Bugün 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü! 1987 yılından beri her yıl Dünya Sıhhat Örgütü tarafından tarafından “Dünya Sigarayı Bırakma Günü “ olarak kabul edilmekte. Toplumsal farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinlikler düzenlenen günde, bilgilendirme gayeli çalışmalar yapılıyor.
ERKEKLERDE KANSER ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 35’İ NEDENİ SİGARA
Birinci kere sigara deneyen her üç bireyden birinin bağımlı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ali Tunç, “Bu bağımlılığı sigara içindeki nikotin yapmaktadır. Sigara sayısı ve içim müddeti arttıkça bağımlılık artmakta ve ziyanlı tesirleri de vakit içinde belirginleşmektedir. Erkeklerde kanser ölümlerinin yüzde 35’i, bayanlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır” dedi.
Dr. Tunç, kelamlarına şöyle devam etti: “Sigara içimi ile bedende çabucak hemen etkilenmeyen organ ve doku yok üzeredir. Sigaranın alım yolu olan dudak, ağız, lisan, gırtlak, akciğerler ile kalp ve dolanım sistemi olmak üzere tüm organlarda hasar bırakabilmektedir. Erkeklerde tüm kanser ölümlerinin yüzde 35’i, bayanlarda yüzde 15’i sigara nedeni ile oluşmaktadır. Bayanlarda sigara içme oranının giderek artması gitgide bu farkı bayan lehine artırmaktadır. İnsanlarda görülen en ölümcül kanser olan akciğer kanserinin yüzde 90 sebebi sigara kullanımıdır. Ayrıyeten ağız, lisan, gırtlak, yutak, yemek borusu, pankreas, böbrek, mesane, prostat kanseri üzere hastalıkların riski sigara ile 30 kat artmaktadır”.
Uzmanı Uzm. Dr. Ali Tunç, sigaranın zararlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Sigara ve tütün bağımlılığının ne yazık ki tüm dünyada önemli bir halk sıhhati sorunu olduğunu söyleyen Dr. Tunç, “Dünyada yıllık 5 milyon mevt, ülkemizde de en az 100 bin vefat sigaraya bağlı hastalıklar sebebi ile oluşmaktadır” dedi.
“KALP KRİZİ RİSKİNİ 10 KAT ARTIRIR”
Sigaranın akciğerlerdeki KOAH hastalığı sebebi olduğunu söyleyen Dr. Tunç, “Kalp krizi riskini 10 kat artırır. Damarlarda sertleşme yapar, beyin damarlarını tıkayarak inme (felç) riskini bariz artırır. Pekala ziyanları bu kadar açık ortadayken, hatta sigara nedeni ile KOAH hastası olmuş, ömür kalitesi hayli düşmüş beşerler bile neden hala sigara içmeye devam etmektedir. İşte burada devreye; sigarayı bırakınca ortaya çıkan birtakım nikotin mahrumluk belirtileri (huzursuzluk, sonluluk, konsantrasyon zahmeti, ağız boğaz kuruluğu vb.) girmektedir. Sigarayı bırakma kademesindeki zorlanma kişilik yapısı yahut iradesizlik olarak algılanmamalıdır. Bu durumu tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul etmek gerekir” diye konuştu.
Dr. Tunç, sigara bağımlısının bırakmaya karar verdiğinde kendi başına zorlanıyorsa bir tabipten yardım alması gerektiğini söyleyerek, “Hekim bireye uygun nikotin replasman tedavisi, ağız yolu ile alınan kimi medikal ilaçlar ve gerektiğinde de ruhsal dayanak sağlayabilir” dedi.
Dr. Tunç, sigara bırakmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Kişinin sigarayı bırakmak için özel bir gün belirlemesi yardımcı olabilir. Sigarayı bıraktıktan sonra hatırlatıcı eşya (çakmak, kül tablası) ve ortamlardan uzak durması gerekir. Bol sıvı tüketilmesi, idman ve tabiat yürüyüşleri yararlı olacaktır. Ertelenen uğraşı yahut hobileri tekrar başlanabilir yahut yeni hobi edinilebilir. Aileden ve etraftan takviye alınabilir. Vakit zaman oluşacak ani sigara içme krizleri için derin nefes antrenmanları, çiğ zerzevat ve meyve tüketimi, duş alımı uygulanabilir. Sigara bırakılması ile oluşacak iştah artışı ve kilo alımı kişiyi korkutmamalıdır. Unlu ve yüksek kalorili yiyecek ve içecekler yerine daha hafif olanlar tercih edilmelidir. Sigara bırakıldığında artık yine başlamam diyerek tek bir sigara içimi bile denenmemelidir. Zorlanma etabında sigarayı bırakınca bedende oluşacak olumlu tesirleri düşünerek kararlılık arttırılabilir ve bu durum bireye güç verir. Elektronik sigara yahut ısıtılmış tütün eserleri bir sigara bırakma prosedürü değildir. Zira bunların içinde de nikotin bulunduğundan bağımlılığı devam ettirmektedir. Ayrıyeten içinde ağır metaller, nitrozamin, polisiklik hidrokarbonlar üzere çok sayıda ziyanlı unsur bulunmaktadır”.
Sözcü
