Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor. Su ve toprağa karışması halinde etrafa önemli ziyan veren bitkisel atık yağlar,  doğada 1 milyon litre kullanılabilir pak su kaynağının kirlenmesine neden oluyor. Bitkisel ve hayvansal atık yağlarla yağlı tohumlardan elde edilebilen biyo-dizel ile etraf dostu yakıt elde edilebiliyor.

PETROLE ALTERNATİF

Etraf Bakanlığı mevzuatına nazaran atık bitkisel yağlar yalnızca biyo-dizel üretiminde kullanılabiliyor ve çevresel bir yakıt olarak ve petrole de alternatif olarak gösteriliyor. Biyo-dizel, motor yakıtı olarak kullanımının yanı sıra soba, model uçaklarda, kalorifer kazanlarında, jenaratör yakıtı ve demiryolu yağlayıcısı olarak, inşaat kalıplarının sıvanmasında, tuğla üretiminde ve dökümcülükte de kullanılabiliyor. Besin üretim noktalarından çıkan atık yağlar, işletmeler tarafından Etraf ve Şehircilik Bakanlığı Tehlikeli Atık Sistemi üzerinden beyan edilip, lisanslı firmalar tarafından toplanarak geri kazanım tesislerine teslim edilebiliyor.

Atık yağlar denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü vakit suyun kirlenmesine sebep olur.

Devlet Planlama Teşkilatı uzmanlarından Emrah Hatunoğlu’nun hazırladığı “Biyoyakıt Teknolojilerinin Tarım Bölümüne Etkileri” isimli tezine nazaran dünyadaki biyo-yakıt teknolojisinin birinci örneği Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) geliştirildi. 1934’ten itibaren bugünkü ismiyle biyo-dizel AOÇ’de kullanıldı. Araştırmada “Atatürk’ün talimatıyla devrin ilgili kurumları yetkililerinin 1934 yılında imzaladığı evrak, Türkiye’de biyo-yakıta ait birinci resmi evrak olması açısından değerlidir. Evrak, çiftlikte ‘Bitkisel Yağların Tarım Traktörlerinde Kullanımı’ isimli çalışmanın devletçe başlatıldığını gösteriyor. Bu çalışma ile traktörlerde bitkisel yağların yakıt olarak kullanımı sağlanmıştır” denildi.

Sözcü