AYRINTI HABER – Alican ÖZCAN | Fenerbahçe’nin yeni forveti Tanzanyalı Mbwana Samatta’ya çok da yabancı sayılmayız. 2018-19 döneminde Genk formasıyla UEFA Avrupa Ligi’nde Beşiktaş’a karşı alana çıkan golcü oyuncu, 4-2 kazandıkları maçta 2 gol-1 asistlik performansıyla birinci Türkiye macerasında ismini akıllara kazımayı başarmıştı.
2016’da Genk’in 800 bin Euro’ya transfer ettiği forvet, 4 yıl sonra 10,5 milyon Euro bonservis bedeliyle İngiltere Premier Lig kadrolarından Aston Villa’nın yolunu tutarken, Premier Lig’de forma giyen ve gol atan birinci Tanzanyalı oyuncu olma unvanını da CV’sine ekledi.
Artık birebir rozeti Üstün Lig’de takmaya hazırlanan Samatta’nın hayat kıssası ise görmezden gelinecek üzere değil. Tanzanya’nın en büyük kenti ve eski başşehri Darüsselam’da başlayan ömür çabası, süper bir muvaffakiyet öyküsüne dönüşen Samatta, artık Fenerbahçe’nin golcüsü.
Suratı, tekniği ve son vuruşlardaki bitiriciliği ile nam salan Samatta’nın bugünlere gelmesindeki en değerli etken ise disiplinli çalışması ve kendisine olan inancı.
Asker olma planları yaparken, dünyanın en iyi liginde forvet olarak sahne alan hayatından dikkat cazibeli başlıkları Sözcü Skor editörü Alican Özcan kaleme aldı…
ORDUYA KATILMA PLANI YAPARKEN FUTBOLCU OLDU
Babası polis olan ve yedi çocuklu ailenin en küçüğü Samatta, kendisini bildi bileli futbol topunun peşinde koşuyor. Futbol mesleği Darüssselam sokaklarında rulo haline getirilmiş plastik poşetleri tekmeyelerek başladı lakin 17 yaşına geldiğinde öteki 5 ağabeyi üzere para kazanacağı bir iş bulması gerekiyordu.
Futbola olan yeteneği ve Darüsselam’daki mahallî bir kulübün liderinin kendisine olan ilgisine karşın orduya katılma planları yaptı. Her vakit insanların güvenebileceği biri olmayı isteyen Samatta, orduya katılarak bu bu mefkuresini gerçekleştirebileceğini düşündü.
Tam bu sırada Tanzanya’nın 2. Lig ekibi Mbagala Market FC onu takımına katmak için teklif yaptı. Samatta’nın artık bir karar vermesi gerekiyordu. Ya hayallerinin peşinden gidecekti ya da kalabalık ailesinde meskene ekmek getirecek işi, yani askerliği seçecekti. Ve sonunda kendisine maaş veremeyeceğini söyleyen Mbagala Market FC’nin teklifini kabul etti.
AYDA 40 STERLIN!
Her ne kadar hayallerinin peşinden gitse de bu tercihi içine çok sinmeyen Samatta, “Futbol oynuyordum fakat futbolun beni bir yere götüreceğini sahiden düşünmüyordum” diyerek o periyot yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor:
“2. Lig’de iki yıla yakın oynadım ve akabinde Mohamed Enterprises isimli bir şirket kulübü satın alarak ismini African Lyon olarak değiştirdi. Zira ekibin bir üst lige çıkabileceğini düşünüyorlardı. Grubu satın aldıklarında maaş vermeye başladılar. O vakit ‘bu iş önemli olabilir’ diye düşünmeye başladım. Ayda 40 sterlin yahut 50 sterlin üzere bir şey ödüyorlardı lakin daima aklımda şu vardı: ‘Bir maaş alıyorsan bu nitekim bir iştir. Yani bunu yapabilirim. Bakalım nereye gideceğiz.’
BIRINCI TRANSFERİ 70 BİN EURO’YA!
Kısa mühlet içinde Tanzanya’nın en büyük kulübü Simba SC’ye transfer olan Samatta, 25 maçta 13 gol atarak bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ve Temmuz 2011’de 70 bin Euro bedelle Kongo kadrolarından TP Mazembe’ye transfer oldu.
