne gidiyoruz” dedi.
İktisat idaresinde, pratikte ve kuramda hiçbir mana taşımayan fuzuli ve ziyanlı icraatların devam ettiğini ve bu halde TL’nin paha kazanmasının, iktisadın düzelmesinin ve bu piyasadan kalıcı para kazanmanın kelam konusu olamayacağını söyleyen ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye’nin artık “gulu gulu” iktisadı ile yönetildiğini tabir eden çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Türkiye iktisadında çok garip şeyler oluyor, bunlara kriz deniyor fakat bunlar kriz değil; şok yahut skandal” diyen Yeşilada, Türkiye’de artık iktisat siyaseti diye bir şeyin kalmadığını, tüm ekonomik kuralların günün havasına nazaran değişebildiğini, çok önemli belirsizlik yaratan bu oynaklığın toplumu yoksullaştırdığını söyledi. Yeşilada, “Enflasyonu çıpalayan yani enflasyonda gelecek hakkında fikirlerin oluşmasını sağlayan, Merkez Bankası’nın (TCMB) para siyaseti ile hükümetin bütçe siyasetidir. Türkiye’de artık enflasyon çıpası denen bir şeyden kelam etmek mümkün değil” dedi.
KISIR DÖNGÜYE GİRDİ
Yeşilada dün YouTube canlı yayınında 1990’ları hatırlatarak şunları söyledi:
“İnsanlar o denli bir fiyat belirsizliğine düşmüşlerdi ki, enflasyonu öngörmek için kriter olarak ellerinde kalan tek şey TL’nin kıymet kaybıydı. Halk enflasyonu kestirmek için TL’nin aylık bedel kaybını kullanmaya başladı ve bir müddet sonra örneğin temmuzda TL dolara yahut döviz sepetine karşı yüzde 5 kıymet kaybetmişse ağustos ve eylül enflasyonunun derhal yüzde 5’e yakınlaştığını görürdük. Buna ‘enflasyon-devalüasyon kısır döngüsü’ diyoruz ve Türkiye buraya gidiyor…”
HALKIN İTİMADI KALMADI
Yeşilada halkın TCMB’ye de, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da itimadının kalmadığını belirterek, “Vatandaş artık gelecek aylardaki enflasyonun ne olduğunu anlamak için TCMB’nin kararlarına bakmayacak. Bütçede de yol gösterici bir metin yok” dedi.
Atilla Yeşilada
Enflasyonun herkesi eşit etkilemediğini, hali vakti yerinde olanların kayıp yaşamadığını lisana getiren Atilla Yeşilada, şöyle devam etti: “Toplumun yüzde 60’ı sabit gelirli, yani maaşla yaşıyor yahut emekli ise enflasyon harcanabilir gelirin aşınması demektir. Yani enflasyon % 20 ve maaşım artmıyorsa, maaşımın satın alma gücü her sene % 20 azalıyor demektir. Türkiye bu kısır döngüye girdi. Enflasyonun yoksullaştırıcı, yoksulluğu artırıcı bir istikameti var. Metropol’ün son anketine nazaran toplumun üçte biri geliri ile minimum muhtaçlığını dahi karşılayamıyor. Toplumsal patlamalar yaşayabiliriz.”
Sözcü