“Ben imzalamadan evvel Kulüpler Dünya Kupası finalinde Inter Milan’a karşı oynadılar, bu yüzden gruplarındaki herkes Afrika’da çok tanınıyordu. Ben yalnızca Tanzanyalı bir çocuktum. Nitekim sıkıntı günler geçirdim. Lakin sanırım bacaklarım bana yardım etti. Yalnızca alana çıkıp goller atıyordum. Birinci maçımda gol attım.”
Mazembe öyküsüne süratli başlayan Samatta’nın önünü açacak bir gelişme de, ekibin as forveti olan Alain Kaluyituka’nın Katar’a transferi oldu.
“BENİ ALANDA GÖRMEK İSTİYORLARDI”
Sempatik bir kişiliğe sahip olan Samatta, ülkesinde olduğu üzere Kongo’da da futbolseverlerin süratli bir biçimde sevdiği oyuncular ortasına girdi. Bunu yalnızca saha içindeki tebessümüyle yapmadı. Attığı goller sayesinde tribünlere çektiği taraftarlar bunun en kıymetli desteğiydi.
“Hem grup arkadaşlarım hem de taraftarlar beni çok sevdi. Beni alanda görmek istiyorlardı. Zira süratliydim ve çok gol atıyordum.”
Samatta ile Mazembe art geriye dört şampiyonluğu hanesine yazdırdı ve 2015 Afrika Şampiyonlar Ligi finalinde attığı penaltı golüyle kupayı ekibine kazandırdı.
“Takımın gözü bendeydi ve şöyle düşünüyorlardı: ‘Bu bizim temel adamımız ve bir şeyler yapmalı.’ Bu yüzden finalde penaltı atmak için çok büyük bir baskı hissetmedim. Kendinden emin olduğunu hissediyorsan başarırsın.”
“BELÇİKA’DA YÜZDE 100 DEĞİLSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ”
Fakat Ocak 2016’da Genk’e transfer olduğunda Samatta için baskıyla başa çıkmak o kadar da kolay olmayacaktı…
“Belçika’dayken, Afrika’da futbol oynamanın kolay olduğunu fark ettim. Orada futbol agresif değil lakin Belçika’da hayli sert. Savunmacılar bacaklarını tekmeler ve sizi iter. Afrika’da yüzde 100 formda olmasam da oynayabilirdim. Lakin Belçika’da yüzde 100 değilseniz ölürsünüz. Hiçbir şey yapamazsınız. Yalnızca kendi kendime dedim ki: ‘Çok gelişmeme gerekiyor. Bunu nitekim göstermek istiyorum, burada başarısız olmak istemiyorum.’
ASTON VILLA’YA KURTARICI OLARAK GELDİ
Samatta’nın Belçika Ligi’ne ahenk sağlaması 6 ay sürdü fakat sonrasında sergilediği futbola bakıldığında bunun için değdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Genk formasıyla birinci maçına çıktığı 6 Şubat 2016 ile son maçına çıktığı 26 Aralık 2019 ortasında Belçika Ligi’nde hiçbir oyuncu Mbwana Samatta’dan daha fazla gol atamadı. Genk’in 2019’da Belçika şampiyonluğunu kazanmasına yardımcı olan Samatta, Ocak 2020’de Aston Villa’nın kurtarıcısı olarak İngiliz grubuna transfer edildi.
Brezilyalı forvet Wesley’in sakatlığı sonrasında kümede kalma gayreti veren Aston Villa’nın transfer ettiği Samatta için 10,5 milyon Euro bonservis bedeli ödendi.
BECKHAM, RONALDO, HENRY, DROGBA…
Aston Villa’nın ilgisini transfer tamamlanmadan 2 gün evvel duyan Samatta, “Premier Lig’de oynamak her vakit hayalimdi” diyerek, teklifi duyduğunda tereddüt etmeden kabul etti.
Yıllarca izlediği dünya yıldızlarının forma giydiği ligde artık onun da ismi yer alacaktı:
“David Beckham yüzünden Manchester United’ı destekliyordum. Sonra Cristiano Ronaldo geldi lakin ben futbolunu çok sevdiğim için Thierry Henry ile ortasında kararsız kalıyordum. Ve Didier Drogba en çok izlediğim adamdı. Onun üzere oynamak istedim ve onun koşularını, öteki hareketlerini kopyalamaya çalıştım.”
“ANTRENMANLARDA ÜSTÜMDEN GEÇİYORLARDI”
Aston Villa için oynadığı birinci maç Lig Kupası’nda Leicester City’ye karşı oldu. Fakat Samatta karşı karşıya kaldığı zorluğun Belçika’daki serüvenden daha farklı olduğunun da farkındaydı.
“Takım katıldığımda şöyle bir his yaşadım: ‘Belçika’da yüzde 100 olmak zorundaysam burada yüzde 200 olmalıyım. Bu kolay değil. Idmanlarda her seferinde üstümden geçiyorlardı. Çok zordu ancak başaracağım diye kendime kelam verdim.”
İkinci maçında Bournemouth’a karşı forma giyen Samatta, grubu 2-1 mağlup olsa da golle tanışmayı başardı. Lakin tekrar de performansından şad değildi. Konuta gittiğinde oyununu tahlil eden Samatta kendisine şu soruyu sordu: ‘Neyi iyileştirmem gerekiyor?’
Karşılığı ise yeniden kendisi verdi: ‘Bir sürü şey’
“Çoğunlukla koşularımı geliştirmem gerektiğini fark ettim. 10 yaptıysam 20 yapmalıydım. Nerede konum alıyorum ve kadro arkadaşlarımın beni kolay kolay bulmasını nasıl sağlarım?”
“TANZANYA’DAN GELEN BENİM!”
Aston Villa’ya bir türlü ahenk sağlayamaması Tanzanyalı hemşehrilerini de üzüyordu. Tanzanya Ulusal Takımı’nın kaptanı olan Samatta’nın grup içerisinde kabullenilmediği görüşü Tanzanyalılar ortasındaki yaygın görüştü. Ve bu nedenle toplumsal medyada başka Aston Villa oyuncularına reaksiyon gösteren Tanzanyalılara birinci reaksiyon Samatta’dan geldi.
“Şu anda kulüp ve kimi oyuncular çok fazla bildiri alıyor. Taraftarlardan onları rahat bırakmalarını istedim. Tanzanya’dan gelen benim, onlara ileti atmanıza gerek yok. Konsantre olmalarına müsaade verin. Bu çılgınlık. Bundan nitekim hoşlanmadım.”
Fakat Samatta’nın iyi niyeti de sonuç vermedi. Aston Villa formasıyla 14 maça çıkan Tanzanyalı forvet tek golle dönemi tamamladı ve kulüp Premier Lig’de kalmayı garantilese de Samatta’nın kadrodaki yeri buhar oldu. Yeni dönem öncesi grupla birlikte kamplara katılsa da takımda düşünülmediği kendisine belirtildi.
Premier Lig macerası kısa ve hayal kırıklığı ile sonuçlansa da, 2010’da Tanzanya’nın mahallî ekibinde sıfır maaşla başlayan futbol mesleğinde geldiği nokta tartışmaya kapalı. Form tuttuğu takdirde, elbet Fenerbahçe’nin gol meselesine ilaç olacaktır.
TANZANYA’NIN GURURU ARTIK TÜRKİYE’DE…
Tanzanya’nın gururu olan ve Ulusal Takım’da da kaptanlık pazubandını takan Samatta, ülkesinin insanlarını yalnızca futboluyla memnun etmiyor.
Birkaç yıl evvel, geliri eğitim projelerini finanse etmek için kullanılacak bir yardım maçı düzenledi. Tamire muhtaç okulların tadilatını da üstlenen Samatta, geçim derdi yaşayan insanlara da maddi yardımlar yapıyor.
Bulunduğu pozisyona kendine ve yeteneklerine olan inancı sayesinde gelen Samatta, artık Fenerbahçeli taraftarların en değerli umudu…
2018-19 ÜZERE OYNARSA VEDAT’I UNUTTURUR
Editörün notu: Premier Lig’de beklentilerin altında kalsa da, Türkiye’de başarıyı yakalaması asla sürpriz olmaz. 2017 yılının son aylarına hakikat yaşadığı diz sakatlığı dışında mesleğinde önemli denebilecek bir sakatlığı yok. Bu sakatlıktan sonra daha da güçlü formda alanlara dönmesi, onun çalışma disiplini ve saha içine olan hürmetinin göstergesi. Sakatlıktan döndükten sonraki 2018-19 döneminde oynadığı 51 maçta 32 gol-6 asistlik performansı sayesinde Avrupa kulüplerinin radarına girdi. Şayet Aston Villa’da yaşadığı başarısız teşebbüs mental olarak ağır yaralar açmadıysa -ki kolay pes eden bir oyuncu profili yok- Fenerbahçeli taraftarlara Vedat Muriqi’yi çok çabuk unutturur.
Sözcü
